ABD ve Çin savunma bakanları Kamboçya'da görüştü

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (solda) ve Çinli mevkidaşı Vey Fınghı (CNN)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (solda) ve Çinli mevkidaşı Vey Fınghı (CNN)
TT

ABD ve Çin savunma bakanları Kamboçya'da görüştü

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (solda) ve Çinli mevkidaşı Vey Fınghı (CNN)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (solda) ve Çinli mevkidaşı Vey Fınghı (CNN)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Çin Savunma Bakanı General Vey Fınghı, Güneydoğu Asya Uluslar Birliğinin (ASEAN) genişletilmiş savunma bakanları toplantısı için bulundukları Kamboçya'nın Siem Reap şehrinde görüşme gerçekleştirdi.
Görüşme iki bakanın, haziranda Singapur'da düzenlenen savunma forumu Shangri-La Diyaloğu marjında yaptıkları görüşmenin ardından bu yılki ikinci yüz yüze buluşmaları oldu.
ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Pat Ryder, görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, Austin'in mevkidaşına Çin Halk Kurtuluş Ordusuna (ÇHKO) ait askeri araçların Hint-Pasifik bölgesinde "artan tehlikeli hareketlerinden" duyduğu endişeyi dile getirdiğini aktardı.
Sözcü, Austin'in, "PLA uçaklarının tehlikeli davranışlarının bölgede kaza riskini artırdığını", "stratejik risklerin azaltılması ve operasyonel güvenliğin sağlanması için somut diyaloğa ihtiyaç duyulduğunu" dile getirdiğini kaydetti.
Çin tarafı, henüz görüşmeye ilişkin açıklama yapmadı.
İki bakanın buluşması ABD ve Çin liderlerinin geçen hafta G20 Zirvesi marjında yaptıkları görüşmenin ardından geldi. Biden, görüşmede Çinli mevkidaşına iki ülke arasındaki rekabetin çatışmaya evirilmesinden kaçınılması için iletişim kanallarının açık tutulması gereğine dikkat çekmişti.

Çin'in "gri bölge" eylemleri kaygı yaratıyor
ABD müttefiki Avustralya ve Kanada, Çin'e ait uçak ve gemilerin kendi silahlı kuvvetlerine Pasifik'teki görevleri sırasında tehlikeli müdahalelerde bulunduğunu ileri sürmüştü.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Çin donanmasından bir geminin 17 Şubat'ta Papua Yeni Gine ile Avustralya arasındaki Arafura Denizi'nde, Avustralya Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait Boeing P-8A Poseidon tipi savaş uçağına lazer doğrulttuğunu bildirmişti.
Öte yandan bir Çin savaş jetinin Avustralya uçağının yakınına gelerek metal parçalarından bir öbeği havaya saçtığı, parçaların uçağın motoruna girdiği iddia edilmişti.
Kanada da Birleşmiş Milletlerin Kuzey Kore'ye nükleer yaptırımlarının ihlal edilip edilmediğinin havadan takibi için yürüttüğü, "Neon Operasyonu" adını verilen keşif uçuşları sırasında Çin ordusuna ait savaş uçaklarının engellemesiyle karşılaştığını ileri sürmüştü.
Çin savaş uçaklarının, "Lockheed CP-140 Aurora" tipi deniz devriye uçağıyla yapılan keşif uçuşları sırasında Çin jetlerinin Kanada uçaklarına 6 ila 30 metre kadar, pilotların göz teması kurabileceği mesafelerde yaklaştığı, ses hızını aşarak çıkardığı uğultularla rahatsız ettiği iddiasında bulunulmuştu.
Kanada ordusu, söz konusu müdahaleler sırasında olası çarpışmayı önlemek için Kanadalı pilotların uçuş güzergahını değiştirmek zorunda kaldığını belirterek, uluslararası hava güvenliği normlarını ihlal eden müdahaleleri "profesyonellik dışı" olarak nitelemişti.

Pelosi'nin ziyaretinin ardından ilk görüşme
Lloyd ve Vey'in 90 dakika süren görüşmesi, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin ağustos başında Tayvan'ı ziyareti nedeniyle iki ülke arasında yaşanan gerilimin ardından bakanlar arasındaki ilk doğrudan temas oldu.
Ada'yı kendi topraklarının parçası olarak gören Pekin yönetimi, ziyarete karşı çıkmış, "askeri karşılık" dahil karşı tedbirler alacağını duyurmuştu.
Çin ordusu, ziyaretin ardından Ada çevresinde askeri tatbikatlar başlatmış, 7 gün süren tatbikatlar Ada'nın çevresinde fiili abluka oluşturmuştu. Gerçek silah ve mühimmatın kullanıldığı tatbikatlar sırasında Çin ana karasından ateşlenen güdümlü füzeler, Tayvan yakınlarındaki sulara düşmüştü.
Çin, ziyaretin ABD ile başta savunma görüşmeleri olmak üzere bir dizi iki diyalog ve danışma mekanizmasını iptal etmiş veya durdurmuştu.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.