Fransa’dan İtalya’ya deniz hukukuna uyma çağrısı

Avrupa görüşmeleri, yüksek sayıda sığınmacı dalgasıyla ilgili olmak üzere acil toplanıyor.

İtalyan sularında Ocean Viking gemisi (Reuters)
İtalyan sularında Ocean Viking gemisi (Reuters)
TT

Fransa’dan İtalya’ya deniz hukukuna uyma çağrısı

İtalyan sularında Ocean Viking gemisi (Reuters)
İtalyan sularında Ocean Viking gemisi (Reuters)

Avrupa Birliği (AB) içişleri bakanları Batı Balkanlar’dan gelen sığınmacı sayısındaki artışla ilgili acil durum görüşmesi yaparken, Fransa Cuma günü İtalya’yı deniz hukukuna uyması konusunda uyardı.
Paris’in talebiyle Brüksel’de gerçekleştirilen toplantı, insani yardım gemisi ‘Ocean Viking’ ve gemideki 234 göçmen nedeniyle Roma ile yakın zamanda yaşanan krizin ardından geldi. Gemi, aşırı sağcı Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki İtalyan hükümetinin gemiyi teslim almayı reddetmesinin ardından 11 Kasım’da olağanüstü bir şekilde Fransa’ya yanaştı.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre mevcut rakamlar, 2015 ve 2016’daki mülteci krizi sırasında kaydedilen seviyelere ulaşmıyor. Ancak bu kış, özellikle Rus hava saldırıları nedeniyle elektrik ve ısınmadan mahrum kalan milyonlarca Ukraynalıdan yeni bir mülteci dalgası bekleniyor. Bu durum, Avrupa’nın endişelerini körüklüyor.
Yaşanan bu gerilim, AB ülkeleri arasında göç ve dayanışma konusunda çok hassas bir tartışmayı yeniden canlandırırken, Avrupa Komisyonu’nun 2 yıl önce uygulamaya koyduğu bir reformu da sekteye uğrattı.
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Paris’in kabul edilemez bulduğu İtalyan tutumuna yanıt olarak, Fransa’nın İtalya’daki 3 bin 500 sığınmacıyı kabul etmesini askıya aldıklarını bildirdi.
Başbakan Meloni, bu kararın haksız olduğunu, ülkesinin bu yıl yaklaşık 90 bin göçmen aldığını belirtti. Yaklaşık 12 Avrupa ülkesinin ise 8 bin kişiyi alıp bakma sözü verdiğini ancak sonunda 117 kişi aldıklarını söyledi.
Göçmenlerin yeniden dağıtılmasına ilişkin planlar, Haziran ayında onaylanan Avrupa dayanışması için geçici bir mekanizma çerçevesinde planlandı. Paris bu öneriyi, AB konseyi dönem başkanlığı sırasında vermişti.
Darmanin, toplantıya katılmak üzere Brüksel’e gittiğinde Roma’nın gemileri ve deniz hukukunu kabul etmemesi halinde, Fransa’nın İtalya’dan yeniden dağıtılan göçmenleri kabul etmesi için hiçbir neden olmadığını söyledi.
Avrupa Komisyonu Pazartesi günü, mülteci transferlerini hızlandırmak için bir eylem planı sundu.
Plan aynı zamanda denizde kurtarma alanında üye devletler ve insani yardım gemileri işleten sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmeyi hedefliyor. Ayrıca denizde kurtarma operasyonları yürüten bu gemiler için yol gösterici ilkelerin, ‘Uluslararası Denizcilik Örgütü’ (IMO) için ise tartışmaların geliştirilmesini amaçlıyor.
Darmanin, “Arzumuz bu mekanizmayı yeniden başlatmak. Çünkü Avrupa çapında yük paylaşımına ve İtalya gibi ülkelere giriş izni veren bir özelliğe sahip. Avrupa ülkelerine gelen tüm yabancıları kayıt altına almaya zorlayan tek mekanizma. Durum şimdi ise böyle değil…” dedi.
Darmanin ayrıca, Güney Akdeniz ülkelerinin de limanlarını kendi karasularında seyreden göçmen kurtarma gemilerine açması gerektiğini vurguladı.
Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, yılbaşından bu yana Akdeniz’de yaklaşık 2 bin kişinin öldüğünü veya kaybolduğunu hatırlatarak, denizde tüm aktörler tarafından kurtarma operasyonlarının hayati önem taşıdığını belirtti.



Trump, kendi adını taşıyan yeni bir savaş gemisinin lansmanını yaptı: 15 denizaltı ve 3 uçak gemisi inşa edeceğiz

ABD Başkanı, Florida'daki Mar-a-Lago konutundan düzenlediği basın toplantısında, kendi adını taşıyacak yeni bir savaş gemisi sınıfının lansmanını duyurdu (AFP)
ABD Başkanı, Florida'daki Mar-a-Lago konutundan düzenlediği basın toplantısında, kendi adını taşıyacak yeni bir savaş gemisi sınıfının lansmanını duyurdu (AFP)
TT

Trump, kendi adını taşıyan yeni bir savaş gemisinin lansmanını yaptı: 15 denizaltı ve 3 uçak gemisi inşa edeceğiz

ABD Başkanı, Florida'daki Mar-a-Lago konutundan düzenlediği basın toplantısında, kendi adını taşıyacak yeni bir savaş gemisi sınıfının lansmanını duyurdu (AFP)
ABD Başkanı, Florida'daki Mar-a-Lago konutundan düzenlediği basın toplantısında, kendi adını taşıyacak yeni bir savaş gemisi sınıfının lansmanını duyurdu (AFP)

Donald Trump, dün görevdeki bir başkan için alışılmadık bir hareketle, kendi adını taşıyacak yeni bir savaş gemisi sınıfının lansmanını duyurdu. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nin 15 denizaltı ve üç uçak gemisi inşa ettiğini de açıkladı.

ABD Başkanı Florida'daki Mar-a-Lago tatil beldesinde düzenlediği basın toplantısında, geminin "ülkemizin tarihindeki en büyük savaş gemisi ve dünya tarihinde inşa edilen en büyük savaş gemisi" olacağını iddia etti.

Yapılacak geminin görüntüleri denizde ve yapım aşamasındayken bir platformun etrafındaki standlarda sergilendi. Trump, ilk iki geminin inşasının "yaklaşık iki buçuk yıl" süreceğini tahmin ederek, bu yeni gemi sınıfının "yakında" 10 gemiyi, nihayetinde ise 20 ila 25 gemiyi içereceğini belirtti.

Bu gemilerin toplar ve lazerlerle donatılacağını, hipersonik ve nükleer silahlar taşıyabileceğini açıkladı. Trump, "çok estetik bir insan olduğum için" yeni gemilerin tasarımına bizzat dahil olmak istediğini söyledi. Bu yeni gemi sınıfının "sadece Çin'e değil, herkese bir mesaj" olarak tasarlandığını belirtti ve "Çin ile çok iyi ilişkilerimiz var," diyerek, Çin'in donanmasını güçlendirdiğini ve modernize ettiğini vurguladı.


Amerika ve müttefikleri, Gazze'nin yeniden inşası konusunda bir konferans düzenleme çabalarını yeniledi

Gazze şehrindeki İslam Üniversitesi'nde bulunan yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze şehrindeki İslam Üniversitesi'nde bulunan yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Amerika ve müttefikleri, Gazze'nin yeniden inşası konusunda bir konferans düzenleme çabalarını yeniledi

Gazze şehrindeki İslam Üniversitesi'nde bulunan yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze şehrindeki İslam Üniversitesi'nde bulunan yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

Bloomberg News, bilgili kaynaklara dayandırdığı dünkü haberinde, ABD ve müttefiklerinin Gazze Şeridi'nin yeniden inşası konusunda bir konferans düzenleme çabalarını yenilediklerini ve Trump yönetiminin İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasına yeni bir ivme kazandırmaya çalıştığını bildirdi.

Kaynaklar, konferans için Washington'un olası bir mekan olarak değerlendirildiğini ve konferansın önümüzdeki ay gibi erken bir tarihte yapılabileceğini, Mısır'ın ise değerlendirilen diğer birkaç yer arasında olduğunu belirtti.

Bir kaynak, konferansın muhtemelen yetkililer, ekim ayında İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes anlaşması uyarınca geçiş hükümetini denetlemek üzere kurulan Trump liderliğindeki "barış konseyinin" oluşumunu tamamlayana kadar gerçekleşmeyeceğini ifade etti.

sdf
Trump, Şarm el-Şeyh'te imzaladığı Gazze anlaşmasının metnini gösteriyor (Arşiv- AFP)

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg’ten aktardığına göre ABD elçisi Steve Wittkoff hafta sonu Florida'da Mısır, Türkiye ve Katar yetkilileriyle bir araya gelerek ateşkesin uygulanmasını görüştü.

Konferansın, ABD başkanı tarafından hazırlanan ve iki aşamaya ayrılan 20 maddelik barış planının ivmesini korumaya yönelik daha geniş bir çabanın parçası olduğunu da belirtti. Birinci aşama, çatışmaları durdurmayı ve İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamayı amaçlarken, ikinci ve daha zorlu aşama ise Hamas'ın silahsızlandırılması ve uluslararası bir istikrar gücünün oluşturulmasıyla Gazze'nin uzun vadeli yönetimine geçmeyi içeriyor.

Bloomberg'in haberine göre, ABD'li yetkililer ikinci aşamanın zorluğunu kabul etti; zira Barış Konseyi, üyelerinin belirlenmesi de dahil olmak üzere birçok soruyla karşı karşıya ve uluslararası istikrar gücü henüz kurulmamış durumda. Belki de ikinci aşamanın en zor görevi, Hamas'ın silahsızlandırılması olacak.


İran balistik füzeleri ABD ve İsrail'in incelemesi altında

Yargı organlarına bağlı Mizan haber ajansının yayınladığı, füze tatbikatlarını gösteren bir fotoğraf
Yargı organlarına bağlı Mizan haber ajansının yayınladığı, füze tatbikatlarını gösteren bir fotoğraf
TT

İran balistik füzeleri ABD ve İsrail'in incelemesi altında

Yargı organlarına bağlı Mizan haber ajansının yayınladığı, füze tatbikatlarını gösteren bir fotoğraf
Yargı organlarına bağlı Mizan haber ajansının yayınladığı, füze tatbikatlarını gösteren bir fotoğraf

Bölgesel gerilimlerin artması ve İran içindeki askeri faaliyetlere ilişkin çelişkili raporlar nedeniyle ABD ve İsrail, İran'ın füze programını yoğun bir şekilde inceleme altına aldı. Batılı değerlendirmeler, Tahran'ın Haziran Savaşı'nın ardından füze ve nükleer yeteneklerini yeniden inşa etmeye çalıştığını öne sürerken, İran programının "tamamen savunma amaçlı" ve herhangi bir müzakerenin kapsamı dışında olduğunu savunuyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İran'ın son zamanlarda "tatbikatlar" yaptığının farkında olduklarını belirterek, İran'ın nükleer faaliyetlerinin ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmede ele alınacağını söyledi. İran'ın herhangi bir hamlesinin güçlü bir şekilde karşılanacağı uyarısında bulunan Netanyahu, İsrail'in bir çatışma arayışında olmadığını da vurguladı.

ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee ise Tahran'ın Haziran Savaşı sırasında Fordo tesisinin bombalanmasının ardından "mesajı tam olarak kavrayamadığını" söyledi. Tel Aviv'de Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, İran'a karşı saldırıları desteklediğini açıklayarak, füze cephaneliğini yeniden inşa etmesinin artık nükleer programıyla kıyaslanabilecek bir tehdit oluşturduğunu savundu.

Buna karşılık, İran Dışişleri Bakanlığı balistik füze programının "müzakere masasının dışında" olduğunu vurgularken, İran ordu komutanı Emir Hatemi, silahlı kuvvetlerin rakiplerinin hareketlerini "yakından izlediğini" ve herhangi bir saldırıya "kararlı bir şekilde" karşılık vereceğini vurguladı.

İran içinde, olası füze tatbikatlarına ilişkin haberlerde bir tutarsızlık yaşandı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre  Devrim Muhafızlarına yakın medya kuruluşları birkaç ilde hareket ve testlerden bahsederken, resmi televizyon herhangi bir tatbikat yapılmadığını ve dolaşan görüntülerin "yanlış" olduğunu vurguladı.