Tunus Genel İşçi Sendikası: Tunus Fransa’nın eyaleti değil

Tunus Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu ile Tunus hükümeti arasındaki anlaşmazlığın şiddeti arttı

Geçen ayın başlarında ulaşım sektöründeki bir grevden (AFP)
Geçen ayın başlarında ulaşım sektöründeki bir grevden (AFP)
TT

Tunus Genel İşçi Sendikası: Tunus Fransa’nın eyaleti değil

Geçen ayın başlarında ulaşım sektöründeki bir grevden (AFP)
Geçen ayın başlarında ulaşım sektöründeki bir grevden (AFP)

Tunus Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu (UGTT) Genel Sekreteri Nureddin Tabubi, hükümetin bazı politikalarını ve üç tür toplu taşıma sistemi, fosfat ticareti ve bankalar gibi devlete ait kamu iktisadi teşebbüslerinin dosyasını ele alma şeklini şiddetle eleştirdi. Sendika genel merkezinde düzenlenen ulaşım sektörü işçileri toplantısında yaptığı konuşmada, “Tunus ve kamu kurumları satılık değil” ifadelerini kullandı.
Tabubi “Tunus’un Fransa’nın bir eyaleti olmadığını herkesin bilmesi gerekiyor” ifadelerini sözlerine eklerken “Mevcut hükümet, tüketici ürünleri üzerindeki sübvansiyonları kaldırarak insanları dolandırmaya çalışıyor. Hükümet, 1970’li yıllardan bu yana devletin politikasının sübvansiyonlara dayandığını ve sübvansiyonları geri çekmek istediğinde sosyal işbirlikçilerle bunu müzakere etmesi gerektiğini biliyor” ifadelerini de dile getirdi.
Tabubi’nin bu tutumu, İşçi Sendikası’na bağlı Genel Ulaştırma Birliği’nin ‘sektörün hak ve kazanımları ile meşru maddi, mesleki ve manevi taleplerinin savunulması’ için düzenlediği protesto yürüyüşü ile ​​aynı zamana denk geldi. Ulaştırma sektörü için hava, kara ve deniz yoluyla genel grev düzenlemek için tarih belirlenmesi beklenirken, ‘Kararlılık ve sebat’ sloganıyla düzenlenen yürüyüş, sendika merkez binası önünden Ulaştırma Bakanlığı genel merkezine doğru başlatıldı.
Genel Ulaştırma Birliği Başkanı Vecih ez-Zeydi yürüyüşün, mesleki konudaki bir dizi talep için düzenlendiğini, bu talepler arasında taşımacılık sektöründe hizmet ve güvenlik için hibe verilmesi, kara taşımacılığı kontrolörleri için temel bir sitem belirlenmesinin yanı sıra Ulaştırma Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve Genel Taşımacılık Sendikası arasındaki anlaşmaların, iki yılı aşkın süre uygulanması yer aldığını belirtti.
Şarku’l Avsat’ın yerel basından edindiği bilgilere göre Zeydi “Tunus Taşımacılık Şirketi de dahil olmak üzere kara, hava ve deniz taşımacılığı yapan şirketler, çok kötü bir hal aldı ve onları kurtarmak için denetim makamının acil müdahalesine ihtiyacı duyuluyor” ifadelerini kullandı.
UGTT ile Tunus hükümeti arasındaki ilişki, büyük kamu kurumlarını mali krizlerden çıkarmanın yolun ne olacağı başta olmak üzere birçok krizden geçiyor. Sendika, bu kurumların özel sektöre satılmasına karşı çıkıyor ve durumlarının tek tek incelenmesini öneriyor. UGTT bu konunun kendisi için bir ‘kırmızı çizgi’ olduğunu vurgularken, hükümet, mali krizler ve kendi kaynaklarının zayıf olmasının gölgesinde, henüz bu kurumların ekonomik kârlılığını geri kazanmaya yönelik herhangi bir plan açıklamadı.
UGTT iki gün önce hükümetle ‘kamu kurumlarının yönetimi’ konulu görüşmeyi gerçekleştiremedi. Bu durum, görüşmeye katılması ve bir konuşma yapması gereken Başbakan Necla Budin’de dahil olmak üzere karşı tarafın yokluğundan kaynaklanıyordu.



İsrail Gazze kulelerini hedef alıyor... Hamas tutuklu kartını açıyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)
TT

İsrail Gazze kulelerini hedef alıyor... Hamas tutuklu kartını açıyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)

İsrail, Hamas'a esirlerini serbest bırakması için baskı yapma çabalarının bir parçası olarak dün Gazze Şehri'ndeki kuleleri yıkma politikasına yeniden başladı. Bu gelişme, Hamas'ın Gazze Şehri'ndeki iki rehinenin videosunu yayınlayarak esir sorununu gündeme getirmesinden birkaç saat sonra gerçekleşti. Bu hamle, şehri işgal planını bozma girişimi olarak yorumlandı.

Uçaklar, yüzlerce dairenin bulunduğu ve Gazze şehrinin batısındaki en yüksek binalarından biri olarak kabul edilen Maştaha Kulesi'ni iki aşamalı olarak füzelerle bombaladı. İsrail ordusu, Hamas'ın kulenin içinde “terörist” altyapı kurduğu gerekçesiyle saldırdığını iddia etti, ancak kule yönetimi bunu yalanlayarak yalnızca yerinden edilmiş sivillerin kuleye girmesine izin verildiğini vurguladı.

Bu arada Kassam Tugayları, iki tutuklunun görüntülerini yayınladı. Tutuklulardan biri, esir alanların kendisine Gazze'de kalacağını söylediğini, bunun da İsrail ordusunun kente saldırısı sırasında hayatının tehlikede olacağı anlamına geldiğini belirtti.

Öte yandan, Mossad eski başkanı Yossi Cohen, muhalefet liderleri Avigdor Lieberman ve Gadi Eizenkot'un Binyamin Netanyahu'ya karşı muhalefet partilerini birleştirmek için açıkladığı girişimi desteklediğini söyledi.

Bu arada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Filistin devletini tanıma kararının arkasında durduğunu belirterek, İsrail'in tehditlerinin kendisini caydırmayacağını ifade etti.


Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Filistinlilerin yerinden edilmesine ilişkin açıklamalarını kınadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
TT

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Filistinlilerin yerinden edilmesine ilişkin açıklamalarını kınadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)

Suudi Arabistan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Filistinlilerin Refah Sınır Kapısı da dahil olmak üzere topraklarından zorla çıkarılması ve zorla yerinden etme amacıyla abluka ve açlığa devam edilmesiyle ilgili tekrarlanan açıklamalarını en sert şekilde kınadı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, söz konusu uygulamaların uluslararası hukuk ve ilkelerin yanı sıra, en temel insani standartların da açıkça ihlali olduğu belirtilerek, Krallığın bu konuda Mısır'a tam desteğinin sağlandığı ifade edildi.

Suudi Arabistan, başta Güvenlik Konseyi daimi üyeleri olmak üzere uluslararası toplumun, İsrail'in Filistin halkına ve topraklarına yönelik saldırgan politikalarını durdurmak için müdahale etmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, gerekçesi ne olursa olsun her türlü yerinden etme eylemini reddetti ve işgalci yetkililerin soykırım ve sivillere yönelik ağır ihlallerden sorumlu tutulması çağrısını yineledi.

Bu suç ve ihlallere derhal son verilmesi, Filistin halkına koruma sağlanması ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma yönündeki meşru haklarının yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan bakanlık, bölgenin güvenlik ve istikrarının ancak bu şekilde sağlanabileceğini kaydetti.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi ise bu tehlikeli ve sorumsuz açıklamaları en şiddetli şekilde kınayarak, bunların etnik temizlik suçunu işlemeyi açıkça teşvik eden ve tüm uluslararası sözleşmeler, normlar ve yasaları açıkça ihlal eden beyanlar olduğunu ifade etti.

El- Budeyvi, bölgesel ve uluslararası düzeyde reddedilen bu tür tehlikeli açıklamaların ve uygulamaların, işgal güçlerinin adil ve kapsamlı bir barışa ulaşma çabalarını engellemek ve başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırları içinde bağımsız bir Filistin devleti kurma şansını baltalamak için izledikleri saldırgan tutumu bir kez daha kanıtladığını vurguladı.

Uluslararası toplumu, tüm taraflarıyla birlikte, hukuki ve insani sorumluluklarını acilen üstlenmeye, bu tehlikeli uygulama ve açıklamaları durdurmak için kararlı ve acil önlemler almaya, bölge ve dünya istikrarını tehdit eden durumun tırmanmasını önlemeye ve başta Arap Barış Girişimi ve uluslararası meşruiyet kararları temelinde, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı ve bağımsız devletini kurma hakkı olmak üzere meşru haklarını desteklemek için çalışmaya çağırdı.


Yemen’de el Kaide güvenlik güçlerine saldırdı 3 kişi öldü, 15 kişi yaralandı

Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
TT

Yemen’de el Kaide güvenlik güçlerine saldırdı 3 kişi öldü, 15 kişi yaralandı

Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)

Bir askeri sözcü ve bölge sakinleri, dün Yemen'in güneyindeki Abyan eyaletinde El Kaide tarafından gerçekleştirildiği sanılan saldırıda 3 askerin öldüğünü, 15 askerin yaralandığını bildirdi. Bu saldırı, dağlık bir bölgede militanları takip etmek için düzenlenen güvenlik operasyonu sırasında meydana geldi ve eyalette beş aydan uzun süredir meydana gelen ilk saldırı oldu.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Güney Geçiş Konseyi güçlerinin askeri sözcüsü Muhammed el-Nakib yaptığı açıklamada, saldırının iki aşamalı olduğunu ve Loder şehrinin doğusunda, Üçüncü Destek ve Takviye Tugayına ait bir askeri aracı insansız hava aracıyla (İHA) hedef aldığını söyledi. Tek bir silahlı kişi tarafından gerçekleştirilen doğrudan saldırıda ise iki asker öldü ve 10 asker yaralandı. Yaralılardan bazılarının durumu ciddi.

Sözcü, güvenlik güçlerinin militan unsurların aktif olduğu Abyan'ın doğusundaki Mudiyah bölgesinde düzenlediği operasyonda bir askerin öldürüldüğünü ve 5 askerin de yaralandığını belirtti. Sözcü, silahlı kişilerin Abyan eyaleti ile ülkenin merkezindeki komşu el-Bayda eyaletini birbirine bağlayan dağlık bölgelere kaçtıklarını ifade etti.

El Kaide'nin küresel çapta en aktif kollarından biri olan Yemen kolu, İran destekli Husi grubu ile Yemen hükümeti arasında on yıldır süren savaşı, ülkenin güneyindeki varlığını güçlendirmek için kullanıyor.

Güney Geçiş Konseyi, "Doğu Okları" adını verdiği operasyon kapsamında, iki buçuk yıldan uzun süredir Abyan Valiliği'ndeki grup unsurlarına yönelik askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı.