Jane Fonda ölmeye neden 'hazır' hissettiğini açıkladı

Hollywood yıldızı sadece "gerçekçi olduğunu" söyledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Jane Fonda ölmeye neden 'hazır' hissettiğini açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

The Independent'ta yer alan habere göre Jane Fonda faniliği üzerine düşündüğünü ve ölmeye "hazır" olduğunu açıkladı.
84 yaşındaki oyuncu ve aktivist, onun yaşındaki insanların "gerçekçi" olması ve "önündekinin aksine arkasında ne kadar zaman olduğunun farkına varması" gerektiğini söyledi.
Entertainment Tonight'a konuşan Fonda, "etrafta çok daha uzun süre bulunmayacağının farkında olduğunu" ve "harika bir hayat yaşadığı" için "hazır" hissettiğini ifade etti.
"Ölmek istediğimden değil ama bunun çok geçmeden gerçekleşeceğinin farkındayım" diye ekleyen Fonda, "Gerçekçi olan bu" dedi.
Fonda eylülde kendisine Non-Hodgkin Lenfoma teşhisi konduğunu açıklamıştı.
Non-Hodgkin Lenfoma, vücudun mikroplarla savaşmaya adanmış bağışıklık sisteminin parçası olan lenfatik sistemde başlayan bir kanser türü.
Fonda, Instagram'da şunları yazmıştı:
"Bu gayet tedavi edilebilir bir kanser. Hastaların yüzde 80'i hayatta kalıyor, bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum. Sağlık sigortam ve en iyi doktorlara ve tedavilere erişebildiğim için de şanslıyım. Böyle bir ayrıcalığım olduğunun farkındayım ve bu çok acı."
6 ay kemoterapi göreceğini söyleyen Fonda, o zamana kadarki "tedavileri epey iyi idare ettiğini" belirtmişti.
Aktör Henry Fonda'nın kızı olan oyuncu Jane Fonda, 7 kez Oscar'a aday gösterilirken, Fahişe (Klute/1971) ve Julia (1977) filmleriyle iki Oscar kazanmıştı.
Fonda'nın yer aldığı diğer yapımlar arasında Barbarella, Dünyanın Kaderi (The China Syndrome), Gençlik (Youth) ve Netflix dizisi Grace and Frankie yer alıyor.



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais