Mısır, su sorununa çözüm için "uluslararası uzmanlığa" başvuruyor

Mısır, susuzluğa çözüm bulmak için "uluslararası uzmanlığa" başvuruyor

Mısır Spor Bakanı Su, Atık ve Altyapı Fuarı’nı ziyaret etti (Mısır Hükümeti İletişim Ofisi)
Mısır Spor Bakanı Su, Atık ve Altyapı Fuarı’nı ziyaret etti (Mısır Hükümeti İletişim Ofisi)
TT

Mısır, su sorununa çözüm için "uluslararası uzmanlığa" başvuruyor

Mısır Spor Bakanı Su, Atık ve Altyapı Fuarı’nı ziyaret etti (Mısır Hükümeti İletişim Ofisi)
Mısır Spor Bakanı Su, Atık ve Altyapı Fuarı’nı ziyaret etti (Mısır Hükümeti İletişim Ofisi)

Mısır, su krizine yenilikçi çözümler sağlamak için çeşitli "uluslararası uzmanların" yardımına başvuruyor. Kahire altyapı ve su teknolojisi konusunda uzmanlaşmış birçok Avrupalı kurum, birlik ve şirketin katıldığı “Su, Atık ve Altyapı” fuarı düzenledi.
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı'na göre ülkenin su kaynağı 74 milyar metreküp iken ihtiyaçlar 114 milyar metreküp. Kahire, su kaynaklarında yaklaşık yüzde 97 oranında Nil'deki payına bağlı. Etiyopya'nın Nil'in ana kolu üzerine inşa ettiği “Rönesans Barajı’nın” tamamen faaliyete geçmesiyle birlikte bu payda bir azalma olması öngörülüyor.
Fuarın ilk edisyonu, "Mısır'da İnovasyonu Güçlendirmek" sloganı altında düzenlenirken, organizasyon Alman hükümetinin yurtdışındaki standlarının resmi organizatörü olan International Expotec Group tarafından yapılıyor.
Mısır Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Eşref Subhi, dün (Salı) fuarın çeşitli şirketlerden bileşenleriyle ilgili ayrıntılı açıklamaları dinledi. Fuarda Mısır, Almanya, Japonya, Hindistan, Avusturya, Danimarka ve Ürdün'den de bu sektörle ilgilenen geniş bir katılımcı grubu olduğu kaydedildi.
Mısırlı bakan, yatırım ortamını iyileştirmek ve iş dünyasını yatırım ve üretim faaliyetlerini genişletmeye ve Mısır deneyimlerini Avrupa ülkeleriyle paylaşmaya teşvik eden elverişli bir ortam yaratmak için fuarın harika bir fırsat olduğunu vurguladı.
Mısır, fuarın ilkini Almanya’nın Kahire Büyükelçiliği temsilcisi ve büyükelçiliğin ekonomi departmanı başkanı Alex Bello, Avusturya'nın Kahire Büyükelçiliği Ekonomi Müşaviri George Crane ve su alanında çok sayıda Alman uzman ve yatırımcıların katılımı huzurunda açtı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Fuara Almanya, Avusturya, Japonya, Hindistan, Danimarka, Türkiye ve Ürdün'ün başını çektiği 7 farklı ülkeden 50 firma katılıyor.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz