Eylül ayından bu yana 6 Rus savaş uçağı düştü... Sebebi yaptırımlar mı?

Geçen ay Rusya’nın Yeysk şehrinde bir binaya çarpan ve 13 kişinin ölümüne neden olan Su-34 savaş uçağının enkazı çıkarıldı (EPA)
Geçen ay Rusya’nın Yeysk şehrinde bir binaya çarpan ve 13 kişinin ölümüne neden olan Su-34 savaş uçağının enkazı çıkarıldı (EPA)
TT

Eylül ayından bu yana 6 Rus savaş uçağı düştü... Sebebi yaptırımlar mı?

Geçen ay Rusya’nın Yeysk şehrinde bir binaya çarpan ve 13 kişinin ölümüne neden olan Su-34 savaş uçağının enkazı çıkarıldı (EPA)
Geçen ay Rusya’nın Yeysk şehrinde bir binaya çarpan ve 13 kişinin ölümüne neden olan Su-34 savaş uçağının enkazı çıkarıldı (EPA)

Rus kontrolündeki hava sahasında Eylül ayından bu yana en az 6 savaş uçağı düştü. Bu süre öncesinde kazalar yaşanmış olsa da sayıları çok daha azdı. Rus mühendis Mikhail Bohnert bunun bakım sorunlarına bir işaret olabileceğini düşünüyor ve bunu Rusya’ya yönelik yaptırımların sonuçlarının kesin bir örneği olarak değerlendiriyor.
Amerikan Araştırma ve Geliştirme Şirketi’nin (RAND) yayınladığı bir raporda, mühendis Mikhail Bohnert, zaman geçtikçe uçaklarda mekanik arızaların meydana gelmesinin beklenmesine rağmen, büyük ölçekli uçaklardaki mekanik arızalardaki hızlı artışın, bazı şeylerin değiştiğine işaret olabileceğini belirtti. Zira Batı tarafından Rusya’ya uygulanan yaptırımların, Rusya’nın uçakları güvende tutmak için gerekli yedek parçaları üretme ve bakımını yapma imkanlarının etkilemesinin mümkün olduğunu söyledi.
Uçak bakımı, uçağın ihtiyacı olan ve bazıları ticari sektörden temin edilebilen tüm parçaları bilen yüksek vasıflı teknisyenler gerektiriyor. Savaş uçaklarının bakımı ayrıca, özel yedek parçalar ve özel onarım araçlarını da gerektiriyor.
Savaş uçağı parçaları zamanla aşınıyor, parçalar genellikle hassas aletler ve özel malzemeler gerektiriyor. Sivil uçaklar ve askeri uçaklar arasında bazı örtüşen parçalar bulunuyor olsa da bir noktada, yedek parçaların yeni üretimden olması gerekiyor.
Bohnert, Eylül ayından bu yana 6 Rus uçağının düşmesine dikkatli olarak bakıldığında, bunlardan 4’ünün büyük ölçüde savaşta kullanılan uçaklar olduğunu ve ikisinin ise doğrudan savaşla ilgili olmadığını ve Ukrayna’da kullanılmadığını belirtti.
Rusya’nın Ukrayna’da büyük ölçüde eski ‘Su-25’ uçağını kullandığını belirtmek gerekiyor. Bu nedenle kullanım süresi ve bakım eksikliği nedeniyle arızalar mümkün görülüyor. Kalkış sırasında MiG-21 savaş uçağının düştüğüne dair bir rapor bulunuyor. Rusya, bu gelişmiş Su-25 uçaklarını büyük ölçekte kara saldırılarını desteklemek için kullanıyor.
Bu bağlamda en dikkat çekici olay, nispeten yeni bir Su-34 saldırı uçağının bir konutun üzerine düşmesi oldu. Bu tür arızalar, bu uçakların Ukrayna’da yoğun bir şekilde kullanılması sebebiyle mümkün görülüyor.
Önemli nokta ise, Rus işgaline katılmayan uçaklar bile düşüyor olmasıydı. Bu uçaklar eğitim uçağı olarak kullanılıyordu ve muadilleri mevcut savaşta sınırlı bir şekilde kullanılmıştı.
Moskova’nın Ukrayna işgaline katılmayanlar da dahil olmak üzere çeşitli uçak türlerini kaybetmesi, uçakların bakımı için kalifiye personel eksikliğine, üçüncü taraf şirketlerin kaliteli yedek parçaları yeterli kalitede üretememesi veya parçaların onarımı için alet ve malzemelerin bulunmaması anlamına geliyor olabilir. Yine de uçak arızalarının nedenini kesin olarak belirlemek oldukça zor.
Uçakların düşmesinin nedeninin kalifiye uzmanların bulunmaması olması pek olası görünmüyor. Zira Rus hava üslerine saldırılar düzenlenmiş olsa da, verilen hasar geniş çaplı değildi ve bakımdan sorumlu kişilerin ileri muharebe birimlerine nakledilmesi de pek olası görülmüyor.
Bunların yanı sıra yedek parça firmalarının sıkıntı yaşaması da muhtemel görünüyor. Askeri seferberliğin küçük ve orta ölçekli Rus şirketleri üzerindeki etkileri hakkında tartışma vardı, ancak söz konusu şirketler üzerindeki olumsuz etkiler Putin’in Şubat ayında savaş kararı almasından öncede başlamıştı.
Bu nedenle, görünüşe göre uçak arızalarının en olası nedeni, doğru bakım için gerekli alet ve malzemelerin bulunmaması olabilir. Bunun nedeni konusunda, Batı tarafından aylar önce Rusya’ya uygulanan, ekipman ithalatının azalmasına ve Rusya’nın yedek parça alımını engelleyen kapsamlı yaptırımlar olması mümkün görülüyor.



Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde 70 bin kişinin hayatını kaybetmesi, çok sayıda kişinin yaralanması, yüz binlerce insanın yerinden edilmesi ve neredeyse bütün mahallelerin yok olmasının ardından, yeniden inşa artık hayal gücünü zorlayan, neredeyse tasavvur edilemez bir görev haline geldi.

Buna rağmen, bölgede en değerli tarihi yapılar arasında yer alıp ağır hasar gören az sayıdaki noktada, işçiler şimdiden çalışmaya başladı. Amaç, geçmişten geriye kalan az sayıdaki kalıntıyı toprak altından çıkarmak.

Bu alanlar arasında, Gazze’nin eski kent merkezinde bulunan ve savaş sırasında İsrail güçlerinin hedef aldığı en önemli kültürel miras olan Büyük Ömer Camii de bulunuyor. İsrail ordusu, avlularının altında savaşçılar tarafından kullanılan bir tünel bulunduğunu öne sürerek yapıyı bombaladığını açıklamıştı. Filistinliler ise böyle bir tünelin varlığını reddediyor ve saldırının Gazze’nin dini ve kültürel mirasını yok etmeye yönelik olduğunu savunuyor.

dfrgt
Gazze şehrinde bulunan Büyük Ömer Camii'nin içindeki enkazı temizleyen bir işçi, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Batı Şeria’daki Beytüllahim’de bulunan Miras Koruma Merkezi’nde mimar ve kültürel miras uzmanı olarak görev yapan ve şu anda savaşta zarar gören alanları kurtarmak için Gazze’de çalışan Hammude ed-Dehdar, İsrail’in bu yapıların yıkımının Filistin tarihini silebileceğini düşünerek ‘yanıldığını’ söyledi.

Dehdar, Gazze’de Reuters’a yaptığı açıklamada, bu yapıların kadim bir halkın ortak hafızasını temsil ettiğini belirterek, “Bu miras, korunması ve savunulması için ortak çaba gerektiren bir bellektir” dedi.

İsrail ordusu ise Hamas hedeflerine yönelik her saldırının, bu tür alanları tehlikeye atabilecek olması nedeniyle sıkı bir onay sürecinden geçtiğini açıkladı.

fgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “İsrail ordusu, kültürel miras alanları ile tarihi ve kültürel önemi bulunan mekânlara azami hassasiyetle yaklaşmaktadır. Bu alanlar ve sivillerin zarar görmesini en aza indirmek, saldırı planlamasında temel bir önceliktir” ifadeleri yer aldı.

Zamansız hikayeler

Nüfusunun büyük bölümü, bugün İsrail sınırları içinde kalan şehir ve köylerden zorla göç ettirilmiş mülteciler ya da onların çocuklarından oluşan Gazze Şeridi’nde, Büyük Ömer Camii, Gazze halkını kendi kültürel mirasına ve Ortadoğu’nun zengin mimari tarihine bağlayan temel unsurlardan biriydi.

Halk arasında anlatılan geleneksel hikâyelere göre Samson’un onu esir alanların üzerine tapınağı yıktığı yer olduğu söylenen bu alan, İslam’ın 7. yüzyılda Halife Ömer bin Hattab döneminde Akdeniz’e ulaşmasından önce bir Bizans kilisesine de ev sahipliği yapıyordu. Bölge İslam hâkimiyetine girdikten sonra yapı camiye dönüştürüldü.

Sonraki yüzyıllar boyunca yapı; Memlükler, Haçlılar ve Osmanlılar tarafından pek çok kez yeniden şekillendirildi ve Orta Çağ’da bölgenin mimari harikalarından biri olarak ün kazandı.

Caminin minaresi, Gazze siluetinin en belirgin unsurlarından biriydi. Cemaat, kubbeli tavanlar altında ve cilalı taşlarla döşeli avlularda ibadet eder; namazın ardından caminin görkemli cephesinin önünden geçerek kapılarından dışarı çıkar ve eski kentin çevresindeki çarşı sokaklarına doğru akardı.

frgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

Yakındaki Kayseriyye Çarşısı, dükkânlarıyla ünlüydü; esnafı ve komşuları, âşıkların düğün takılarından kıskanç kayınvalidelerin hikâyelerine uzanan unutulmaz öyküler anlatırdı. Bugün bunlardan geriye neredeyse hiçbir iz kalmadı.

Ağır hasar gören bir diğer yapı da 13. yüzyıla uzanan tarihi Paşa Sarayı oldu. Bir müzeye ev sahipliği yapan yapının sergilediği eserler artık kayıp.

Dehdar, kültür ve miras söz konusu olduğunda bunun yalnızca eski bir bina ya da tarihi taşlardan ibaret olmadığını vurgulayarak, “Her taş bir hikâye anlatır” dedi.

Filistin’in Batı Şeria merkezli Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı Müsteşarı Cihad Yasin ise Filistinli yetkililer ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) tarihi alanların restorasyonu için üç aşamalı bir plan hazırladığını, ilk maliyetin 133 milyon dolar olarak öngörüldüğünü belirtti.

Yasin, önceliğin çökme riski taşıyan yapıların hızlı müdahaleyle desteklenmesi olduğunu söyledi. Ancak beyaz çimento ve alçı sıkıntısı yaşandığını, Gazze’deki kaynakların sınırlı olduğunu ve restorasyon malzemelerinin fiyatlarının ciddi şekilde arttığını ifade etti.

sdfgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail hava saldırıları sırasında hasar gören, kısmen yıkılmış Berkuk Kalesi, 16 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde kültürel mirasın yıkımı, evlerini ve geçim kaynaklarını kaybetmiş yaslı aileler arasında bile ayrı bir acı yaratmaya devam ediyor.

Münzir Ebu Asi, küçük kızı Kenzi’nin Büyük Ömer Camii’nin vurulduğunu duyunca hissettiği derin üzüntü nedeniyle onu teselli etmek zorunda kaldığını söyledi.

Ebu Asi, “Küçük kızım Kenzi çok üzüldü. Camiye saldırı haberini duyduğumuzda biz de şaşırdık; neden böyle bir şey yapıldı?” dedi.

Sözlerini sürdüren Ebu Asi, Paşa Sarayı’nın da bombalanmasının ardından artık kesin bir kanaate vardıklarını belirterek, “Bu işgalin, Filistin kimliğini yok etmek, her türlü Filistin eserini silmek istediği artık bizim için kesinleşti” ifadesini kullandı.


Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)
TT

Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)

Etiyopya Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır’ı Afrika Boynuzu bölgesinde ‘Etiyopya’yı hedef alan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürütmekle’ ve ‘gerilimi artırmaya zemin hazırlamakla’ suçladı.

İki ülke arasında Mavi Nil üzerindeki Rönesans Barajı konusunda süren anlaşmazlığa atıfta bulunan bakanlık, açıklamasında Mısır’ın ‘Afrika Boynuzu’nda Etiyopya’yı merkeze alan, ancak onunla sınırlı olmayan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürüttüğünü’ savundu.

Bakanlık, Mısır’ın ‘diyaloğu reddettiğini ve gerilimi artırma niyetini açıkça ortaya koyan düşmanca söylemini yoğunlaştırdığını’ iddia etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Etiyopya’nın Rönesans Barajı’na ilişkin tek taraflı adımlarını reddettiğini yineleyerek, “Etiyopya’nın uygulamaları tüm Afrika kıtasının istikrarını tehdit eden ciddi bir tehlike oluşturuyor” dedi.

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı da geçen ay yaptığı açıklamada, Etiyopya’nın baraj yönetiminde ‘tek taraflı ve kontrolsüz uygulamalarını’ sürdürdüğünü, bunun ‘havza ülkelerinin hak ve çıkarlarını tehdit eden ciddi riskler barındırdığını’ vurguladı.

Etiyopya, milyarlarca dolara mâl olan dev Rönesans Barajı’nın inşasına Nil Nehri üzerinde 2011 yılında başladı. Mısır ise projeyi, Afrika’nın en uzun nehrindeki tarihi su haklarını tehdit eden bir girişim olarak görüyor.

Afrika Birliği (AfB) arabuluculuğunda Mısır ile Etiyopya arasında yürütülen müzakereler Nisan 2021’de sonuçsuz kalmış; bunun üzerine Kahire, Addis Ababa’ya baskı uygulanması için konuyu Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne taşımıştı.


İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

Filistin merkezli Ma'an haber ajansının bildirdiğine göre, dün akşam (Çarşamba) Gazze Şeridi’nin güneyine düzenlenen İsrail hava saldırılarında 6 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

Ajans, İsrail ordusunun Han Yunus kentinin batı bölgelerini en az dört füzeyle vurduğunu aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları, “aralarında iki çocuğun da bulunduğu 6 kişinin İsrail bombardımanında yaşamını yitirdiğini” bildirdi.

Saldırının, Han Yunus’un batısındaki Mevasi bölgesinde bulunan bir çadırı hedef aldığı belirtilirken, gelişmenin İsrail ordusunun gün içinde Refah’ın güneyinde yaşanan çatışmalarda 5 askerinin yaralandığını duyurmasının ardından geldiği ifade edildi.