İsrail ‘unuttuğu’ bir saldırı ile güne uyandı

İsrail güvenlik güçleri ve adli tıp ekipleri, Kudüs'teki bir otobüs durağında meydana gelen patlamanın olduğu bölgede (DPA)
İsrail güvenlik güçleri ve adli tıp ekipleri, Kudüs'teki bir otobüs durağında meydana gelen patlamanın olduğu bölgede (DPA)
TT

İsrail ‘unuttuğu’ bir saldırı ile güne uyandı

İsrail güvenlik güçleri ve adli tıp ekipleri, Kudüs'teki bir otobüs durağında meydana gelen patlamanın olduğu bölgede (DPA)
İsrail güvenlik güçleri ve adli tıp ekipleri, Kudüs'teki bir otobüs durağında meydana gelen patlamanın olduğu bölgede (DPA)

İsrail güne, Kudüs kentinin girişinde iki bombalı saldırıyla uyandı. Saldırıda, bir İsrailli ölürken, ikisinin durumu ağır olmak üzere en az 18 kişi yaralandı. Bu saldırı, İsrail vatandaşlarının neredeyse unutmuş olduğu kanlı eylemleri yeniden hatırlattı.
Saldırganlar, bölgenin kalabalık olduğu bir anı seçerken, İsrail İç Güvenlik Bakanı’nın organize bir grup olarak tanımladığı saldırı şehrin iki girişinin yakınındaki iki otobüs durağında gerçekleşti.
İlk patlama sabah 07.00 sıralarında Kudüs’ün ana girişinin yanındaki Givat Shaul kavşağındaki bir otobüs durağında gerçekleşti. Saldırı sonra bir İsrailli hayatını kaybederken ikisi ciddi 14 kişide yaralandı. İkinci patlama ise 07.30 sularında Ramot kavşağında meydana geldi. Patlamada 4 kişi yalandı.
İsrail polisi, çanta içine yerleştirilmiş düzeneğin uzaktan kumanda ile patlatıldığını teyit etti.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu (KAN), kayıpları arttırmak için çantaların içinin çivilerle doldurulduğunu aktardı.
Saldırılar, 2000’den 2005’e kadar ikinci intifada da popüler olan bu tür kanlı eylemeleri unutan İsrail’i şoke etti.

Kudüs'te son bombalı saldırı 2016 yılında gerçekleşti. Bir Hamas mensubu tarafından gerçekleştirilen saldırıda 21 İsrailli yaralandı.
Polis memuru Kobi Shabtai, uzun yıllardır bu şekilde bir saldırıya tanık olmadıklarını belirterek, polisin şehirde daha fazla patlayıcı cihaz aradığını ifade etti.  Shabtai ayrıca ‘itidal’ çağrısında bulundu.
İsrailli üst düzey bir güvenlik yetkilisi ise KAN’a verdiği röportajda, yaşananları kırmızı çizgiyi aşmak olarak nitelendirdi.
Kanalın muhabiri ise, yetkilinin İsrail'in bu tür saldırıları çoktan unuttuğunu söylediğini aktardı.
Patlamaların sorumluluğunu hiçbir Filistinli taraf üstlenmese de İsrail, gözünü Gazze Şeridi'ni kontrol eden Hamas'a dikti.
Askeri muhabir, Maariv gazetesine, “Güvenlik sistemi, saldırının arkasında kesinlikle Hamas'ın olduğuna inanıyor. Eğer bunun arkasında Hamas varsa, büyük ihtimal İsrail ordusu Gazze'de Hamas'a saldırmaktan çekinmeyecek” ifadelerini kullandı.
Yedioth Ahronoth gazetesi, her yönden soruşturmaların sürdüğünü, olasılıklardan birinin infaz hücresinin Hamas'la bağlantılı olabileceği olduğunu bildirdi.
Hamas saldırıyı kutlamakla yetinirken, sorumluluğu üstlenmedi.
Hamas sözcüsü Muhammed Hamada, "Bu eylem, işgalcilere halkımızın topraklarında dimdik duracağı ve direniş yolundan ayrılmayacağı mesajını verdi. Önümüzdeki günler düşman için gergin ve çetin geçecek. Filistin'in her yerine yayılacak ve cepheye hazır olacak hücreler oluşturma zamanı gelmişti” şeklinde konuştu.

Diğer yandan İsrail güvenlik birimleri, Kudüs’teki 1. Otoyol ve diğer yolları kapatarak güvenlik kameralarını incelemeye başladı.
İsrail güvenlik servisleri, bir kişinin ilk patlamanın gerçekleştiği yere bisikletle geldiğini, patlayıcıyı yerleştirdiğini ve ardından ikinci patlamanın gerçekleştiği yere gittiğini düşünüyor. Ancak iki farklı saldırgan aynı anda hareket etmiş de olabilir.
Savunma Bakanı Benny Gantz, İsrail İç İstihbarat Teşkilatı Şin Bet Başkanı Ronen Bar, Genelkurmay Başkan Yardımcısı ve diğer üst düzey polis ve ordu yetkilileriyle bir araya geldi.
İsrail polis şefi, "Şimdi hedefimiz başka bir patlamayı önlemek. Güçlerimiz iki patlamanın arkasında kimin olduğunu belirlemek için çalışıyor" dedi.
İsrail’de Binyamin Netanyahu’nun kurduğu hükümette İçişleri Bakanlığı’nı devralmak üzere aday gösterilen aşırı sağcı Milletvekili Itamar Ben Gvir, son zamanlarda artan saldırıların ‘bedelinin ödetilmesi’ için Filistinli gruplara yönelik ‘hedefli suikastlar’ politikasına devam edilmesi çağrısında bulundu.
Ben Gvir, “Bu sabah siyasetle ilgili bir şey söylemeyeceğim. Bir an önce hükümetimizi kurmamız gerekiyor. Terörü yenebilir ve düzeni yeniden sağlayabiliriz” diye ekledi.
Kudüs'teki saldırıdan yaklaşık 4 saat sonra Filistin Yönetimi herhangi bir yorumda bulunmazken, ABD ve Rusya bombalı saldırıları kınadı.



İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.


Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak
TT

Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak

Fildişi Sahili’nden iki güvenlik yetkilisi, ülkenin ABD Başkanı Donald Trump yönetiminden, El Kaide bağlantılı militanlara karşı sınır ötesi operasyonlarda kullanılmak üzere ülkenin kuzeyine Amerikan keşif uçakları konuşlandırmasını talep ettiğini söyledi. Yetkililer, Washington’dan gelecek kararın gelecek yıl netleşmesini beklediklerini belirtti.

Terörle mücadelede görevli üst düzey bir yetkili, Abidjan ile Washington’ın bölgesel güvenlik ihtiyaçları konusunda mutabakata vardığını, ancak zamanlamanın hâlâ kesinleşmediğini ifade etti.

Beyaz Saray yorum talebine yanıt vermezken, Pentagon şu anda Fildişi Sahili’nde operasyon planı olmadığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise değerlendirme yapmaktan kaçındı, ancak “Amerikan çıkarlarıyla bağlantılı olduğunda terörle mücadele hedeflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Fildişi Sahili Savunma Bakanlığı da yorum talebine yanıt vermedi.

Washington, geçen yıl Batı Afrika’daki ana üssünü kaybetmişti. Nijer’in güvenlik desteği için Rusya’ya yönelmesi üzerine ABD, 100 milyon dolar değerindeki insansız hava aracı (İHA) üssünden çıkarılmıştı.

Bu üs, Sahel bölgesinde El Kaide ve DEAŞ bağlantılı gruplara ilişkin kritik istihbarat sağlıyordu. Küresel Terörizm Endeksi’ne göre, geçen yıl bölgede bu gruplarla bağlantılı faaliyetler nedeniyle 3 bin 885 kişi hayatını kaybetti. Bu sayı, dünya genelindeki terör kaynaklı ölümlerin yarısına denk geliyor.