İtalya: Ukrayna’nın yenilgisi barış değil teslimiyet olur

Bahmut'un dışında bir topçu birliğinin yanındaki Ukraynalı asker (AFP)
Bahmut'un dışında bir topçu birliğinin yanındaki Ukraynalı asker (AFP)
TT

İtalya: Ukrayna’nın yenilgisi barış değil teslimiyet olur

Bahmut'un dışında bir topçu birliğinin yanındaki Ukraynalı asker (AFP)
Bahmut'un dışında bir topçu birliğinin yanındaki Ukraynalı asker (AFP)

İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani Ukrayna'nın Rusya'ya karşı yenilgisinin barış değil teslimiyet anlamına geleceğini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın İtalyan ANSA ajansından aktardığı habere göre, Tajani, NATO dışişleri bakanları toplantısına katılmak üzere Bükreş'i ziyaret etti. Tajani toplantı öncesi yaptığı açıklamada “Ukrayna halkı için adalet olmadan barış olmaz. Barış için çalışmalıyız, ancak Ukrayna işgal edildiği sürece müzakere masasına oturmak zor olacak” ifadelerini kullandı.
İtalyan bakan, “Ukrayna'nın yenilgisi artık barış değil, teslimiyet anlamına geliyor” dedi.
NATO üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, Rusya'nın füze saldırıları karşısında Ukrayna'ya daha fazla destek sağlanmasını görüşmek üzere Romanya'nın başkenti Bükreş’te toplandı.
NATO Genel Sekreteri Jean Stoltenberg, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın düzenlendiği Bükreş’te Aspen Enstitüsü-Alman Marshall Vakfı Forumu'nda açılış konuşmasını yaptı.
Stoltenberg, NATO ve müttefiklerinin Ukrayna'daki çatışmanın taraftarı olmadıklarını söyleyerek, "NATO müttefikleri ve NATO, Ukrayna'daki çatışmanın tarafı değil. Ukrayna'ya destek sağlamaya devam ediyoruz. Çünkü Ukrayna kendini savunma hakkına sahip bir ülkedir ve bu hak BM Şartı'nda yer almaktadır. Başkan Putin, bu acımasız savaşında başarısız oluyor ve daha da saldırganca karşılık veriyor. Şehirlere ve sivil altyapıya yönelik kasıtlı füze saldırılarını görüyoruz. Tüm bunlar aynı zamanda Avrupa'nın geri kalanında ve dünyanın dört bir yanında yaşam maliyeti kriziyle karşı karşıya olan bizler için de zor zamanlar. Aslında hepimiz Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşının bedelini ödüyoruz. Ama bizim ödediğimiz bedel para, Ukraynalıların ödediği bedel ise kanları" ifadelerini kullandı.
Stoltenberg, Rusya'nın kazanması durumunda barışın olmayacağını söyleyerek, "Eğer Putin'in kazanmasına izin verirsek, önümüzdeki yıllarda hepimiz çok daha büyük bedeller ödemek zorunda kalacağız. Böylece bir kez daha daha fazla güç kullanmak için cesaretlendirilecekler. Bu, dünyamızı daha tehlikeli hale getirecek. Ve hepimiz daha savunmasızız. Bu nedenle, Ukrayna'yı desteklemek bizim uzun vadeli güvenlik çıkarımızadır. Rusya kazanırsa kalıcı bir barış olamaz. Zulüm ve istibdat, hürriyet ve demokrasiye galip gelirse kalıcı barış olamaz. Çoğu savaşın müzakere masasında bittiğini biliyoruz. Ancak müzakere masasında olanlar, savaş alanında olanlarla ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır. Bu nedenle, Ukrayna'ya askeri destek sağlamaya devam etmeliyiz. Bükreş'ten mesajımız, NATO'nun Ukrayna'nın yanında olmaya devam edeceğidir. Geri adım atmayacağız" dedi.
Stoltenberg, Çin ile ticaretin devam edeceğini de belirterek, "Ukrayna'daki savaş, Rus gazına olan tehlikeli bağımlılığımızı gösterdi. Bu aynı zamanda diğer devletlere olan bağımlılıklarımızı değerlendirmemize de yol açmalıdır. Çin gibi diğer otoriter rejimlere karşı da bağımlılıklarımızı azaltmalıyız. Çin ile ticaret yapmaya ve ekonomik olarak ilişki kurmaya devam edeceğiz. Ancak bağımlılıklarımızın farkında olmalı, zayıflıklarımızı azaltmalı ve riskleri yönetmeliyiz" diye konuştu.
 



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.