ABD: Çin, kendi sularındaki denizaltılardan bizi vurabileceği bir füze geliştirdi

"ABD ordusu, fonlamasını artırmak için 'Çin tehdidini' abartıyor"

Çin, JL-3 füzelerinin nükleer denizaltılara yerleştirildiği iddiasına dair açıklama yapmadı (AFP)
Çin, JL-3 füzelerinin nükleer denizaltılara yerleştirildiği iddiasına dair açıklama yapmadı (AFP)
TT

ABD: Çin, kendi sularındaki denizaltılardan bizi vurabileceği bir füze geliştirdi

Çin, JL-3 füzelerinin nükleer denizaltılara yerleştirildiği iddiasına dair açıklama yapmadı (AFP)
Çin, JL-3 füzelerinin nükleer denizaltılara yerleştirildiği iddiasına dair açıklama yapmadı (AFP)

Çin'in kendi sularına yakın bir bölgeden ABD'yi vurabilecek menzile sahip, denizaltından fırlatılan balistik füzeler (SLBM) ürettiği öne sürüldü.
ABD Pasifik Filosu'nun komutanı Sam Paparo, cuma günü yaptığı açıklamada füzeler için "ABD'yi tehdit etmek amacıyla üretildi" dedi.
Yaklaşık 12 bin kilometre menzile sahip olduğu düşünülen JL-3 adlı füzenin Çin ordusundaki 6 nükleer denizaltında kullanıma hazır hale getirildiği iddia edildi.
Bundan bir önceki model olan JL-2'nin menziliyse 7 bin 200 kilometreydi. Bu füzelerin ABD'ye tehdit oluşturabilmesi için denizaltıların Hawaii açıklarına kadar gelmesi gerekiyordu.
Ancak JL-3'lerle Çin'in kendi sahillerine çok daha yakın noktalardan ABD'yi vurabilecek bir kapasiteye eriştiği savunuldu.
Çin ordusuysa SLBM'lerin kullanıma hazır olduğuna dair herhangi bir açıklama yapmadı.
Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) yayın organlarından Global Times'a konuşan askeri uzmanlar, ABD ordusunun Çin tehdidini "büyüterek" aslında kendi fonlamasını artırmayı amaçladığını savundu.
Askeri analist Wei Dongzu, ABD ordusunun Pasifik'teki denizaltısavar sistemlerinin sayısını artırmayı ve daha gelişmiş nükleer denizaltılar üretmeyi hedeflediğini söyledi. Bu nedenle de ordunun fonlamayı artırmak istediğini ileri sürdü.
Wei, Çin'in nükleer kapasitelerini yalnızca savunma amacıyla minimum kapasitede tuttuğunu ve nükleer denizaltılarını da sadece karşı saldırı için konuşlandırdığını savundu.
JL-3'lere ait ilk testler 2019'da yapılmıştı. Çin Savunma Bakanlığı'nın o dönemki sözcüsü Ren Guoqiang, testlerin rutin olduğunu ve hiçbir ülkenin hedef alınmadığını iddia etmişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı Silah Kontrol Genel Müdürü Fu Cong da bu yıl ocakta yaptığı açıklamada, ülkenin nükleer kapasitesini ciddi ölçüde artırmayı hedeflemediğini öne sürmüştü.
BK'nin önde gelen gazetelerinden Telegraph'a konuşan, Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nden  (RUSI) Justin Bronk ise Çin'in büyük bir balistik füze cephaneliğine sahip olduğunu belirterek, JL-2'den JL-3'e geçişin beklenen bir gelişme olduğunu söyledi.

Roket enkazı tartışması
Öte yandan pazar günü Çinli sahil güvenlik görevlilerinin, Filipinler'de bir roket enkazına el koyduğu bildirildi.
Filipinler ordusundan Koramiral Alberto Carlos, pazartesi günkü açıklamasında Çin'e ait sahil güvenlik gemisinin, Filipinler ordusunun gemisini iki kez engellediğini söyledi.
Carlos, Çinli sahil güvenlik görevlilerinin, Filipinlere ait geminin enkazı çekmek için kullandığı kabloları keserek enkaza el koyduğunu belirtti.
Koramiral, Güney Çin Denizi'nde yaşanan olayda hiç kimsenin yaralanmadığı bilgisini de paylaştı.
Filipinler ordusunun Batı Komutanlığı'ndan sözcü Cherryl Tindog ise Filipinli denizcilerin, Çinli sahil güvenlik görevlilerine direnmediğini söyledi.
Tindog, "Böyle durumlarda asla müsamaha göstermeyiz. Fakat burada tespit edilemeyen bir nesne söz konusu olduğundan ekiplerimiz geri dönmeye kadar verdi" dedi.
Söz konusu enkazın Çin'in Hainan adasındaki Wenchang Uzay Aracı Fırlatma Merkezi'nden fırlatılan ve Çinli astronotlara malzeme taşıyan uzay araçlarından birine ait olduğu düşünülüyor. Ancak enkazın niteliklerine dair herhangi bir bilgi henüz paylaşılmadı.
Independent Türkçe, Telegraph, 9 News, Global Times



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.