Biden, İran'ın nükleer silah edinmesini engellemek için askeri müdahaleye hazır

Blinken önceki gün NATO toplantısından önce Bükreş havaalanına geldi (AP)
Blinken önceki gün NATO toplantısından önce Bükreş havaalanına geldi (AP)
TT

Biden, İran'ın nükleer silah edinmesini engellemek için askeri müdahaleye hazır

Blinken önceki gün NATO toplantısından önce Bükreş havaalanına geldi (AP)
Blinken önceki gün NATO toplantısından önce Bükreş havaalanına geldi (AP)

ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley dün (Çarşamba), yaptırımların ve diplomasinin başarısız olması durumunda İran'ın nükleer silah edinmesini engellemek amacıyla Başkan Joe Biden'ın askeri seçeneği kullanmaya hazır olduğunu açıkladı.                          
Malley, Foreign Policy dergisine yaptığı açıklamada, "Yaptırımlarımız, baskılarımız, diplomasimiz olacak. Başkan, bunların hiçbiri işe yaramazsa, son çare olarak askeri seçeneği kabul edeceğini söyledi. İran'ın nükleer silah edinmesini engellemek için bu gerekli ve olacak" dedi.
Bir yıldan fazla bir süredir İran ve ABD'nin Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na ‘karşılıklı uyumluluğa’ geri dönmesi için çabalayan ABD elçisi, İran'ın nükleer programına son vermesi halinde Tahran'a yönelik uluslararası yaptırımların durdurulacağına işaret etti. Malley, Washington ile Tahran arasındaki dolaylı müzakerelerin, İran'ın, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın 2018 yılında tek taraflı olarak çekildiği nükleer anlaşmanın özüyle ilgisi olmayan ek taleplerde bulunmasının ardından durduğunu belirtmişti.
Malley geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "Washington, İran'ın nükleer programını artık diğer konulardan ayrı görmüyor. İran'da meydana gelen yaygın halk protestoları ve rejimin protestoculara karşı acımasız baskısı sebebiyle anlaşmada ilerleyemediğimizi kabul etmeliyiz. İran, Rusya'ya silahlı insansız hava araçları sattı ve rehinelerimizi serbest bıraktı" dedi.
Üst düzey bir ABD'li yetkili Washington'ın konuyla ilgili pozisyonunu şu sözlerle açıkladı:
"İran müzakere masasına dönse ve nükleer bir anlaşma istediğini söylese bile ABD'nin buna sıcak bakması pek olası değil. ABD yönetimi şu anda nükleer anlaşma yokmuş gibi davranıyor ve hazır bir askeri seçeneğe sahip olmak için adımlar atıyor."
Malley, Biden yönetiminin diplomasiden vazgeçmediğini, bunun yerine askeri seçeneğin İran'ın nükleer silah edinmesini engellemek için son çare olduğunu yineledi. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Çarşamba günü, İran rejiminin Eylül ortasından bu yana ülkede meydana gelen protestolar için dış güçleri suçlayarak vatandaşlarını yanlış anladığını ifade etti.
CNN’e özel açıklamalarda bulunan Blinken “İran'da olup bitenler her şeyden önce İranlıları, onların geleceklerini ve ülkelerini ilgilendiriyor. Rejimin en büyük hatalarından biri, protestoları körüklemekten bir şekilde sorumlu olduğumuzu iddia ederek ABD ve Avrupalıları suçlamaya çalışmaktır. İnsanlarını derinden yanlış anlıyorlar. Dünya, İran'da sokaklarda olup bitenleri takip ediyor. ABD, İran halkının birbirleriyle iletişim kurmaya devam etmeleri ve irtibatta kalmaları için ihtiyaç duydukları iletişim teknolojisini sağlamak için çalışıyor. İran'da meydana gelen baskıyı dünyanın nasıl gördüğünü netleştirmek için uluslararası örgütler aracılığıyla birçok ülkeyle diplomatik olarak attığımız başka adımlar var. Ana odak noktamız İran halkı” ifadelerini kullandı.



ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)

Florida eyaleti, 6 Ocak Kongre baskını sonrası Facebook, Twitter ve YouTube'un, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın hesaplarını kapatmasının ardından 2021'de, teknoloji şirketlerinin devlet görevlisini yasaklayamayacaklarına ilişkin kanun çıkardı.

Texas eyaleti de Florida'dan kısa süre sonra sosyal medya platformlarını sitelerindeki "siyasi içeriği" kaldırmaktan men eden kanunları kabul etti.

Bu şirketleri temsilen "NetChoice" ve "The Computer&Communications Industry Association" dernekleri, ABD Anayasası Birinci Değişikliği bağlamında gazeteler nasıl kendi içeriğine karar veriyorsa şirketlerin de platformlarına dair kararları verme hakları bulunduğunu savunarak, yasaları temyize taşıdı.

Dernekler, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin şirketlere istedikleri içeriği platformlarından kaldırma hakkı verdiğini çünkü ürünlerini ve içeriklerini korumaları için editoryal seçimler yapabilme haklarını koruduğunu belirtti.

Davanın dün 4 saatten uzun sözlü duruşmalarında tarafları dinleyen Yüksek Mahkeme yargıçları, Florida ve Texas eyaletlerinin 2021'de geçirdikleri yasaların sakıncalı görülebileceğine, diğer yandan tamamının da bloke edilemeyeceğine dair düşüncelerini ifade etti.

Yargıçlar, söz konusu yasaların, şirketlerin ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerdeki editoryal takdir yetkisini sarsabileceği endişesini dile getirdi.

Eyaletlerin yasalarını eleştirenler, yasalarla sosyal medya platformlarında Neonazi gibi aşırıcı içeriklerin daha fazla yayılabileceğini, yasaları savunanlar ise tartışmalı tüm meselelerin sosyal medya platformlarında kaldırılabileceğini belirtiyor.

Bazı uzmanlar, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin basın özgürlüğünün yanı sıra ifade özgürlüğünü korumayı amaçladığını vurgulayarak, sosyal medya şirketlerine bu madde kapsamında sınırsız güç verilmesinin sonuçlarından da endişeli olduklarını kaydediyor.