Birleşik Krallık'taki bir Kovid laboratuvarındaki hatalar, 20 kişinin ölümüne yol açmış olabilir

Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı, negatif olarak bildirilen pozitif PCR testlerinin de 55 bin ek enfeksiyona yol açtığını belirtiyor

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

Birleşik Krallık'taki bir Kovid laboratuvarındaki hatalar, 20 kişinin ölümüne yol açmış olabilir

(Unsplash)
(Unsplash)

Birleşik Krallık'taki (BK) yeni tahminlere göre, binlerce pozitif Kovid-19 vakasının negatif olarak rapor edildiği bir laboratuvardaki hata 20 kişinin ölümüne yol açmış olabilir.
The Independent'ta yer alan habere göre Wolverhampton laboratuvarındaki hata, 2 Eylül ile 12 Ekim 2021 arasında çoğu İngiltere'nin güneybatısından, yaklaşık 39 bin PCR testinin pozitif olması gerekirken negatif olarak bildirildiği anlamına geliyor.
Sonuç olarak birçok kişi Kovid-19'a yakalandığı halde günlük yaşamına devam edip kendini izole etmemiş olabilir.
BK Sağlık Güvenliği Ajansı (UK Health Security Agency/UKHSA) uzmanları, bu ciddi hatanın yaklaşık 55 bin ek bulaşa yol açtığını tahmin ediyor.
Yanlış negatif sonuç alan her kişinin ortalama iki kişiyi daha enfekte ettiği ancak bazılarının bulaşın yayılmasını azaltmak için önlem almaya devam ettiği düşünülüyor.
Ayrıca araştırmacılar, "aksi takdirde gerçekleşmemiş olabilecek" yaklaşık 680 ek hastane yatışı olduğunu tahmin ediyor.
Araştırmacılar, "Benzer şekilde, en çok etkilenen bu bölgelerde 20'nin biraz üzerinde ek ölüm gerçekleşmiş olabileceğini tahmin ediyoruz" diye ekledi.
NHS Test and Trace (BK'de, Kovid-19'u takip etmek ve yayılmasını önlemek için kurulan, BK Sağlık Güvenliği Ajansı'na bağlı sistem -ed.n.), hatalı sonuçların bildirilmesinin ardından Ekim 2021'de Wolverhampton'daki laboratuvarında Immensa Health Clinic Ltd. tarafından sağlanan test işlemlerini askıya aldı.
UKHSA tarafından yürütülen soruşturmada hatanın, laboratuvar personelinin pozitif ve negatif sonuçları bildirirken eşik seviyelerini yanlış ayarlaması nedeniyle meydana geldiği sonucuna varıldı.
UKHSA yöneticisi ve baş araştırmacı Richard Gleave şöyle dedi: 
"Bu soruşturma kapsamında, bu süre zarfında semptomu olmayan kişilere test yapan özel laboratuvarların sözleşmelerinin denetlenmesine yönelik yürürlükteki düzenlemeleri dikkatle inceledik. Immensa'nın Wolverhampton laboratuvarındaki personel hatalarının, Eylül ve Ekim 2021'de Kovid-19 PCR test sonuçlarının yanlış raporlanmasının doğrudan nedeni olduğu sonucuna vardık. NHS Test and Trace'in, özel laboratuvardaki bu hatanın ortaya çıkmasını önlemek için farklı şekilde yapabileceği tek bir eylem olmadığı görüşündeyiz. Öte yandan raporumuz hem bu tür olayların tekrarlanma riskini azaltmak hem de endişelerin hızla ele alınıp soruşturulmasını sağlamak için net tavsiyeler ortaya koyuyor."
UKHSA başkanı Jenny Harries ise şöyle konuştu: 
"UKHSA şeffaf ve öğrenen bir kuruluş olmaya kararlı ve bu da işlerin nerede yanlış gittiğinin araştırılması ve nasıl iyileştirilebileceği üzerine çalışılması anlamına geliyor. Bu raporda ortaya konan bulguları ve tavsiyeleri tamamen kabul ediyorum ve bunların birçoğu da UKHSA olayı fark eder etmez uygulamaya geçirildi. Devam eden bu iyileştirmeler, sorunların ortaya çıkması halinde bunları daha erken tespit etme kabiliyetimizi artıracak. Bunun gibi ani olaylar geliştiğinde, özellikle yerel ortaklar ve halk sağlığı müdürleriyle çalışma şeklimizi daha da geliştirmeye istekliyiz."
Hükümet, Ekim 2020'de Immensa'yla, anlaşmaya göre "test ve takip gereklilikleri doğrultusunda Kovid için PCR testi hacmini acilen artırması" amacıyla 119 milyon sterlinlik (yaklaşık 2 milyar 663 milyon TL) bir sözleşme imzalamıştı.
Pandemiye acil müdahalelere izin veren kurallar kapsamında, sözleşme ihaleye çıkmamıştı.
Ek PCR testleri için hükümet tarafından Immensa'ya 50 milyon sterlin (yaklaşık 1 milyar 119 milyon TL) daha verilmişti.
Immensa, Mayıs 2020'de BK'de şirket olarak kuruldu.



Gizli kodla keşfedilen Netflix dizisi izleyenleri hayran bıraktı

The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
TT

Gizli kodla keşfedilen Netflix dizisi izleyenleri hayran bıraktı

The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)

Spotify'ın doğuşunu anlatan Netflix mini dizisi The Playlist, Rotten Tomatoes'da aldığı yüzde 100'lük beğeni puanıyla dikkatleri üzerine çekiyor. İzleyiciler gizli bir Netflix koduyla keşfettikleri "sürükleyici" mini dizi için "mutlaka seyredilmeli" diyor.

Bu 6 bölümlük mini dizi, Netflix'te "müzik türü kategorisi"ne ait özel bir içerik kodu sayesinde keşfedildi. Bu kodun, algoritmayı değiştirerek izleyicilere alışılmışın dışında içerikler sunduğu belirtiliyor. The Playlist, bu yöntemle öne çıkan en popüler yapımlardan biri oldu.

Her bölüm farklı bir karakterin gözünden

İsveçli girişimci Daniel Ek ve ortağı Martin Lorentzon'un müzik sektörünü değiştirme hikayesini anlatan The Playlist, Ekim 2022'de platformda yayına girdi.

Spotify Untold adlı kitaptan uyarlanan biyografik dizi, hikayeyi her bölümde farklı bir karakterin gözünden anlatıyor. Programcılar, avukatlar, sanatçılar ve müzik endüstrisinin kilit isimleri üzerinden Spotify'ın küresel müzik dinleme alışkanlıklarını nasıl değiştirdiği gözler önüne seriliyor.

IMDb'de de 10 üzerinden 7.4 puan alan dizi, izleyicilerden ve eleştirmenlerden büyük övgü topladı. 

Espinof'tan Carla Monfort, incelemesinde "The Playlist klasik bir biyografi gibi başlıyor ama sonunda sektöre eleştirel bir bakış sunuyor" ifadesini kullanıyor.

The Age'den Debi Enker ise "Modern anlatım diliyle, dijital devrimin ön saflarında yaşananları canlı bir şekilde yansıtıyor" yorumunda bulunuyor.

"Neredeyse kusursuz"

Arjantin merkezli gazete La Nacion, "Bu acımasız sektörü son derece merhametli bir yerden anlatıyor" diye yazıyor.

Eleştirmen Kate Sanchez, The Playlist için "Neredeyse kusursuz" diyerek ekliyor: 

Mini dizi, tüm biyografik yapımlar için yeni bir standart belirliyor. Çünkü teknoloji sektörünün hem mutluluk veren hem de yıkıcı yönlerini dürüstçe ortaya koyuyor.

İzleyiciler de diziyle ilgili görüşlerinde eleştirmenlere katılıyor. Bir Netflix abonesi, "Her bölümü farklı bir perspektiften anlatma fikri çok etkileyiciydi. 10 üzerinden 10, Kesinlikle izlemeye değer" ifadelerini kullanırken bir diğeri ekliyor:

Özellikle son bölümü epey sürprizliydi ama spoiler vermeyeceğim.

Başka bir izleyiciyse şu yorumu yapıyor:

Oyunculuklar çok iyi, kurgusu başarılı. Bir solukta izlenebilecek harika bir iş.

Independent Türkçe, Daily Mail, Unilad