Just Stop Oil: Değerli tabloları yırtmaya başlayabiliriz

Just Stop Oil, taleplerinin karşılanmaması halinde eylemlerinin derecesini yükselteceği uyarısı yaptı

Protestocular, Van Gogh'un 72 milyon sterlinden fazla değerdeki ünlü Ayçiçeği tablosuna çorba fırlattı (Just Stop Oil)
Protestocular, Van Gogh'un 72 milyon sterlinden fazla değerdeki ünlü Ayçiçeği tablosuna çorba fırlattı (Just Stop Oil)
TT

Just Stop Oil: Değerli tabloları yırtmaya başlayabiliriz

Protestocular, Van Gogh'un 72 milyon sterlinden fazla değerdeki ünlü Ayçiçeği tablosuna çorba fırlattı (Just Stop Oil)
Protestocular, Van Gogh'un 72 milyon sterlinden fazla değerdeki ünlü Ayçiçeği tablosuna çorba fırlattı (Just Stop Oil)

Just Stop Oil (Sadece Petrolü Durdurun), Birleşik Krallık (BK) hükümetinin taleplerini karşılamaması halinde değerli tabloları yırtmayı düşünebileceğini açıkladı.
Çevre aktivistleri, geçen ay Avrupa çapında bir dizi ünlü tabloyu boya ve yiyecekle hedef aldıktan sonra manşetlere çıkmıştı.
Bir keresinde bir gösterici Londra'daki National Gallery'deki Van Gogh'un Ayçiçekleri tablosuna domates çorbası fırlatmış ve ellerini duvara yapıştırmıştı. 72,5 milyon sterlin (yaklaşık 1 milyar 654 milyon TL) değerinde olduğu tahmin edilen tablo, cam bir kapakla korunuyor.
Ancak şimdi baskı grubu, davalarına dikkat çekmek için protestolarının derecesini yükselteceği uyarısını yapıyor.
Bir sözcü, "Eğer yeni petrol ve doğalgaza son vermek için harekete geçilmezse, sıradan insanlar Süfrajetlerin yaptığı gibi tabloları yırtmayı ciddi ciddi düşünebilir ve evet, eğer hükümet yeni petrole hayır talebimize yanıt vermezse, eylemlerimizin derecesini yükseltmeyi düşüneceğiz" dedi.
Hükümet yetkililerinden, BK'de fosil yakıt üretimi için verilen tüm lisansların durdurulmasını talep eden Just Stop Oil, mesajlarını halka ulaştırırken ciddi aksaklıklara neden oluyor.
Çarşamba günü Londra'nın merkezinde yavaş bir yürüyüş gerçekleştiren grup, trafiği durma noktasına getirdi. 10 aktivist, Aldersgate Caddesi boyunca Londra Duvarı'na kadar yürüyerek trafiğin yoğun olduğu saatlerde gecikmelere yol açtı.
The Independent'ta yer alan habere göre Just Stop Oil, en az 7 polis aracı ve 20 kadar polis memuru tarafından takip edildiklerini ancak herhangi bir gözaltı olmadığını açıkladı.

Protestocular, Londra'nın merkezinde yürüyor (Just Stop Oil)
Londra'dan bir yazılım geliştiricisi olan 26 yaşındaki Oscar Bailey, "Harekete geçiyorum çünkü neslimizin, muhtemelen türümüzün tarihinin en büyük sorununda hükümetin eylemsizliğinden bıktım. Sorunu biliyoruz, çözümü de biliyoruz, toplum olarak sadece bunu hayata geçirmemiz gerekiyor. İkinci bir şans yok; gelecek birkaç yıl içinde yapacaklarımız yüzyıllar boyunca hatırlanacak. Şimdi doğru seçimleri yapmamız gerekiyor. Tüm yaşamlara saygı duyan ve eylemlerimizin bu saygıyla motive edildiği adil bir dünyada yaşamak istiyorum" dedi.
Just Stop Oil, tartışmalara rağmen şiddet içermeyen bir sivil direniş olmakta kararlı.
Grup, "Şiddet içermeyen bir sivil direniş içindeyiz. Şimdilik bu, Londra sokaklarında yavaş yavaş yürümek ve sıradan insanları makinenin çarklarını engellemeye ve devre dışı bırakmaya yardımcı olmaları için ilk adımlarını atmaya çağırmak anlamına geliyor" dedi.
 



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais