Sisi’den nüfus artışı konusunda uyarı

Yeni şehirlerin inşasının ‘kapsamlı bir vizyona’ göre yapıldığı belirtildi.

Yeni el-Mansura şehrinin ilk aşamasının açılışı Sisi’nin katılımıyla yapıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Yeni el-Mansura şehrinin ilk aşamasının açılışı Sisi’nin katılımıyla yapıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi’den nüfus artışı konusunda uyarı

Yeni el-Mansura şehrinin ilk aşamasının açılışı Sisi’nin katılımıyla yapıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Yeni el-Mansura şehrinin ilk aşamasının açılışı Sisi’nin katılımıyla yapıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, hükümetinin uyguladığı yeniden yapılandırma ve imar projelerinin önemine lişkin açıklamalarda bulundu. Ülkenin kıyılarını korumak için yeni şehirlerin kurulmasının ‘kapsamlı bir vizyona’ göre yürütüldüğüne dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Sisi dün yeni el-Mansura şehrinin ilk etabının açılışı sırasında nüfus artışına karşı uyarıda bulundu ve bunu ‘ülkeyi tüketen’ bir durum olarak niteledi.
Mısır Cumhurbaşkanı, devletin ‘bir süredir su alanında karşılaştığı sorunlara ve zorluklara yönelik bir çözüm hakkında düşündüğünü’ belirterek, Port Said, Galala ve yeni kıyı şehirlerindeki deniz suyu tuzdan arındırma tesislerinin inşa edildiğine dikkat çekti. Sisi “Biz sadece bir sorunla ilgilenmeyerek, plajların korunması da dahil olmak üzere devletin ihtiyaç duyduğu birçok talebi yerine getirmek üzere kapsamlı ve entegre bir plan ve vizyona göre çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, ‘önümüzdeki 50 yıl içerisinde deniz seviyelerinin yükselmesi durumunda, delta bölgesinin maruz kalacağı tehditlere’ dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Devletin iki yolu var. Bunlardan birincisi milyonlarca Mısır lirasına mal olan bir su bariyeri inşa etmek ya da bir metre yüksekliğinde bir sahil şeridi inşa edip, bir metre daha yükseklikte başka bir yol yaparak, bir dizi hedefi hayata geçirecek tek bir prosedüre başvurmaya dayanıyor.”
Deniz seviyesinin önümüzdeki 50 yıl içinde bir ila iki metre yükseleceğine işaret eden Sisi, “Devlet, delta bölgesindeki plajları ve insanları korumak için 200 veya 300 kilometre boyunca bariyerler kurabilir” ifadelerini kullandı.
Uluslararası araştırmalar, Nil Deltası’na kıyı şehirleri de dahil olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerindeki kıyı şehirlerinin iklim değişikliği sonucunda sular altında kalabileceğini gösteriyor.
Mısır Cumhurbaşkanı yeni şehirler ve yollar inşa etmeye devam etmenin nedenini sorgulayanlara “Her şeyi olduğu gibi bırakmak devleti kaybetmek anlamına gelir” cevabını verdi. Ayrıca bazı kişilerin şu anda uygulanmakta olan projelerin boyutunu küçültülmesini istediğini belirterek, bu projelerin iş imkanı sağlamadaki katkısına dikkat çekti. Sisi “Bu projelerden 5 milyon aile yararlanıyor” diyerek B “Projeler durursa bu aileler nasıl desteklenecek?” diye sordu. Hükümete, projelerin fizibilitesini vatandaşlara açıklama çağrısında bulunduğu açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Yeni şehirler inşa etmek bir lüksü değil, istikrarlı nüfus artışı ve söz konusu artışı kontrol altına almak üzere kentsel uzantıların inşa edilmesine yönelik acil ihtiyacın gölgesinde, mutlak bir gerekliliği teşkil ediyor. Yeni el-Mansura şehrinin açılışı, devletin son yıllarda Delta, Yukarı Mısır ve Kanal’da ülke çapında 30 tane dördüncü nesil şehir inşa etmek amacıyla uyguladığı kapsamlı bir planın parçası olarak gerçekleştiriliyor.”
Mısır Cumhurbaşkanı nüfus artışı konusunda uyarıda bulunarak, dini kurumlara ve sivil topluma, ‘ülkeyi yiyen’ nüfus artış oranlarını kontrol altına almak üzere çalışma çağrısı yaptı. Bu bağlamda, Mısır şehir ve köylerinin bugünkü durumlarını, 80 yıl önceki haliyle karşılaştıran bir grup fotoğrafa atıfta bulundu.
Sisi, Mısır’da kişi başına düşen yıllık su payının sadece 500 metreküpe düştüğüne ve bunun ‘önümüzdeki yıllarda su talebindeki potansiyel artışı karşılamak üzere nüfus artış oranlarını kontrol altına alma ihtiyacını ortaya çıkardığına’ dikkat çekti. Cumhurbaşkanı bu bağlamda “Devlet, artan su talebini karşılamak amacıyla kıyı şehirlerinde deniz suyu arıtma tesisleri kurarak Nil Nehri suyunun iç şehirlere aktarılmasını hedefliyor” açıklamasında bulundu.
Mısır ile Etiyopya arasında Nil Nehri'nin suları konusunda anlaşmazlık yaşıyor. Mısır, Addis Ababa’nın Nil Nehri’nin ana kolu üzerinde inşa ettiği Nahda Barajı’nın su payını etkileyeceğinden endişeleniyor.
Dekahliye’deki yeni el-Mansura şehrinin ilk etabının açılışı sırasında, Mısır İskan, Kamu Hizmetleri ve Kentsel Topluluklar Bakanı Asım el-Cezzar şu açıklamayı yaptı:
“Yeni el-Mansura şehri, yeni cumhuriyetin ekonomik kalkınmasının meyvelerinden biridir. Dekahliye, Dimyat, Garbiye, Kafrü'ş-Şeyh ve Minufiye vilayetlerinden oluşan Delta bölgesi 20,6 milyon kişiyi barındırıyor. Yüzölçümü, Mısır’ın toplam yüzölçümünün yüzde 1,2’sine denk geliyor. Bu da söz konusu bölgeyi, 25 milyon nüfusa sahip olan Kahire’den sonra nüfus açısından ülkenin en büyük ikinci bölgesi yapıyor.”.
Cezzar yeni imar projeleri ile ‘inşaat için ayrılan kentsel alana, yüzde 25 ila 39 arasında yeni alan eklenmiş olduğunu’ açıkladı. Bakan sözlerini şöyle sürdürdü.
“Çözüm, tarım arazilerini azaltmak pahasına kentsel alanları genişletmeye dayanmıyor. Zira Delta bölgesindeki ana faaliyet alanı olan tarım arazilerinin kişi başına düşen payının, yaklaşık bir buçuk feddan olması yoksulluk oranını artırıyor.”
Törenin açılışında sanatçı Şerif Münir’in seslendirdiği, Mısır Devleti’nin kazanımlarını ele alan bir belgesel gösterildi. Belgeselde ‘şehirlerdeki aşırı kalabalık ve Mısır topraklarının sadece yüzde 7’sinden faydalanılması nedeniyle vatandaşların yaşadığı sıkıntıya’ da dikkat çekildi.



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."