Netflix'in kurucusu, Elon Musk'a övgüler yağdırdı: Dünyadaki en cesur ve yaratıcı kişi"

"Bazı şeyleri yüzüne gözüne bulaştırıyor ama tüm parasını demokrasiyi ve toplumu iyileştirmek için harcıyor"

Elon Musk'ın Twitter'ı alma süreci 27 Ekim'de sonuca bağlanmıştı (AP)
Elon Musk'ın Twitter'ı alma süreci 27 Ekim'de sonuca bağlanmıştı (AP)
TT

Netflix'in kurucusu, Elon Musk'a övgüler yağdırdı: Dünyadaki en cesur ve yaratıcı kişi"

Elon Musk'ın Twitter'ı alma süreci 27 Ekim'de sonuca bağlanmıştı (AP)
Elon Musk'ın Twitter'ı alma süreci 27 Ekim'de sonuca bağlanmıştı (AP)

Netflix'in kurucu ortağı Reed Hastings, Twitter'ın yeni sahibi Elon Musk'tan övgüyle bahsetti.
Dün (30 Kasım) New York Times'ın düzenlediği bir konferansa katılan Hastings, Musk'ın Twitter'ı satın almasını "gezegene olumlu bir katkı" olarak yorumladı.
Hastings, Tesla ve SpaceX CEO'sunun 44 milyar doları devasa bir yat almak için de harcayabileceğini ama Musk'ın bu parayla "gezegen adına bir şey yapmak istediğini" belirtti:
"Pek çok alanda yaptığı işler harikulade. Farklı bir tarzı var. Ben buraya gelip istikrarlı, saygıdeğer bir lider olmaya çalışıyorum; o ise meydanda."
Hastings, Musk için "dünyanın en cesur, en yaratıcı" ifadelerini kullandı ve ünlü milyarderin Twitter'ı satın almasındaki motivasyonunun düşünce özgürlüğüne ve demokrasiye inancı olduğunu dile getirdi.
Netflix kurucusu, Twitter'ı aldıktan sonra Musk'ın yaptığı bazı değişikliklerin başarısızlıkla sonuçlanması ve bu nedenle ağır eleştirilere maruz kalmasına da değindi.
Özellikle Musk'ın doğrulanmış hesap sistemini değiştirip bunu paralı aboneliğe bağlamasının olumsuz karşılanmasına cevap veren Hastings şunları söyledi:
"Kullanıcılar mavi tik konusunda çok mızmızlar, özellikle kusur arıyorlar. Evet, Musk bazı şeyleri yüzüne gözüne bulaştırıyor ama tüm parasını demokrasiyi ve toplumu iyileştirmek, daha açık bir platform oluşturmak için kullanmaya çalışıyor. Ben bu hedefine sıcakkanlı yaklaşıyorum. Adama biraz rahat verir misiniz?"
Geçen haftalarda Musk'ın yönetimin başına geçmesinin ardından Twitter'da önceden toplumda öne çıkan kişilere verilen mavi tık sistemini aylık 8 dolar karşılığında alınan bir aboneliğe çevrilmişti.
Yeni sistemle sahte hesapların hızla türemesinin ardından bu hizmet geçici olarak durdurulmuştu.
25 Kasım'da yaptığı açıklamada Musk, mavi tık aboneliğinin 2 Aralık'tan itibaren tekrar başlayacağını duyurmuştu.
Twitter CEO'su yapılan yeni düzenlemeyle platformda kuruluş ve şahıslar için farklı renklerde tık kullanılacağını açıklamıştı.
Independent Türkçe, Deadline, IndieWire



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research