Suudi Arabistan ve Singapur siber güvenlik ve yapay zeka alanında işbirliği yapacak

Singapur İçişleri Bakanı (Fotoğraf/Saad ed-Dussari)
Singapur İçişleri Bakanı (Fotoğraf/Saad ed-Dussari)
TT

Suudi Arabistan ve Singapur siber güvenlik ve yapay zeka alanında işbirliği yapacak

Singapur İçişleri Bakanı (Fotoğraf/Saad ed-Dussari)
Singapur İçişleri Bakanı (Fotoğraf/Saad ed-Dussari)

Singapur İçişleri ve Hukuk Bakanı Kasifisu İnathan Shanmugam, ülkesi ile Suudi Arabistan arasında siber güvenlik, bilgi güvenliği ve bilgi teknolojisi de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda yakın iş birliği olduğunu vurguladı.
Yeni bir iş birliği anlaşması ve iki ülke arasındaki mevcut iş birliğini daha da geliştirmeyi amaçlayan ortak bir planın sonuçlandırılması için devam eden çabalara işaret eden Shanmugam, Riyad'da Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda şunları söyledi: "Riyad'daki görüşmelerim terörle mücadele, siber güvenlik ve bilgi paylaşımı gibi karşılıklı iş birliği alanlarına odaklandı. İki ülkenin Genel İstihbarat Departmanları iyi bir iş birliği içinde. Yakınız ve birlikte daha da yakın çalışmak istiyoruz.”
Singapur İçişleri ve Hukuk Bakanı, Suudi Arabistan'ın terörle mücadelede büyük başarılar elde ettiğine dikkat çektiği konuşmasında şöyle devam etti: “Suudi Arabistan'ın uzun süredir terör saldırılarının hedefi olduğunu biliyoruz, ancak güvenliği artırmayı ve suçları en düşük seviyelere indirmeyi başardı. Suudi Arabistan, bölgedeki çeşitli meselelerle başa çıkma başarısına sahip olmasının yanı sıra en güvenli ülkelerden biri olarak görülüyor.”
Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından başlatılan Vizyon 2030 ışığında Suudi Arabistan'daki dönüşüme dair izlenimi hakkında da görüşlerini aktaran Shanmugam, "Kasım 2017'de Riyad'a en son geldiğimden bu yana 5 yıl geçti, değişiklikleri çok etkileyici ve şaşırtıcı buluyorum. Vizyon 2030, modern ve ekonomik açıdan başarılı bir ülke yaratmaktır. Prens Muhammed bin Selman’ın vizyonunun iş gücünü ve yetenekleri yüzde 100 artırdığını düşünüyorum. 2030 vizyonuna göre hepsi çok akıllı ve işini çok profesyonel bir şekilde yapan kadınlar çalışma hayatına dahil olarak iş gücünü ikiye katladı. Gelen tüm raporlarla ilgilenen bir merkez olarak Pasaport Daire Başkanlığı ve Ulusal Güvenlik Operasyonları Merkezi'ni ziyaret ettim. Kadınların çok yetenekli ve eğitimli olduklarını ve hayatın her alanında çok şey katabileceklerini gördüm. Size iki örnek vereyim. İlki; dün gece Bulvar'da dolaşıyordum ve Sarah adında genç bir Suudi kadının işlettiği kafelerden birini ziyaret ettim. Bu kafenin Orta Doğu ve Afrika'daki en iyi kafe ödülünü kazandığını öğrendim. İkinci örnek Riyad'daki Singapur Büyükelçiliği'nde çalışan Sabrina adında başka bir genç kadınla ilgili. Sabrina Kore'de ve Londra'da okumuş ve siyaset bilimi yüksek lisans derecesine sahip bir kadın.” ifadelerini kullandı.
Saingapurlu bakan, “İçişleri Bakanlığı'nın ana binalarında, çok önemli işler yapan ve çok çalışan genç kadınlarla dolu bir oda görüyorsunuz. Bütün bunlar sadece 4 yıl içinde oldu, çok şaşırdım, ama bu sadece kadınlarla ilgili değil erkeklerde de değişim var. Farklı bir enerji var. Her iki cinsiyet için de farklı bir yaşam kalitesi ve insan becerileri var. Çok etkileyici olan yalnızca fiziksel alan değil, cesaret, düşünce ve vizyonun arkasındaki enerjidir. Bu sıfırdan ortaya çıkıyor. Özellikle insan kaynakları alanında daha yapılacak çok iş var.” değerlendirmesinde bulundu.

Bilgi teknolojisi, yapay zekâ ve dijitalleşme ile iş birliği
Shanmugam, “Singapur ile Suudi Arabistan arasındaki ilişki ve iş birliğine yönelik tartışmalar, Suudi Vizyonu 2030'un sahip olduğu önemli kaynakların sadece petrol olmadığını düşünmeyi gerektiriyor. Bu çok önemli bir kısım ama buna ek olarak, kıyıları ve diğer kaynakları ile Suudi Arabistan'ın coğrafi konumuna bakarsanız, ülke çok önemli bir sektör haline gelecek ve modern ekonomi için gerekli olan yüksek derecede dijitalleşme nedeniyle limanlar, havaalanları, nakliye, tedarik zinciri, internet ve bilgi teknolojisi ile ilgili her şey çok önemli olacak.”dedi.
Singapur İçişleri ve Hukuk Bakanı, çok önemli gördüğü eğitim sektörüne şu sözlerle dikkat çekti: “Dünyanın modern bir ekonomide çalışabilmesi için eğitim yoluyla insan kaynaklarını geliştirecek kadrolara ihtiyacı var. Ayrıca her iki ülkede de iş ve hayatı yönetmek için yapay zekâ çok önemli.”
Shanmugam, Singapur’un dünyanın en yoğun ikinci limanı ve aynı zamanda büyük bir uluslararası havacılık merkezi olduğunu belirterek, “Singapur büyük bir lojistik merkezdir ve tedarik zinciri yönetiminde çok güçlüyüz. Lojistik hizmetler bunun bir parçasıdır. Yapay zekaya doğru ilerliyoruz. Elbette dijitalleşmeyle de çok ilgileniyoruz. Siber güvenlik de bizim için önemli. Dolayısıyla, tüm bu alanlarda iş birliği için çok fazla potansiyel var.” ifadelerini kullandı.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.