Kasım kampanyalarında e-ticarette en çok cep telefonu satıldı

E-Ticaret Altyapı Sağlayıcıları Derneği Sözcüsü ve Projesoft Üst Yöneticisi Yüksel Eminoğlu, "En çok satış öncelikle cep telefonu sektöründe var. Geçen seneye oranla adet olarak yüzde 16 civarında artış yaşanmış durumda." dedi.

AA
AA
TT

Kasım kampanyalarında e-ticarette en çok cep telefonu satıldı

AA
AA

E-Ticaret Altyapı Sağlayıcıları Derneği (EDER) Sözcüsü ve Projesoft Üst Yöneticisi (CEO) Yüksel Eminoğlu, kasım kampanyalarında en çok satışın cep telefonu sektöründe olduğunu, geçen seneye oranla adet olarak yüzde 16 civarında artışın yaşandığını bildirdi.
EDER'den yapılan açıklamaya göre, fiyat araştırmalarına imkân tanıyan yapısı, kolay ve hızlı işlem süreçleriyle cirosunu her yıl artıran e ticaret, içinde bulunulan dönemde uygulanan kasım kampanyaları gibi özel dönemlerde de katlanarak büyüyor.
Ticaret Bakanlığı rakamlarına bakıldığında Türkiye’de yurt içi e-ticaret, 2022’nin ilk 6 ayında ciro olarak yüzde 116 ve Sepet Sayısı olarak yüzde 38 artmış durumda. Verilere göre ülke genelindeki ticari cironun yüzde 18,5’inin de e-ticaret üstünden gerçekleştiği görülüyor.

"E-ticaret cirolarında yüzde 157’lik artış görülüyor”
Açıklamada görüşlerine yer verilen E-Ticaret Altyapı Sağlayıcıları Derneği Sözcüsü ve Projesoft CEO’su Yüksel Eminoğlu, yılın ikinci ayı ve özellikle de kasım ayının tek başına tüm yılın e-ticaret cirosunun yüzde 13’ünü oluşturduğunu belirterek, “Eldeki verilere bakarsak yıl sonunda Türkiye’de tüm ticaretin yüzde 21 civarının e-ticaret üstünden gerçekleşeceği söylenebilir. Geçen senenin aynı dönemine göre bu yıl e-ticaret cirolarında yüzde 157’lik bir artış görülüyor.” ifadelerini kullandı.
Bazı sektörler için oldukça hareketli bir kasım geçirildiğini aktaran Eminoğlu, “Beyaz eşya, küçük ev aletleri ve cep telefonu satışları oldukça hareketli. Geçen sene kasım ayına göre sepet sayısında yüzde 13,6 bir artış var ki cep telefonu ve küçük ev aletlerinde bu oran yüzde 16 civarında. Ciro olarak da geçen senenin yüzde 211'i yakalanmış durumda.” değerlendirmesinde bulundu.
Eminoğlu, adet olarak bakıldığında çamaşır ve bulaşık makinalarının çok miktarda satıldığını, akıllı telefonlara talebin de yüksek olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
“Tost makinası ve rondo gibi mutfak aletlerinde indirimlerin etkisi oldukça hissediliyor. Mobilya tarafında ise genç odaları ve çalışma masalarında yüksek satış adetleri mevcut. En çok satış öncelikle cep telefonu sektöründe var. Geçen seneye oranla adet olarak yüzde 16 civarında bir artış yaşanmış durumda. Peşinden de küçük ev aletleri geliyor ki burada da satın alınan ürünlerde adet olarak yüzde 15,4 gibi bir artış var. Üçüncü olarak da beyaz eşya satışları dikkati çekiyor. Burada da adet olarak yüzde 14’lük bir artış gözlemliyoruz.”

"Kişi başı ortalama 4 bin 964 TL’lik harcama görüyoruz"
Eminoğlu, kasım kampanyaları döneminde pek çok kategoride ürün satıldığını fakat adet olarak en çok satılan ürünün akıllı cep telefonu olduğunu belirterek, “Telefonların peşinden de mutfak robotları geldi. Bunları ise çamaşır makineleri izledi. Bunun dışında önemli bir bilgi de kişi başı e-ticaret harcamaları ki Türkiye’de 18-70 yaş arası kesime baktığımızda internet üstünden kişi başı ortalama 4 bin 964 TL’lik bir harcama görüyoruz. Kasım kampanyaları döneminde bu rakamın ortalama olarak 7 bin 500 TL’yi geçmesini bekliyoruz. Bu da hem yurt içi ticaret içinde e-ticaretin payının artması hem de kasım ayı kampanyaları ile beraber cironun ciddi oranda yükselmesiyle olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Öte yandan B2B satışlarda kasım ayının en çok beklenen dönemler arasında olduğunu bildiren Eminoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü sene sonu geliyor ve firmalar genelde kendi içlerinde ticaret yaptıkları için gerek üretim gerekse 2023 beklentilerine istinaden satış planlama devreye giriyor ve firmalar kasım ayı kampanyalarını bu açıdan büyük bir fırsat olarak görüyorlar. Üretim için mamul ve yarı mamul alan firmalar yeni yıl gelmeden ürün alımı yaparlarken, mamul satan firmalar ise sene sonu stokları bitirmek ve satış kotalarını yakalamak için son fırsat olarak eldeki ürünleri müşterilerine daha uygun marjlar ile verebiliyorlar.”
Yüksel Eminoğlu, e-ticarette B2B tarafının ciro olarak B2C’nin 5 katı olduğunu belirterek, “Mevcut POS rakamlarına bakıldığında geçen seneye göre işlem tutarlarında yaklaşık yüzde 190 civarında bir artış var. Bu da firmaların üretim ve satışa devam ettiğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Bu alanda yatırımların da hızlandığını vurgulayan Eminoğlu, şunları aktardı:
“Firmalar yeni dönemde Karar Destek Sistemleri için yatırıma ağırlık veriyorlar. Burada kararların artık içgüdüler ile değil daha çok veriler ışığında verilmesi ve bu verilerin de en etkin şekilde sunulması gerektiği gerçeği göz önüne geliyor. Müşteri / Bayi bazlı hedef ve fiyat tanımlamaları ve e ticaretteki artış ile birlikte firmaların hitap ettiği müşteri kesimleri de arttı ve buna istinaden de her müşteriye özel fiyat ve satış hedef çalışması yapmak gerekiyor.
Bu sayede de firmaya özel stratejiler uygulayarak en etkin karlılık ve satış hedefleri sağlanıyor. B2B süreçleri, eldeki müşterileri yönetmekteki en önemli kaynak haline geldi. B2B ile bütünleşik bir CRM ise firmaların tüm süreçleri kişiden bağımsız yönetmesini sağlıyor.”



ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
TT

ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)

Gazze savaşında ateşkesin sağlanmasında kilit rol oynayan Donald Trump yönetimi, Ukrayna için de büyük çaba gösterirken ABD'deki Cumhuriyetçiler iç siyasetten endişe duyuyor.

Cumhuriyetçilerin önemli bir kısmı, hayat pahalılığı konusunun yeterince ele alınmadığını ve bunun gelecek yıl yapılacak ara seçimlerin sonuçlarına olumsuz yansıyacağını düşünüyor. 

Wall Street Journal (WSJ), Trump'ın danışmanlarının seçmenlerin ekonomik kaygılarının giderilmesini haftalardır önerdiğini, ekonominin güçlü olduğunu savunan ABD Başkanı'nınsa Demokratların bu konuyu gündemleştirme çabalarını göz ardı etmekten yana olduğunu bildiriyor.

WSJ'nin Beyaz Saray'daki kaynakları, buna rağmen Trump'ın danışmanlarının ABD Başkanı'nın 2026 başında yapacağı konuşmaların metinlerine ekonomi vurgusunu eklemeyi planladığını aktarıyor. 

Amerikan gazetesi, istihdamda ve işsizlik oranlarında istenen iyileşmenin henüz sağlanamadığını da öne sürüyor. 

Trump ve ona yakın isimlerse Demokrat Parti döneminden kalma sorunları, muhaliflerin kendilerini hedef almak için kullandığını iddia ediyor. 

Washington Post'un (WP) konuştuğu seçim stratejistleri, Joe Biden'ın kaybetmesine neden olan ekonomik problemlerin Donald Trump önderliğindeki Cumhuriyetçi Parti'nin adaylarını da vurabileceğini vurguladı. 

Trump'ın market fiyatlarını düşürmek için Brezilya kahvesi, meyve ve kırmızı et gibi bazı gıdalara yönelik gümrük vergilerini azalttığı, ilaç şirketleriyle indirime gitmeleri için müzakere yürüttüğü ve otomobil fiyatlarının düşmesi için adımlar attığı WP'nin haberinde hatırlatıldı.

Kısa süre önce yapılan Washington Post-ABC News-Ipsos anketi, Amerikalıların yüzde 62'sinin Trump'a ekonomide düşük not verdiğini ortaya koymuştu. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Washington Post


ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
TT

ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)

ABD uyuşturucu kaçakçılığını önleme gerekçesiyle Venezuela’ya baskıyı artırırken, Donald Trump’ın asıl hedefinin ülkedeki petrol yatakları olduğu belirtiliyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) üyelerine ve Genel Sekreter Heysem el-Gays’a pazar günü gönderdiği mektupta, ABD’nin petrol kaynaklarını ele geçirmek istediğini söylemişti. 

Maduro yönetimi, ABD’nin eylemlerinin ülkeyi "istikrarsızlaştırmayı" ve ihracat kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını savunuyor. 

Mektupta, bu gerilimin devam etmesi halinde Venezuela’nın petrol üretiminin ve dünya piyasasının istikrarının "ciddi şekilde tehlikeye girebileceği" belirtilerek OPEC+ üyelerine dayanışma çağrısı yapılmıştı.

Kolombiya lideri Gustavo Petro da Trump’ın "uyuşturucuyla mücadeleyi bahane ederek Venezuela’daki petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını" söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Karayipler’deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela’nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD’nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli gerçek anlamda kullanamıyor. Latin Amerika ülkesi günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor. Bu yüksek bir rakam olmasına rağmen küresel ham petrol üretiminin sadece yüzde 0,8'ini oluşturuyor.

CNN’in analizinde, ABD’nin benzin üretimine uygun hafif ham petrol çıkardığına ancak Venezuela’daki gibi ağır ham petrole sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Ağır ham petrol üretimi dizel, asfalt ya da fabrikalarla diğer ağır ekipmanlarda kullanılıyor. 

Trump yönetiminin, bu petrol kaynaklarına ulaşmak için Maduro’yu devirip yerine "Batı yanlısı" bir lider getirmeyi deneyebileceği yorumu yapılıyor. Böyle bir senaryoda Karakas yönetimine uygulanan ağır ekonomik yaptırımları hafifletilebileceği ve Amerikan petrol şirketlerinin ülkede daha yoğun faaliyet gösterebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro'nun olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, CNN, Fox News


Bitcoin, kripto para birimlerinin düşüşüyle 85 bin doların altına geriledi

Hong Kong'daki bir kripto para borsasının dışındaki Bitcoin logosu (AFP)
Hong Kong'daki bir kripto para borsasının dışındaki Bitcoin logosu (AFP)
TT

Bitcoin, kripto para birimlerinin düşüşüyle 85 bin doların altına geriledi

Hong Kong'daki bir kripto para borsasının dışındaki Bitcoin logosu (AFP)
Hong Kong'daki bir kripto para borsasının dışındaki Bitcoin logosu (AFP)

Bitcoin, kripto para piyasasında yaklaşık iki aydır süren düşüş eğiliminin derinleşmesiyle, kısa süreliğine 85 bin doların altına indi. Teknoloji şirketlerinin aşırı değerli olduğu yönündeki görüşlerin yayılmasıyla dün kripto varlıklarda geniş kapsamlı bir satış dalgası yaşandı.

Bitcoin, gün içinde yüzde 12’ye varan kayıp yaşadıktan sonra yüzde 5,6 düşüşle 86 bin doların biraz üzerinde dengelendi. Bu sabah erken saatlerde ise fiyatın 86 bin 650 dolar civarında seyrettiği bildirildi.

Coinbase platformuna göre bu kayıplar, 6 Ekim’de kaydedilen 126 bin 210 dolar seviyesinden bu yana yaklaşık yüzde 33’lük bir değer kaybına işaret ediyor. Nisan ayından itibaren hisse senedi piyasalarıyla paralel bir şekilde yükseliş gösteren Bitcoin, kısmen Washington’daki daha destekleyici söylemlerden güç almıştı. Ancak dünkü sert satış dalgası, kripto para alım satım hizmeti veren şirketleri ve iş modelini Bitcoin yatırımına dayandıran firmaları ciddi biçimde etkiledi.

Coinbase Global hisseleri yüzde 4,8 gerilerken, Robinhood Markets yüzde 4,1 değer kaybetti. Bitcoin madencisi Riot Platforms’un hisseleri yüzde 4 düştü. Yalnızca Bitcoin satın almak için fon toplayan en büyük ‘kripto hazine’ şirketi olarak bilinen Strategy’nin hisselerinde de yüzde 3,3’lük bir gerileme yaşandı. Şirketin elinde 649 bin 870 adet Bitcoin bulunduğu ve bu varlıkların pazartesi günü ABD doğu saatiyle saat 16.00 itibarıyla yaklaşık 55,7 milyar dolar değerinde olduğu belirtildi.

Strategy’nin önceki tahminleri, Bitcoin’in yılı 85 bin ile 110 bin dolar arasında kapatacağı yönündeydi. Bu beklenti, 30 Ekim’de açıklanan 150 bin dolarlık öngörünün altında kaldı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın oğulları Eric ve Donald Trump Jr.’ın da pay sahibi olduğu Amerikan Bitcoin’inin değeri yüzde 15,6 gerileyerek, 30 Eylül’den bu yana yaklaşık yüzde 47’lik bir düşüş kaydetti. Trump ile bağlantılı diğer kripto projelerinde de benzer kayıplar yaşandı. World Liberty Financial adlı tokenin piyasa değeri, eylül ortasında 6 milyar doları aşmasının ardından yaklaşık 4,14 milyar dolara indi. Trump’ın adıyla çıkarılan TRUMP tokeninin fiyatı ise 5,70 dolar seviyesine gerileyerek, göreve başlama öncesi 45 dolarlık talep fiyatının oldukça altında kaldı.

Bitcoin’e yatırım yapmanın yaygın yollarından biri olan spot Bitcoin borsa yatırım fonları (ETF), yatırımcılara kripto paraya doğrudan sahip olmadan pay edinme imkânı sunuyor. Morningstar Direct verilerine göre yatırımcılar, kasım ayında Bitcoin ETF’lerinden 3,6 milyar dolar çekti. Bu rakam, ocak 2024’te işlem görmeye başlamalarından bu yana görülen en büyük aylık çıkış oldu.

Bitcoin vadeli işlemleri de son bir ayda yaklaşık yüzde 24 değer kaybederken, altın vadeli işlemleri yüzde 7 artış gösterdi. Analistler, yoğun satış dalgasını sonbaharda artan riskten kaçınma eğilimine bağlıyor. Bu durum, yatırımcıları tahvil ve altın gibi güvenli limanlara yönlendirirken, kurumsal satışlar, uzun vadeli yatırımcıların kâr realizasyonu, ABD Merkez Bankası’nın (FED) daha sıkı duruşu ve kripto para düzenlemelerindeki yavaşlamanın yarattığı belirsizliğin etkili olduğu ifade ediliyor.

Deutsche Bank analistleri, mevcut koşulların Bitcoin portföylerinin dayanıklılığını test ettiğini ve yaşananların geçici bir düzeltme mi yoksa uzun vadeli bir uyarlama mı olduğu konusunda soru işaretleri yarattığını belirtiyor.

Düzenleyici açıdan bakıldığında, temmuz ayında Trump’ın imzaladığı yasa, kripto sektörüne destek sağlamıştı. Yasa, stabil kripto paraları (dolar gibi varlıklara bağlı olanları) koruma altına alarak fiyat dalgalanmalarını diğer kripto paralara göre sınırlamayı amaçlıyordu. Ancak, kripto piyasası için yeni bir piyasa yapısı oluşturmayı hedefleyen yasa tasarısı Senato’da hâlâ ilerleyemedi. Bu tasarı, sektörde Trump’ın seçim sürecini destekleyen ve Washington’daki müttefiklerinin göreve gelmesini sağlayan yatırımcılar için öncelikli bir konu olarak görülüyor.