ABD’deki işsizlik başvuruları düştü

ABD’deki işsizlik başvurularında, teknolojik işten çıkarmalara rağmen düşüş yaşanıyor

ABD’nin New York eyaletinde bir iş ilanı afişi (AP)
ABD’nin New York eyaletinde bir iş ilanı afişi (AP)
TT

ABD’deki işsizlik başvuruları düştü

ABD’nin New York eyaletinde bir iş ilanı afişi (AP)
ABD’nin New York eyaletinde bir iş ilanı afişi (AP)

İşsizlik maaşı için yeni başvuruda bulunan ABD’lilerin sayısında geçen hafta düşüş yaşandı. Bu, yaygın işten çıkarmaların hala düşük seviye olduğunu gösteriyor.
ABD Çalışma Bakanlığı yaptığı açıklamada, işsizlik maaşı başvurularında son tarihi olan 12 Kasım’da, başvuruların 4 bin adet düşüş yaşayarak 220 bine düştüğünü bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre önceki haftanın oranları, daha önce bildirilenlere kıyasla bin kişilik bir artış gösterecek şekilde revize edilmişti. Ajansa konuşan ekonomistler geçen hafta 225 bin başvuru yapılmasını öngörüyorlardı.
Twitter, Amazon ve Facebook’un sahibi Meta’nın bu ay binlerce çalışanın işten çıkarılacağını açıklamasıyla teknoloji sektörü işten çıkarmalarda artış yaşadı. Konut ve finans gibi faiz oranı açısından hassas olan sektörlerdeki şirketler de çalışanlarını işten çıkarıyor.
İşten çıkarmalar henüz resmi verilerde yer almıyor ve başvurular bu yılki 166-261 bin aralığının ortalarında seyrediyor. Ekonomistler, teknoloji ve konut sektörü dışındaki şirketlerin, Kovid-19 salgını sonrasında iş bulmakta güçlük çektikten sonra işçileri ellerinde tuttuklarını belirtiyor. Geçen Eylül ayında işsiz kişilerin 1,9 oranında iş imkânı bulmasıyla, işsizlerin hızla yeni iş bulmaları ihtimal dahilinde. Teknoloji şirketlerinde yaşanan işçi çıkarmalarındaki artış, yakın bir durgunluk korkusunu artırdı.
Ancak Goldman Sachs’taki ekonomistler bu hafta yaptıkları bir açıklamada bunu reddetti. Teknoloji sektöründeki iş fırsatlarının hala pandemi öncesi seviyesinin oldukça üzerinde olduğunu söyledi. Ayrıca, teknoloji sektöründeki işten çıkarmaların tarihsel ve genel olarak kötüleşen bir işgücü piyasasının önemli bir göstergesi olarak görülmediğini kaydetti.
ABD Merkez Bankası (FED), 1980’lerden bu yana en hızlı oran artışı olan yüksek enflasyonla mücadele etmek için bu yıl faiz oranlarını 375 seviyesinde artırarak neredeyse sıfırdan yüzde 3,75 ila 4’e seviyelerine yükseltti. Çarşamba akşamı açıklanan veriler Ekim ayında perakende satışlarda güçlü bir büyüme gösterdiğinden, ekonomi şimdiye kadar parasal anlamda yaşadığı siyasi fırtınaları atlattı.
İşsizlik verileri, hükümetin Kasım ayı istihdam raporunun tarım dışı ticari işletmelerin araştırıldığı haftayı içermekte. Ekim ve Kasım ayları anket dönemleri arasında başvuru sayısı çok az arttı.



ABD Hazine Bakanı Yellen'dan borç limitine yönelik önlemlerin 1 Haziran'a kadar tükenebileceği uyarısı

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)
TT

ABD Hazine Bakanı Yellen'dan borç limitine yönelik önlemlerin 1 Haziran'a kadar tükenebileceği uyarısı

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, borç limitine yönelik alınan önlemlerin 1 Haziran'a kadar tükenebileceği ve ülkenin bu tarihten sonra nakit sıkıntısı çekebileceği uyarısında bulundu.
Yellen, borç limitine ilişkin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy'ye yönelik yeni bir mektup kaleme aldı.
Hazine Bakanlığının federal hükümetin faaliyetlerini finanse etmeye devam etme kabiliyetine ilişkin McCarthy'yi haberdar etmek için kendisine yazdığını belirten Yellen, 13 Ocak'taki mektubunda, nakdin ve olağanüstü tedbirlerin haziran başından önce tükenmesinin olası olmadığını belirttiğini anımsattı.
Yellen, "Son federal vergi tahsilatlarını inceledikten sonra, en iyi tahminimiz, Kongre'nin borç limitini artırmaması veya askıya almaması durumunda, hükümetin tüm yükümlülüklerini haziran başına kadar ve potansiyel olarak 1 Haziran itibarıyla getiremeyeceğidir." değerlendirmesinde bulundu.

"Kongre'nin en kısa sürede harekete geçmesi zorunlu"
Bu tahminin mevcut verilere dayandığına dikkati çeken Yellen, federal gelirler ve harcamalar doğası gereği değişken olduğu için Hazine'nin olağanüstü önlemlerinin tükeneceği fiili tarihin bu tahminlerden birkaç hafta sonra olabileceğini kaydetti.
Yellen, Hazine'nin devlet borçlarını ne zaman ödeyemeyeceğini kesin olarak kestirmenin mümkün olmadığını vurgulayarak, daha fazla bilgi geldikçe Kongre'yi bilgilendirmeye devam edeceğini aktardı.
Janet Yellen, "Mevcut tahminler göz önüne alındığında, Kongre'nin borç limitini hükümetin ödemelerini yapmaya devam edeceğine dair daha uzun vadeli kesinlik sağlayacak şekilde artırmak veya askıya almak için mümkün olan en kısa sürede harekete geçmesi zorunlu." ifadelerini kullandı.

Eyalet ve yerel yönetim tahvillerinin ihracını askıya alma kararı
Ayrıca Hazine Bakanlığının Eyalet ve Yerel Yönetim Serisi (SLGS) hazine tahvillerinin ihracını da askıya aldığına dikkati çeken Yellen, bunların eyaletlere ve belediyelere verilen özel amaçlı hazine tahvilleri olduğunu, ihraçlarının borç limitine dahil edildiğini, borç limiti ile ilgili riskleri yönetmek için bu adımın atılacağını, ancak eyalet ve yerel yönetimler mali durumlarını yönetmek için önemli bir araçtan mahrum bırakılacağı için maliyetinin de olabileceğini ifade etti.
Yellen, "Borç limitinin askıya alınması veya artırılması için son dakikaya kadar beklemenin işletmelere ve tüketici güvenine ciddi zararlar verebileceğini, vergi mükellefleri için kısa vadeli borçlanma maliyetlerini artırabileceğini ve ABD'nin kredi notunu olumsuz etkileyebileceğini geçmiş borç limiti çıkmazlarından öğrendik." değerlendirmesinde bulundu.
Kongre'nin borç limitini yükseltmemesi halinde bu durumun Amerikan aileleri için ciddi zorluklara neden olacağına dikkati çeken Yellen, ABD'nin küresel liderliğine zarar vereceğini ve ulusal güvenlik çıkarlarını savunma kabiliyeti hakkında soru işaretleri doğuracağını vurguladı.
Yellen, Kongre'ye, mümkün olan en kısa sürede harekete geçerek ABD'nin itibarını koruma çağrısında bulundu.

Borç limiti açmazı
ABD'de federal hükümet, temerrüde yol açabilecek 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış bulunuyor.
Borç limiti ya da borç tavanı, "ABD hükümetinin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para miktarının üst sınırı" anlamına geliyor.
Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu elinde bulunduran Cumhuriyetçiler, borç limiti müzakerelerinde önemli harcama kesintilerinden yana bir tavır sergiliyor. Demokratlar ise borç limitinin artırılmasında ısrarcı oluyor ve Cumhuriyetçilerin belirli harcamaları kısma önerilerini geri çeviriyor.
Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında bir açmaz haline gelen borç limiti konusunun piyasaları sarsmasından endişe duyuluyor. ABD'de resesyon beklentileri artarken, iki partinin borç limiti üzerindeki hesaplaşması her zamankinden daha fazla risk taşıyor.