Libya Başkanlık Konseyi’nden Avrupa'ya terörle mücadelede Sahel ülkelerini destekleme çağrısı

Libya Temsilciler Meclisi, Merkez Bankası Müdürü Hibri’yi görevden alıp yerine geçici olarak Berasi’yi atadı

Bakanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Musa el-Koni, Tunus'ta düzenlenen Libya ve Sahel Ülkeleri Arasında Sınır İş birliğine İlişkin Bölgesel Konferans’a başkanlık yaptı (Başkanlık Konseyi)
Bakanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Musa el-Koni, Tunus'ta düzenlenen Libya ve Sahel Ülkeleri Arasında Sınır İş birliğine İlişkin Bölgesel Konferans’a başkanlık yaptı (Başkanlık Konseyi)
TT

Libya Başkanlık Konseyi’nden Avrupa'ya terörle mücadelede Sahel ülkelerini destekleme çağrısı

Bakanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Musa el-Koni, Tunus'ta düzenlenen Libya ve Sahel Ülkeleri Arasında Sınır İş birliğine İlişkin Bölgesel Konferans’a başkanlık yaptı (Başkanlık Konseyi)
Bakanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Musa el-Koni, Tunus'ta düzenlenen Libya ve Sahel Ülkeleri Arasında Sınır İş birliğine İlişkin Bölgesel Konferans’a başkanlık yaptı (Başkanlık Konseyi)

Libya Başkanlık Konseyi, Avrupa Birliği’ni (AB) Sahel ülkelerine ‘geniş sınırlarında güvenliği sağlamaları ve sınırlarını teröristlerden ve kaçakçılardan korumaları’ için yardım etmeye çağırdı. Öte yandan Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Merkez Bankası Müdürü Ali Muhammed Salim el-Hibri’yi görevden alıp yerine Mar’i Miftah el-Berasi’yi geçici olarak atamasının ardından, ülkenin doğusunda kamuoyu önünde bir gerginlik yaşandı.
El-Beyda'daki Merkez Bankası, TM Birinci Başkan Yardımcısı Fevzi en-Nuveyri tarafından dün sabah duyurulan, Hibri’nin görevden alınıp yerine Berasi’nin atanması kararını kınadı. Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, banka çalışanlarının, TM’nin kararıyla başlayan tartışma sona erene ve Hibri, yeniden görevine iade edilene kadar iş bırakma kararı aldıkları belirtildi.
Trablus’taki Merkez Bankası'nın başkanı ise Sıddık el-Kebir.  TM, Kebir’i daha önce iki kez görevden aldı. Bu yüzden TM, Kebir’in Merkez Bankası başkanlığını tanımıyor. Hibri ise hakkındaki ‘yolsuzluk şüpheleri’ nedeniyle görevden alınana karar verene kadar ülkenin doğusundaki Merkez Bankası’nın başkanı olarak görevini sürdürdü.
TM Başkanı Akile Salih, henüz açıklanmayan nedenlerden ötürü Hibri’nin görevden alınması ve yerine Berasi’nin atanması için düzenlenen meclis oturumlarına katılmazken oturumlar Salih’in birinci yardımcısı Nuveyri tarafından yönetildi. Nuveyri, Berasi'nin Bingazi ve Derna İstikrar Komitesi Başkanlığı görevlerinin yanı sıra el-Beyda’daki Merkez Bankası’na geçici olarak atanmasını ve Merkez Bankası Başkanı’nın görevlerini vekaleten yürütmesi kararını onayladı.
TM, Devlet Denetim Bürosu’nu iki komitenin kurulduğu günden bugüne kadar tüm mali ve idari faaliyetlerini incelemesi için görevlendirdi. TM, ayrıca işlenen suçlarla ilgili her türlü yasal tedbirin alınması ve bu suçlarla ilgili ön soruşturmanın başlatılması için Başsavcılığa başvurulması kararı aldı.  Buna karşın el-BEyda Merkez Bankası, ‘ülkenin mali kalesi’ olarak nitelediği Merkez Bankası’nı korumak amacıyla TM Başkanlığı'ndan konuyla ilgili açıklama talebinde bulundu.
Öte yandan Libya Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih, dün Trablus'ta Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Mukim Temsilcisi Marc-Andre Franche ile uluslararası toplumun seçimleri yönetme ve düzenleme konusunda Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu’nu desteklemesinin yollarını tartıştı. Franche, ‘uluslararası toplumun Libya'da seçimlerin düzenlenmesi için verdiği desteğin devam ettiğini’ vurguladı.
Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Abdullah el-Lafi, dün Başkanlık Konseyi ofisinde İsviçre’den gelen diplomatlardan oluşan bir heyet ile bir araya geldi. Başkanlık Konseyi’nden yapılan açıklamaya göre görüşmede, ulusal uzlaşı dosyası, yasadışı göç dosyası ve Libya'nın bu alanlardaki çabalarının yanı sıra yasadışı göçün AB ülkeleri ile iş birliği içinde azaltılması, insan hakları dosyası ve Libya'nın bu konuda attığı adımlar ele alındı.
Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Musa el-Koni, Afrika Sahel bölgesi ülkelerinin (Burkino faso, Mali, Moritanya, Nijer, Senegal, Çad, Batı Nijerya, batı Kameron) ‘kontrol edilmesinin neredeyse imkansız’ olduğunu vurguladıkları geniş sınırlarında güvenliği sağlayabilmeleri için ekonomik yardıma ihtiyaçları olduğunu açıkladı.
Dün Tunus'ta düzenlenen ‘Libya ve Sahel Ülkeleri Arasında Sınır İş birliğine İlişkin Bölgesel Konferans’a başkanlık yapan Koni, “Sahel bölgesi ülkeleri olarak, AB’nin Libya'nın güvenliğini kolayca sağlayamadığı güney sınırlarını denetlememiz için gerekli teknolojiyi temin edecek yardımına büyük ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü, bu sınırlar çok geniş ve kontrol edilemez boyuttalar” ifadelerini kullandı.
Koni, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hepimiz, terör örgütlerin geçit vermemek için halkımıza karşı sorumluluklarımızı üstlenmeliyiz. Milliyeti ne olursa olsun insan kaçakçıları arasında bu ülkelere istikrarsızlık tohumları ekmeye çalışanlar var. Hepimizin zarar gördüğü terör ülke, sınır ve din tanımıyor.”
Sınırlardaki hareketliliği izlemek için ortak operasyon odaları oluşturulması gerektiğini vurgulayan Koni, terörün sınırları ve kıtaları aştığını, nerede oldukları bilinmeyen liderlerinin olduğunu belirterek, “Sorumluluklarımızı üstlenebilmemiz için AB ve ilgili ülkelerle iş birliği içinde uygulanabilir bir strateji geliştirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.



Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi’nde işgal ettiği yeni bölgelerden çekilme görüşmelerinin son iki aydır tıkanması, Katar’ın başkenti Doha'daki (yedinci gününe giren) ateşkes müzakerelerini yeni bir ‘karanlık tünele’ soktu. Hamas Hareketi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti tarafından önerilen yeniden konuşlandırmayı reddetti.

Medyada yer alan sızıntılara göre arabulucular, özellikle Washington, müzakerelerin sonuna kadar çekilme maddesinin ertelenmesini talep ettiler. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar bu durumu, müzakereleri ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin istemediği yeni bir başarısızlıktan kurtarmak için son bir girişim olarak görüyorlar ve bu yüzden Netanyahu'ya esneklik göstermesi için baskı yapabileceğini düşünüyorlar. Uzmanlara göre bunun aksi bir durum söz konusu olursa Hamas, İsrail'in bu şekilde kalmasının, sürgün planını hızlandırmak, olası ateşkesin sona ermesinden sonra askeri bölgeler dayatmak ve anlaşmayı bozmak için bir manevra olduğunu düşünerek bunu reddedecek.

İki Filistinli kaynak cumartesi günü, Doha’daki müzakerelerin, İsrail'in cuma günü sunduğu, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve konumlandırılması için hazırladığı çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle, karmaşık zorluklarla karşı karşıya olduğunu bildirdi. Bu plan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında kalmasını öngörüyor, ancak Hamas bunu reddediyor.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan kaynaklardan biri, ‘Hamas’ın müzakere heyetinin İsrail'in sunduğu haritaları kabul etmeyeceğini, çünkü bu haritaların Gazze Şeridi'nin yaklaşık yarısının yeniden işgalini meşrulaştırdığını ve İsrail'in insani olduğunu söylediği ve Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alacak ve yaklaşık 600 bin Filistinliyi barındıracak olan şehre atıfla Gazze Şeridi'ni Nazi kampları gibi geçiş noktaları ve seyahat özgürlüğü olmayan izole bölgeler haline getirdiğini’ vurguladı.

Diğer kaynak, Hamas'ın İsrail güçlerinin 2 Mart'tan sonra, yani iki ay süren ateşkesin çökmesinden sonra yeniden kontrol altına aldığı tüm bölgelerden çekilmesini talep ettiğini belirtti. İsrail’i, ‘soykırım savaşını sürdürmek için oyalamaya devam etmek ve anlaşmayı engellemekle’ suçladı.

Kaynak, Katarlı ve Mısırlı arabulucuların ‘taraflara, ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Doha'ya gelene kadar çekilme müzakerelerini ertelemelerini’ istediklerini, ancak ‘yardımlar ve esir takası konusunda ilerleme’ kaydedildiğini belirtti.

ABD merkezli haber sitesi Axios, bazı kaynaklardan, ABD'nin Hamas'tan İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini tartışmayı ertelemesini ve diğer konulara geçmesini istediğini, böylece esir takası anlaşması müzakerelerinin çökmesini önlemeye çalıştığını aktardı.

juı
Yaralıları Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan Kızıl Haç kliniğine taşıyan Filistinliler (AFP)

Reuters, cumartesi günü Filistinli ve İsrailli kaynaklardan benzer bir doğrulama aktardı. Doha görüşmelerinin, İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesi konusunda tıkanma yaşadığını, Hamas Hareketi’nin İsrail'in önerdiği çekilme haritalarını reddettiğini, çünkü bu haritaların toprakların yaklaşık yüzde 40'ını İsrail kontrolünde bırakacağını, bunların arasında güneydeki Refah bölgesi ve Gazze'nin kuzeyindeki ve doğusundaki diğer bölgelerin de bulunduğunu belirtti. Kaynaklar, ‘görüşmelerin devam etmesinin beklendiğini’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, İsrail'in, güneydeki Morag Ekseni de dahil olmak üzere birçok yerden çekilmeyerek Filistinlileri sürmeye devam etmek gibi kendi şartlarını dayatmak istediğini düşünüyor. Kuzey bölgesini askeri olarak kontrol altına alarak buradaki nüfusu sürme olasılığı olduğunu ifade eden Hasan, böylece ateşkes sona erdikten sonra Filistinlilerin sürülmesinin kolaylaşacağına dikkati çekti. Hasan, ABD'nin İsrail'e baskı yapmamasının müzakerelere zarar verdiğini ve bu tür konuların ertelenmesinin bir fayda sağlamayacağını, bunların erken çözülmesi gerektiğini, çünkü bu konuların belirleyici olduğunu vurguladı.

Hasan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anlaşmaya varılmasının gecikmesi, engellerin devam etmesi ve Filistinlilerin hedef alınması nedeniyle, direnişin İsrail'e teslim olmasını isteyen bir manevra ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz ve Hamas bunu kabul etmeyecektir. ABD’nin İsrail'e baskı yapmaktan başka seçeneği yok. Özellikle Kahire'nin talep ettiği Mısır sınırındaki Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’ndan çekilme gibi henüz çözülmemiş ve belirsizliği devam eden başka konular da var.”

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal, Hamas'ın talebi olan İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesinin gerçekleşmemesi halinde bunun müzakereleri engelleyebileceğini düşünüyor. Nazzal, çekilme maddesinin ertelenmesinin müzakereleri kurtarmak için yapılan bir girişimden ibaret olduğunu ve Netanyahu hükümetinin çekilme gibi siyasi konularda taviz vermediği sürece, Washington veya İsrail'in iddia ettiği gibi anlaşmanın yakın zamanda imzalanmayacağını belirtti.

Cuma günü ABD ziyaretinden dönmeden önce, ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, perşembe günü yaptığı açıklamada, “Birkaç gün içinde (anlaşmayı) tamamlayabileceğimizi umuyorum” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Beyaz Saray'da Netanyahu ile iki kez görüşen Trump, yakın zamanda ateşkes sağlanacağına dair açıklamalarını yineledi ve bu haftayı (yani birkaç gün sonra) olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da perşembe günü yaptığı açıklamada, anlaşmaya varılması konusunda ‘büyük umutları’ olduğunu söyledi.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Ancak sahada durum bu umutların aksine gelişiyor. Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal yaptığı açıklamada cumartesi günü 20'den fazla Filistinlinin öldüğünü ve İsrail ordusunun son 48 saat içinde Gazze Şeridi'nde ‘yaklaşık 250 terörist hedefi vurduğunu’ söyledi.

Hamas, İsrail ordusuna karşı operasyonlarını sürdürürken, İsrail ordusu cuma günü, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde çıkan çatışmalarda Golani Tugayı'na bağlı keşif biriminden bir subayın öldürüldüğünü, ayrıca Gazze'nin kuzeyinde çıkan çatışmada iki askerin yaralandığını açıkladı. Bu açıklamadan iki gün önce Gazze'nin güneyinde kaçırılmak üzere olan bir İsrail askerinin öldürüldüğü bildirilmişti.

Birleşmiş Milletler (BM), cumartesi günü yaptığı ortak açıklamada, Gazze'deki yakıt kıtlığının kritik seviyelere ulaştığı konusunda uyarıda bulundu. BM’nin aralarında İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Gıda Programı (WFP) da bulunduğu yedi ayrı kuruluşu tarafından yapılan ortak açıklamada, “Yakıt, Gazze'de hayatta kalmanın bel kemiğidir” denildi.

Bu olumsuz gelişmeler devam ederken Reha Ahmed Hasan, Trump'ın dün değil, bugün bir anlaşma sağlayabileceğini düşünüyor. Hasan’a göre ABD'nin tutumu, İsrail'e baskı uygulayarak bir anlaşma sağlamaya ve Gazze'yi yerinden etme ve yok etme planlarından vazgeçmeye yönelik gerçek bir adım atarak tüm bu sorunları sona erdirebilir.

Bu görüşe katılan Nizar Nazzal da Washington'ın, Nobel Barış Ödülü almayı uman Trump'ın çabalarının başarısız olmaması için müdahale edeceğini ve Netanyahu'yu daha geniş çaplı yayılma haritasını kabul etmeye zorlayacağını (bu cümle tuhaf geldi ama böyle yazıyordu) vurguladı. Ateşkes yapılmaması halinde İsrail Başbakanı’nın popülaritesinin daha da zarar göreceği ve İran'a karşı savaşından elde ettiği son siyasi kazanımlarını kaybedebileceği uyarısında bulunan Nazzal, bu nedenle Netanyahu'nun çıkarlarına en uygun olanın anlaşmayı geçici olarak kabul etmek olduğunu belirtti.