İngiltere'den Rus Başbakan Yardımcısı Manturov dahil üst düzey yetkililere yaptırım kararı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İngiltere'den Rus Başbakan Yardımcısı Manturov dahil üst düzey yetkililere yaptırım kararı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İngiltere, Rusya Başbakan Yardımcısı ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov dahil, Rus vatandaşlarının Ukrayna'da savaşmaları için askere alınmasını teşvik eden ve uygulayan yetkililere yönelik yeni yaptırım paketi duyurdu.
İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Ukrayna'daki savaşta Rusların askere alınmasını teşvik eden ve uygulayan 22 yetkiliye yaptırım uygulanacağı belirtildi.
Açıklamada, Rusya'nın silah endüstrisinden ve seferber edilen birliklerin donatılmasından sorumlu Manturov ile Rus paralı asker şirketi Wagner'in arkasındaki isim olduğu bilinen Yevgeny Prigozhin'e yakın Rostov Bölgesi Federal Ceza Servisi Başkanı Dmitry Bezrukikh ve Rusya Federal Cezaevi Servisi Müdürü Arkady Gostev'in, yaptırım kararı alınan üst düzey isimler arasında yer aldığı belirtildi.

​​​​​​​"Rusya'nın kısmi seferberlik kararı umutsuz bir girişimdi"
İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly'nin de değerlendirmelerine yer verilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Rus rejiminin kısmi seferlik kararı, topraklarını savunan yiğit Ukraynalıları yenilgiye uğratmak için umutsuz bir girişimdi. Başarısız oldu. Bugün, bu zorunlu askerliği uygulayan ve binlerce Rus vatandaşını (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'in yasa dışı ve iğrenç savaşına gönderen kişilere yaptırım uyguladık. İngiltere, Ukrayna'nın bağımsızlıklarını savunmasına destek olmak için hem yaptırımları hem de askeri yardımı kullanmaya devam edecek."



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times