Tunus sokaklarında seçim havası yok

Seçimleri boykot eden Nahda Hareketi destekçileri (Reuters)
Seçimleri boykot eden Nahda Hareketi destekçileri (Reuters)
TT

Tunus sokaklarında seçim havası yok

Seçimleri boykot eden Nahda Hareketi destekçileri (Reuters)
Seçimleri boykot eden Nahda Hareketi destekçileri (Reuters)

Tunus'ta 17 Aralık'ta yapılması planlanan genel seçimlere yönelik seçim kampanyaları durgun geçiyor. Resmi olarak 25 Kasım'da başlayan seçim kampanyası alanlarının hâlâ boş olduğu gözlemleniyor. 2011, 2014 ve 2019 yıllarındaki seçimlerde ve 2018 yerel seçimlerinde seçim kampanyalarının kaydedildiği başkent sokaklarında, kültürel alanlarda veya spor salonlarında dikkati çeken bir seçim kampanyasına rastlanmıyor. Pek çok gözlemci, bunun seçim sürecine düşük bir katılımın olacağını gösterdiğini söylüyor.
Şarku'l Avsat, dün sabah, ülkenin başkenti yakınlarındaki bazı mahallelerde seçim kampanyasına dair hiçbir işaretin olmadığını gözlemledi. Gözlemciler, bunun sebebinin önceki seçimlerin siyasi partilerin desteklediği seçim listelerine göre yapılmasının olabileceğine işaret ettiğini söylüyor. Yaklaşan parlamento seçimlerinde ise oylar kişilere yönelik kullanılacak.
Yerel haberlerde, seçim kampanyasının diğer illerde de durağan ilerlediği, seçim bölgeleri arasında derin farklılıkların kaydedildiği, bazı seçim bölgelerinde adaylar tarafından hiçbir seçim faaliyetinin kaydedilmediği ifade ediliyor.
10 aday, seçimler henüz yapılmadan önce seçim zaferlerini alkışlarla ilan etmiş, rakibin olmaması dolayısıyla herhangi seçim propagandasına gerek duymamıştı.
Şu an seçim kampanyalarındaki durgunluğun normal olduğunu söyleyen siyasi analist Faruk Buasker, kampanya bitmeden önceki son günlerde propaganda afişlerinin dağıtılması, seçim bölgesi sınırları içinde dolaşılması ve kayıtlı seçmenlerle buluşulması dolayısıyla faaliyetlerin zirve yapacağını öngördü.
Aynı zamanda “Yeni seçim yasasının imkân sağladığı küçük seçim bölgeleri, seçim kampanyalarını kolaylaştırıyor. Seçim kampanyaları için kamusal fon olmasa dahi sınırlı imkanlarla yürütülebiliyor” ifadelerine başvurdu.
Siyasi analist Hasan el-İyadi ise “Seçim rekabeti şuan üç parti arasında yaşanıyor; tümü Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in siyasi seçimini desteklediklerini doğruluyor. Seçim yarışı sadece Tunus halkını ve iradesini temsil etmekle sınırlı kalmayacak, aynı zamanda 25 Temmuz 2021 çizgisi projesini temsil edecek. Rekabet, Kays Said’in cumhurbaşkanlığındaki siyasi gidişatı destekleyen siyasi partiler arasında yaşanıyor. Zuheyr Magzavi liderliğindeki Halk Hareketi ve Ubeyd Breiki önderliğindeki Tunus İleri Hareketi bu hususta önde geliyor” açıklamalarında bulundu.
İkinci taraf ise kendilerini Kays Said’i ve 25 Temmuz çizgisini destekleyen unsurlar olarak gösteren siyasi grupları içeriyor. Bu, seçim yarışının parlamento seçimlerinin ötesine geçerek Halkın Zaferi grubu veya 25 Temmuz Hareketi gibi geleneksel bir siyasi örgütlenme içinde yapılanmamış partiler ve gruplar arasındaki mücadeleyi içerecek ikincil ve büyük rekabetler şeklinde gerçekleştirileceği anlamına geliyor. Söz konusu iki grup, 25 Temmuz 2021 çizgisinin popüler bir uzantısı ve ciddi bir ifadesi olduklarını öne sürüyor. 
İyadi, “Gerçek rekabet, bu siyasi güçler arasında, her birinin Kays Said ve Tunusluları, unsurları henüz netleşmemiş bir siyasi projenin asıl üyeleri olduklarına ikna etme başarısı üzerine gerçekleştirilecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığını destekleyen partiler arasındaki rekabet, seçmen imzalarının (400 adet) toplanması aşamasında çatışmaya yol açtı. 25 Temmuz 2021 taraftarları arasındaki anlaşmazlıklar parti, grup ya da birey düzeyinde kötüleme, hakaret etme ve düpedüz ihanet etme boyutlarına ulaştı.
Gözlemciler, seçim sürecine katılımlarına bağlı kalan siyasi partilerin, seçim ve siyasi cepheler de dahil olmak üzere birçok cephede mücadele ettiği düşüncesinde. Zirâ söz konusu taraflar, Nahda Hareketi, Demokratik Akım Partisi, Tunus'un Kalbi Partisi ve Onur Koalisyonu gibi seçimleri boykot eden büyük partilerin yokluğunda popülaritelerini ve kendi ağırlıklarını ölçecek.
Her seçim bölgesinde ortalama 7 gözlemci olmak üzere bin 100 gözlemci görevlendiren Tunus Seçim Komisyonu, görevlilere 15 Aralık'a kadar devam edecek olan kampanyayı takip etmeleri için gerekli malzeme ve lojistik imkanları sağladı.
Görsel-İşitsel İletişim Bağımsız Yüksek Otoritesi (HAICA) ve Seçim Komisyonu medya yayınlarını hangi tarafın izleyeceği konusunda anlaşmazlığa düşmüştü. Bu uyuşmazlığın yargı yoluyla çözülmesi bekleniyor.



Haybat el-Halbusi, Irak Parlamentosu Başkanlığına aday gösterildi

Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)
Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)
TT

Haybat el-Halbusi, Irak Parlamentosu Başkanlığına aday gösterildi

Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)
Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)

Irak Haber Ajansı dün, Ulusal Siyasi Konsey'in Haybat el-Halbusi'yi Meclis Başkanlığına aday gösterdiğini bildirdi.

Irak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan daha önce, üç başkanlık makamının (Bakanlar Kurulu, Temsilciler Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı) seçimleri için anayasal sürelerin gözetilmesinin önemini vurgulamıştı.

Irak Haber Ajansı, Zeydan'ın şu sözlerini aktardı: "Yeni parlamentonun 29 Aralık'taki ilk oturumu, Meclis Başkanı ve iki yardımcısının atanmasıyla sona ermeli. Bu, anayasal ve yasal olarak ertelenemez veya uzatılamaz."


Arap Birliği, İsrail'in "Somaliland"ı tanımasını reddetti

Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından
Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından
TT

Arap Birliği, İsrail'in "Somaliland"ı tanımasını reddetti

Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından
Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından

Arap Birliği, İsrail'in Somali'nin kuzeybatı bölgesinin, yani "Somaliland bölgesi"nin ayrılığını tanımasını reddetti ve "Filistin halkının zorla yerinden edilmesini kolaylaştırmak veya kuzey Somali limanlarını ihlal ederek orada askeri üsler kurmak amacıyla bu geçersiz tanımadan kaynaklanacak her türlü önleme" karşı olduğunu vurguladı.

Arap Birliği Konseyi, daimi delegeler düzeyinde dün olağanüstü bir oturum düzenleyerek, “Somali'nin Kuzeybatı bölgesinin Somali Federal Cumhuriyeti'nin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmesi ve bu bölgenin doğrudan veya dolaylı olarak ayrılmasına yönelik her türlü girişimin reddedilmesi konusundaki kararlı ve net Arap tutumunu” teyit etti.

Açıklamada, Arap Birliği Genel Sekreterliği'ne "mevcut güvenlik ve jeopolitik durumun değişmesini önlemek ve bu hayati bölgedeki Arap ve Afrika ülkelerinin çıkarlarına yönelik herhangi bir tehdidi engellemek için ortak bir Arap-Afrika eylem planı geliştirmesi" çağrısında bulunuldu.


Suriye Ordusu, Eski Rejim kalıntılarının saldırıları sonrası Lazkiye ve Tartus’a girdi

Lazkiye’deki meydanlardan birinde Suriye ordusuna ait bir zırhlı araç (AP)
Lazkiye’deki meydanlardan birinde Suriye ordusuna ait bir zırhlı araç (AP)
TT

Suriye Ordusu, Eski Rejim kalıntılarının saldırıları sonrası Lazkiye ve Tartus’a girdi

Lazkiye’deki meydanlardan birinde Suriye ordusuna ait bir zırhlı araç (AP)
Lazkiye’deki meydanlardan birinde Suriye ordusuna ait bir zırhlı araç (AP)

Suriye Savunma Bakanlığı, güvenlik güçleri ve sivilleri hedef alan silahlı saldırıların ardından, ülkenin batı sahilinde bulunan Lazkiye ve Tartus kent merkezlerine zırhlı ve mekanize birliklerin konuşlandırıldığını duyurdu.

Suriye devlet televizyonu, Savunma Bakanlığı Medya ve İletişim Dairesi’ne dayandırdığı haberinde, askeri birliklerin sevkinin “kanun dışı grupların sivillere ve güvenlik güçlerine yönelik saldırılarının artması” üzerine gerçekleştirildiğini aktardı. Açıklamada, bölgede görev yapan birliklerin amacının “iç güvenlik güçleriyle koordinasyon içinde güvenliği sağlamak ve istikrarı yeniden tesis etmek” olduğu belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın Suriye medyasından aktardığı habere göre Lazkiye ve Tartus’ta eski rejim yanlısı silahlı grupların açtığı ateş sonucu üç kişinin hayatını kaybetti 48 kişi de yaralandı. Devlet televizyonu, Lazkiye’de düzenlenen protestoları koruma görevi yürüten güvenlik güçlerine yönelik saldırıda bir güvenlik görevlisinin öldüğünü, çok sayıda kişinin de yaralandığını duyurdu.

sdfgt
Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen bazı eşyalar (İçişleri Bakanlığı - Facebook)

Lazkiye İl Emniyet Müdürü Tuğgeneral Abdülaziz el-Ahmed, günün erken saatlerinde yaptığı açıklamada, Lazkiye ve Ceble’de düzenlenen ve Gazzal Gazzal adlı kişi tarafından çağrısı yapılan gösteriler sırasında, “eski rejim kalıntılarına bağlı terör unsurlarının” güvenlik güçlerine saldırıda bulunduğunu söyledi. El-Ahmed, saldırılar sonucu bazı güvenlik görevlilerinin yaralandığını, özel görev ve polis araçlarının tahrip edildiğini ifade etti.

El-Ahmed, Lazkiye’de Ezheri Kavşağı’nda ve Cable’de Ulusal Hastane Kavşağı’nda yüzleri maskeli ve silahlı unsurların tespit edildiğini belirterek, bu kişilerin “Sahil Kalkanı Tugayları” ve “Cevad Tugayları” adlı terör hücrelerine bağlı olduğunu aktardı. Söz konusu hücrelerin, M1 otoyolunda suikastlar, saha infazları ve bombalı saldırılardan sorumlu olduğu bildirildi.

Öte yandan Suriye İçişleri Bakanlığı, Ceble kırsalında “Cevad Tugayları” hücresine mensup bir kişinin yakalandığını açıkladı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Lazkiye İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yürütülen operasyon kapsamında, eski rejim komutanlarından Süheyl el-Hasan’a bağlı hücre üyelerinden Basil İsa Ali Cemehiri’nin gözaltına alındığı belirtildi.

Açıklamada, söz konusu hücrenin suikastlar, saha infazları, el yapımı patlayıcı saldırıları ve güvenlik güçleri ile orduya ait noktalara yönelik saldırılara karıştığı, ayrıca yılbaşı kutlamalarını hedef alan saldırılar planladığı kaydedildi. Operasyonda üç hücre üyesinin öldürüldüğü, çok sayıda patlayıcı, silah, mühimmat ve askeri teçhizatın ele geçirildiği bildirildi.

Bakanlık, şüphelinin sorgusunda hücre tarafından kullanılan silah ve mühimmatların saklandığı yerleri itiraf ettiğini, bu bilgiler doğrultusunda yapılan aramalarda otomatik silahlar ve çeşitli mühimmatların ele geçirilerek müsadere edildiğini açıkladı. Gözaltına alınan zanlının, gerekli yasal işlemlerin tamamlanması için adli mercilere sevk edildiği ifade edildi.

Açıklamada, operasyonların eski Esad rejimine bağlı hücrelerin tamamen tasfiye edilmesi, sivillerin korunması ve ülke genelinde güvenlik ile istikrarın sağlanması amacıyla sürdürüldüğü vurgulandı.