Husiler hatalarını kabul etti: Kontrolümüz altındaki bölgelerde çocukların ve annelerin sağlık durumu kötüye gidiyor

Yemenli çocuklara yönelik 52 bin ihlal vakası gözlemlendi

WHO’ya bağlı bir ofiste sağlık yardımı alan bir çocuk (BM)
WHO’ya bağlı bir ofiste sağlık yardımı alan bir çocuk (BM)
TT

Husiler hatalarını kabul etti: Kontrolümüz altındaki bölgelerde çocukların ve annelerin sağlık durumu kötüye gidiyor

WHO’ya bağlı bir ofiste sağlık yardımı alan bir çocuk (BM)
WHO’ya bağlı bir ofiste sağlık yardımı alan bir çocuk (BM)

Dünya Çocuk Günü ile eş zamanlı olarak, Husiler, kontrolü altındaki bölgelerde çocukların, hamilelerin ve annelerin sağlık durumunun kötüleştiğini kabul etti ancak savaş ve darbe sonucunda çocukların maruz kaldıkları sıkıntıları ve ihlalleri görmezden geldi. İnsan hakları örgütleri, İran destekli darbecilerin bu ihlallerden doğrudan sorumlu olduklarını açıkladı.
Başkent Sana’da Husilerin kontrolündeki sağlık sektöründeki yetkililer, Yemen’de her gün 80’den fazla yenidoğanın öldüğünü, hastanelerde 632 küvöz bulunduğunu ancak açığı kapatmak için 2 binden fazla kuvöze ihtiyaç olduğunu belirtti.
Yemenli Ebeler Ulusal Derneği, sezaryen doğumlarda önemli bir artış yaşandığından bahsederek, bunun özellikle de yeterli sağlık hizmeti eksikliği ve tıbbi cihaz ve ekipman eksikliği de yaşanırken, anneler ve yenidoğanlar arasında yüksek ölüm oranlarına yol açtığını belirtti. Derneğe göre 384 bin 147 doğumun 110 bini sezaryenle gerçekleşti.
Husi milisler tarafından kontrol edilen bölgelerdeki çocuklar, sağlık sektörünün ve tıbbi hizmetlerin kötüye gitmesi sebebiyle sıkıntı çekiyor. Bu yılın ortasında, Çatışmada Sağlığı Koruma Koalisyonu, milisleri sağlık sektörüne ve sağlık hizmetlerine karşı zarar vermekle suçladı. Diğer yandan Yemen Haklar ve Özgürlükler Ağı, 2017 Mayıs’tan 2021 yılı Mayıs ayına kadar sağlık tesislerine, hastanelere ve sağlık çalışanlarına yönelik 4 bin 121 Husi ihlalinin belgelediğini belirtti.

İnsani krizin daha kötüye gitmesi
UNICEF, çatışmalar ve salgın hastalıklar nedeniyle dünyanın en kötü insani krizinin yaşandığı Yemen’deki durum kapsamında, nüfusun üçte ikisinin acil insani yardım alması gerektiğini açıkladı. UNICEF, “Bu krizin kurbanlarının başında çocuklar geliyor. Zira yaklaşık 11 milyon çocuk bir tür insani yardıma veya korumaya ihtiyaç duyuyor” açıklamasında bulundu.
UNICEF’e göre, Yemen’de okul çağındaki iki milyondan fazla çocuk, yoksulluk, çatışma ve eğitim fırsatlarının olmaması nedeniyle okula gidemiyor. Engelli çocuklar, çatışma koşulları altında en savunmasız gruplar arasında yer alıyor ve dışlanmalarını ve ihmal edilmelerini önlemek için özel hizmetler, okullar ve yardımlar gerekiyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Yemen’de 5 yaşın altındaki çocukların, hastalık, gıda güvensizliği ve kirli su gibi diğer tehditler karşısında en savunmasız gruplar arasında olduğu uyarısında bulundu. Ayrıca, yerinden edilmişlerin yaşadığı kamplarda, şiddetli yetersiz beslenmenin, bulaşıcı ve ölümcül hastalıkların, salgınların, bebeklerin ve küçük çocukların hayatını tehdit ettiğini belirtti.
WHO verilerine göre, 5 yaşın altındaki yaklaşık 5 milyon Yemenli çocuk gıda yardımına ihtiyaç duyuyor. Ayrıca gelecek yıl 2,2 milyondan fazla çocuğun akut yetersiz beslenmeden, yarım milyondan fazla çocuğun ciddi akut yetersiz beslenmeden ve 63 bin çocuğun tehlikeli hastalıklardan mustarip olması bekleniyor.
WHO, temel sağlık hizmetlerinin aniden kesilmesi, güvenlik durumunun hızla bozulması ve ekonomik kriz nedeniyle, Marib’deki acil durumlara yanıt vermenin yanı sıra tıp ve beslenme hizmetlerini günün her saati sürdürmek amacıyla için Birleşmiş Milletler Fonu ile çalışıyor. Kara, el-Cuba, Harib Beyhan, el-Husun, el-Cufra ve Marib ilçelerinde 6 terapötik beslenme merkezi bulunuyor.

Sayılarla Husi suçları
Yemen Haklar ve Özgürlükler Ağı, 7 buçuk yıl boyunca Husi milisleri tarafından Yemenli çocuklara karşı 52 binden fazla insan hakları ihlalinin belgelendiğini duyurdu. Husi örgütünün Yemen’deki çocuklara karşı işlediği insan hakları ihlalleri arasında, öldürme, yaralama, kaçırma, yerinden etme, eğitimden yoksun bırakma, silah altına alma ve tedavi, yiyecek ve suya erişimlerinin engellenmesinin yer aldığı belirtildi.
Haklar ve Özgürlükler Ağı, Ocak 2015’in başından Temmuz ayına kadar 520 bin 303 ihlal gözlemlediğini bildirdi. Yemen’deki çocuklar Husilere tarafından hedef alınırken, çocuklar arasında 43 bin 608 yerinden edilmenin yanı sıra 3 bin 597 yargısız infaz vakası ve 6 bin 713 yaralanma kaydedildi.
Haklar ve Özgürlükler Ağı’na göre, Husiler sebebiyle hayatını kaybeden çocuklardan 276’sı bebekti. Bin 620 çocuk yaralanırken, 516’sı sakat kaldı. Ayrıca ülkenin 17 vilayetinde 598 kaçırma vakası da belgelendi.
Ağ, Husi liderlerini 51 çocuğa tecavüz etmekle ve 12-14 yaşları arasındaki 25 bin çocuğu silahlı altına almakla suçladı. Bu çocuklardan 6 bin 728’i hayatını kaybederken  9 bin 851’i yaralandı. Haklar ve Özgürlükler Ağı aynı zamanda Husi seferberliğinin, birçok kişinin akrabalarını öldürmeye sevk ettiği konusunda uyarıda bulundu. Zira son iki yıl içinde milis kontrolündeki bölgelerde meydana gelen, 121’i ölümle sonuçlanan ve 60 yaralanmayla sonuçlanan bu tür 161 suç tespit edildi.
Ağ, Yemenli çocukların durumunu ‘korkunç bir cehennem’ olarak nitelendirdi. Öyle ki, Husi darbesi 12 milyondan fazla çocuğu insani yardıma muhtaç hale getirdi. 1,8 milyon çocuk akut yetersiz beslenme sebebiyle acı çekerken, 400 bin çocuk yaşam mücadelesi veriyor, 11 milyon çocuk acil yardıma muhtaç, 6 milyon çocuk su ve ilaç bulamıyor ve 7 milyonu ise aç uyuyor. Ağ, BM’ye çocuklara yönelik suçlara karışan tüm Husi liderlerinin Yemen’deki çocuk istismarcılarının yer aldığı ‘kara listeye’ dahil edilmesinin yanı sıra çocukları hedef alan suçlarla ilgili ciddi ve bağımsız soruşturmalar başlatılması ve bu suçlara karışanların hesap vermelerinin sağlanması çağrısında bulundu.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.