Çin ekonomisinin yaklaşık beşte biri karantinada

Ülkede artan Kovid-19 vakaları nedeniyle kısmi karantina uygulanan bölgeler, gayrisafi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 21,1'ini oluşturuyor.

AA
AA
TT

Çin ekonomisinin yaklaşık beşte biri karantinada

AA
AA

Japon yatırım bankası Nomura, Çin'in gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) yaklaşık beşte birini oluşturan yerleşimlerin Kovid-19 nedeniyle karantinada olduğunu bildirdi.
Şirket, yatırımcılarına gönderdiği Çin'e ilişkin haftalık raporda, artan Kovid-19 vakalarının ve hükümetin "sıfır vaka" stratejisindeki ısrarının, yılın son çeyreğinde ekonomik etkinliği ve büyümeyi olumsuz etkileyeceğini, yeniden açılmanın ise uzun ve maliyetli bir süreç olacağını belirtti.
Kovid-19 salgınları nedeniyle kısmi karantina uygulanan bölgelerin GSYH'nin yaklaşık yüzde 21,1'ini oluşturduğuna dikkat çekilen raporda, birkaç hafta içinde bu oranın yüzde 30'a çıkmasının beklendiği kaydedildi.
Raporda tedbirlerin son çeyrekte büyüme ivmesini düşüreceğine dikkat çekilerek, "Yerel yöneticilerin virüsün yayılmasını önlemek için toplu testler ve kısmi kapanma tedbirlerine sıkça başvurması nedeniyle hareketliliğin ve iş göstergelerinin halihazırda büyük ölçüde kötüleştiği görülüyor. Daralma işaretçileri, bu çeyrekte, Şanghay ve diğer şehirlerde tam kapanmaya gidilen ikinci çeyrekten daha kötü." ifadelerine yer verildi.
Şirket büyüme tahminlerini 4'üncü çeyrek için yüzde 2,8'den 2,4'e, bu yıl için 2,9'dan 2,8'e, gelecek yıl için ise yüzde 4,3'ten yüzde 4'e düşürdü.
Raporda, "Yeniden açılma uzun ve maliyetli bir süreç olacak gibi görünüyor." değerlendirmesi yapıldı.
Çin ekonomisi, ilk çeyrekte yüzde 4,8, ikinci çeyrekte yüzde 0,4, üçüncü çeyrekte ise yüzde 3,9 büyüme kaydetmişti.
Bahar aylarında başta ülkenin en büyük kenti Şanghay olmak üzere büyük nüfusu barındıran, kritik sanayi ve iş kollarına ev sahipliği yapan şehirlerdeki Kovid-19 kısıtlamalarının ekonomi üzerindeki etkisi belirgin şekilde hissedilmişti.
Birçok sahada ölçülen ekonomik performans, Kovid-19 salgınının ilk aylarından bu yana en düşük seviyelere gerilemişti.
Omicron'un bulaşıcılığı yüksek alt varyantlarının yayılmasıyla sonbaharda ülkede vaka sayısı artarken, ekonomik faaliyetleri sekteye uğratan salgın tedbirlerinin son çeyrekte değişeceğine dair işaret görülmemesi, ekonomik beklentileri ve güveni olumsuz etkiliyor.
Çin ekonomisi 2022'nin ilk üç çeyreğinde yüzde 3 büyüme kaydederken, hükümetin bu yıl için yüzde 5,5 civarında olmasını öngördüğü büyüme hedefine ulaşması zor görünüyor.
Çin, Kovid-19 salgınına karşı vakaları ortaya çıktığı yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen "sıfır vaka" stratejisini uyguluyor. Strateji, karantina, seyahat kısıtlamaları, toplu testler, imalat, ticaret ve hizmetler sektöründeki işletmelerin faaliyetlerinin kısıtlanması veya kapalı devre sürdürülmesi gibi katı ve geniş ölçekli tedbirleri gerektiriyor. Tedbirler, hayatın olağan akışına müdahalenin yanında ekonomik maliyeti açısından da tartışmalara yol açıyor.



Ukrayna, parasını euroya endekslemeye hazırlanıyor

AB üyelik müzakereleri, Ukrayna'nın para birimi hamlesinde önemli rol oynuyor (Reuters)
AB üyelik müzakereleri, Ukrayna'nın para birimi hamlesinde önemli rol oynuyor (Reuters)
TT

Ukrayna, parasını euroya endekslemeye hazırlanıyor

AB üyelik müzakereleri, Ukrayna'nın para birimi hamlesinde önemli rol oynuyor (Reuters)
AB üyelik müzakereleri, Ukrayna'nın para birimi hamlesinde önemli rol oynuyor (Reuters)

Ukrayna, para birimi grivnayı ABD doları yerine euroya endekslemeyi planlıyor.

Ukrayna Merkez Bankası Başkanı Andriy Pışnıy, Reuters’a yaptığı açıklamada, Ukrayna Grivnası için Amerikan doları yerine euronun referans alınmasına yönelik çalışma başlattıklarını belirtti.

Pışnıy, bu adımın potansiyel Avrupa Birliği (AB) üyeliği, küresel ticarette yaşanan sorunlar ve piyasalardaki dalgalanmalarla ilişkili olduğunu belirtti.

Geçişin “karmaşık ve kapsamlı bir hazırlık gerektirdiğini” söyleyen Merkez Bankası başkanı, AB’nin Ukrayna’nın savunma kapasitesine desteğinin de değerlendirme sürecinde önemli rol oynadığını ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir’le maden anlaşmasıyla ilgili sorun yaşadıktan sonra Kiev’e askeri desteği bir süreliğine askıya almıştı. Daha sonra uzun müzakerelerin ardından 1 Mayıs’ta taraflar arasında nadir toprak elementlerinin kullanımını da kapsayan "ekonomik ortaklık" anlaşmasının imzalandığı duyurulmuştu.

Anlaşma uyarınca ABD, bugüne kadarki askeri ve finansal desteği karşılığında Ukrayna'nın doğal kaynaklarına erişebilecek.

AB de Rusya işgaline karşı Ukrayna’nın güvenliğine desteği artırma taahhüdü vermişti.

Avrupa finans devi Societe Generale'den Phoenix Kalen, Ukrayna'nın değişen dünya düzeninde jeopolitik, güvenlik ve ticaret bağlarını yeniden oluşturmaya çalıştığı yorumunu yapıyor:

Ukrayna'nın kaderi kesinlikle Avrupa'ya ve Avrupa savunmasına bağlı. Bu açıdan bakıldığında, tüm ekonomik ve siyasi hedefler halen büyük ölçüde euroya bağlı olacak. Böyle bir değişimi düşünmeleri birçok açıdan mantıklı.

Avrupa Birliği (AB), Ukrayna ve Moldova’yla tam üyelik müzakerelerine Haziran 2024’te başlamıştı. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu yıl şubatta yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın siyasi ve yargı sistemindeki reformları mevcut hızda sürdürmesi halinde 2030’a kadar AB'ye katılabileceğini söylemişti.

Moldova da AB’ye katılım müzakerelerinin parçası olarak, 2 Ocak'ta Moldova Leyi için referans para birimini dolardan euroya çevirmişti.

Independent Türkçe, Reuters, Politico