Salih’ten tek bir Libya otoritesi kurulması çağrısı

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih. (Reuters)
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih. (Reuters)
TT

Salih’ten tek bir Libya otoritesi kurulması çağrısı

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih. (Reuters)
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih. (Reuters)

Libya Temsilciler Meclii Başkanı Akile Salih, Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile Temsilciler Meclisi'ne bağlı egemen kurumları yeniden yapılandırmak amaçlı büyük bir anlaşmada bulunacaklarını söyledi. Libya'da tek otorite oluşturulması hususunun yanı sıra bu konunun da önümüzdeki günlerde bir karara bağlanacağına işaret etti.
Mısır Meclis Başkanı Hanefi Cibali ile dün akşam Kahire'de yaptığı görüşmenin ardından televizyondan açıklamalarda bulunan Salih, “Şu an bu hususta çalışma sürecindeyiz. Mişri ile Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcisi Abdullah Basili'nin huzurunda görüşeceğiz. Libya krizini çözme yolundayız” ifadelerini kullandı.
Salih’in ifade ettiğine göre Mısır'ın Libya halkının yanında olduğunu teyit eden Cibali, Mısır Parlamentosu’nun da Libya'da bir çözüm bulmak için Libya yasama otoritesine destek çıktığını kaydetti.
Salih, Cibali’nin “Libya'nın egemenliği Libyalılarındır. Her şeye karar verecek olan onlardır. Temsilciler Meclisi'nin Libyalılar arasında tüm sorunları çözecek bir anlaşma için desteğe ihtiyacı var” sözlerini aktardı.
“Mısır da böyle yapıyor. Siyasi seçimi Libyalılara bırakıyor” ifadelerini kullanan Cibali, aynı zamanda Mısır Parlamentosu’nun devletin 24 üyesi ve milletvekillerinden oluşan bir komite atayarak 12 sayılı anayasa beyannamesini değiştirdiğini, Birleşmiş Milletler (BM) misyonu gözetiminde Kahire'de toplandıklarını ifade etti. Anayasal zeminde uzlaşıya varmak için önemli bir yol kat ettiklerini de sözlerine ekledi.
Bu komitenin çalışmalarındaki gecikmeyi Libya'ya yeni bir BM elçisi atanmanın gecikmesine bağlayan Salih sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önümüzdeki günlerde bu komitelere anayasal kuralın sağlanması iki taraf arasında mutabakata varılanların yerine getirilmesi ve anlaşılamayan hususların oylamaya sunulması için Kahire'deki çalışmalarına devam etmeleri çağrısında bulunacağız. Uluslararası müdahale halen sürüyor olsa da Libyalıların iradeleri, dost ve kardeş ülkelerin desteği ile bu işin üstesinden geleceğimize inanıyorum.”
Söz konusu müdahalenin haksız olduğunu vurgulayan Salih, “Tüm ülkelerin çıkarları bizim açımızdan saklıdır. Taahhütlerimize ve yükümlülüklerimize saygı duyuyorum. Bireylerle değil, Libya halkıyla ilişki kurulmalı” dedi. Mısır'ın Libyalılara her zaman her aşamada yardımcı olduğuna dikkat çeken Salih, Mısır hükümetinin tutumlarını ve bu husustaki rolünü takdir ettiğini dile getirdi.
Tunus ziyaretinin ardından Trablus'a dönen Dibeybe, Tunus tarafıyla varılan mutabakatlara dayanarak bazı bakanlık ve kurumlara Tunus şirketlerine olan borçlarının ödenmesi yönünde çalışmalar yapılması talimatı verdi.
Dibeybe, idari merkezlerin geliştirilmesi, konut, kamu hizmetleri ve ulaşım projelerinin uygulanması yönündeki yetkili kurumlardan Tunuslu şirketlerin Libya'nın her alanda yeniden inşasına katkıda bulunmasını sağlamak için gerekli önlemlerin alınmasını istedi. Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı’ndan Tunus tarafındaki ilgili sektörlerle özel toplantılarda bulunmasını talep eden Dibeybe, Sağlık Bakanlığı’na ortaklık hususunda konusunda görüşmelerde bulunma talimatı verdi.
2011’den bu yana hastanelerin borçlarının belirlenmesi için Tunus Sanayi ve Ticaret Odası ile koordinasyon amacıyla Tunus'taki Libya büyükelçiliğini görevlendiren Dibeybe, Tunus hükümetine hükümetin teklifler ve satın alımlar için elektronik platformu etkinleştirme girişimi hakkında bilgi verilmesini istedi.
Twitter hesabından yaptığı açıklamada Tunus’ta Cumhurbaşkanı Kays Said ve Başbakan Necla Buden ile görüşmelerinin neticelerine övgüde bulunan Dibeybe, görüşmelerde iki kardeş halkın çıkarları ve vatandaşların önündeki engellerin ortadan kaldırılması konularının gündeme geldiğini aktardı. “Libya halkımıza karşı sorumluluğumuz, dış politikada pusulamız olmaya devam ediyor” vurgusunda bulundu.



Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
TT

Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)

Hamas içinde, İsrail'in Filistin toprakları dışında bazı Hamas liderlerini hedef alan yeni bir suikast operasyonu düzenleyeceği beklentisi var.

Hareket içindeki üst düzey kaynaklar Şarku'l Avsat'a, özellikle önde gelen Hizbullah yetkilisi Heysem Tabatabai'nin suikastının ardından, liderliğe yönelik olası saldırılar konusunda endişelerin arttığını söyledi.

Bir kaynak, "hareketin liderliğinin Arap olmayan bir ülkede hedef alınacağına dair değerlendirmeler var" dedi, ancak hangi ülkede hedef alınacağını belirtmedi.

Şarku'l Avsat, yurt dışındaki Hamas liderlerine olası suikastları önlemek veya en azından zararlarını en aza indirmek için kişisel güvenlik ve ihtiyati tedbirlerle ilgili bir iç talimat belgesi dağıtıldığını öğrendi.

Belgede, "Belirli bir yerde yapılan toplantıların iptal edilmesi, farklı yerlerde yapılan periyodik olmayan toplantıların benimsenmesi gerektiği" belirtildi.

Talimatta liderlerden, "cep telefonlarını toplantı yerinden en az 70 metre uzakta tamamen izole etmeleri ve saat de dahil olmak üzere tıbbi veya diğer elektronik cihazların toplantı yerlerine girmesini engellemeleri" isteniyor.

Bu arada Gazze'deki kaynaklar, Hamas karşıtı silahlı milis grubunun lideri Yaser Ebu Şebab'ın dün öldürülmesinin, Tarabin aşiretinden iki kişinin arasında çıkan aşiret çatışması sırasında gerçekleştiğini bildirdi.

Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, Ebu Şebab'ın öldürülmesine katılan iki kişinin el-Dabari ve Ebu Sunayme ailelerine mensup olduğunu, her iki ailenin de Ebu Şebab ile birlikte Tarabin kabilesine mensup olduğunu belirtti.


Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Lübnan ile İsrail arasında yürütülen ateşkes izleme mekanizmasına ilişkin görüşmelerin olumlu geçtiğini ve temel hedefin ikinci bir savaşın önüne geçmek olduğunu söyledi. Avn, mekanizmanın 19 Aralık’ta yeniden toplanacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Avn, Baabda Sarayı’nda düzenlenen kabine toplantısında, ABD’de eski Beyrut Büyükelçisi olan Simon Karam’ın, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam ile yapılan istişareler sonucu sivil bir üyenin katılımı amacıyla heyet başkanlığına getirildiğini belirtti.

İlk doğrudan temas: UNIFIL’de tarihi toplantı

İsrail’in büyük çaplı bir tırmanış başlatabileceğine dair endişeler sürerken, Lübnanlı ve İsrailli iki sivil temsilci Çarşamba günü UNIFIL karargâhında ateşkes mekanizması komitesinin toplantısına katıldı. Bu adım, iki ülke arasında on yıllardır görülmeyen ilk doğrudan görüşme olarak kaydedildi.

dfrgt
İki Lübnan askeri, 28 Kasım 2025'te Güney Lübnan'daki Alma el-Şaab köyündeki bir Lübnan askeri noktasından, İsrail askeri karakolu Hanita'ya (solda) ve geçen yıldan bu yana İsrail güçlerinin işgal ettiği beş tepeden biri olan Labouneh'e (sağda) bakıyor (AP)

Hükümet toplantısı sonrası konuşan Enformasyon Bakanı Paul Morkos, Avn’ın “İlk oturumun çok üretken olması beklenemezdi ancak 19 Aralık’ta başlayacak sürecin yolunu açtı” sözlerini aktardı. Avn, görüşmelerin amacının hiçbir toplumsal grubu hedef almak değil bütün Lübnan’ı korumak olduğunu vurguladı.

fgthy
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Avn, “Şu ana kadar tepkiler olumlu. Bunu ikinci bir savaşın gölgesini Lübnan’dan uzaklaştırmak için kullanmalıyız” dedi. Müzakerenin tek yol olduğuna işaret eden Avn, “Lübnan’ın egemenliğinden taviz yok” diye konuştu.

Görüşmelerin çerçevesi: Sadece güvenlik

Cumhurbaşkanı Avn, Simon Karam’a verilen talimatların “tamamen güvenlik başlıklarına” odaklandığını belirterek bunları şöyle sıraladı:

İsrail saldırılarının durdurulması

İşgal altındaki noktalardan çekilme

Sınırların belirlenmesi

Esirlerin serbest bırakılması

Avn, yarın Beyrut’a gelecek BM Güvenlik Konseyi temsilcilerine, “müzakerelerin başarısı için İsrail’in olumlu ve ciddi tutum takınması yönünde baskı yapılması” çağrısında bulunacağını söyledi.

vfg5th
4 Aralık 2025'te Güney Lübnan'ın Cbaa kentinde İsrail bombardımanında hasar gören bir bölgedeki enkazın yanında bir sivil savunma kamyonu duruyor (Reuters)

Cumhurbaşkanı, heyetin ayrıca yıl sonuna kadar Hizbullah’a ait askeri tesislerin sökülmesi planının ilk aşamasını tamamlaması beklenen Lübnan ordusunun çalışmalarını yerinde incelemek üzere güneye gideceğini belirtti.

Toplantıya Simon Karam ile İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi’nin dış politika direktörü Yury Resnick katılırken, ABD’li arabulucu Morgan Ortagus da hazır bulundu. ABD ve Fransa gelişmeyi memnuniyetle karşıladı.

Ekonomik iş birliği yok

Enformasyon Bakanı Morkos, görüşmelerin ekonomik iş birliği veya barış anlaşması gibi başlıkları kapsamadığını belirterek şunları söyledi: “Naqura görüşmeleri yalnızca güvenlik odaklıdır.”


Gazze’de güç dengelerini sarsan Yaser Ebu Şebab’ın kanlı  sonu: Hamas’ın düşmanı, İsrail’in ortağı mı?

TT

Gazze’de güç dengelerini sarsan Yaser Ebu Şebab’ın kanlı  sonu: Hamas’ın düşmanı, İsrail’in ortağı mı?

Gazze’de güç dengelerini sarsan Yaser Ebu Şebab’ın kanlı  sonu: Hamas’ın düşmanı, İsrail’in ortağı mı?

Gazze’de Hamas’ın düşmanı olarak bilinen ve yardım tartışmalarının merkezine oturan Yaser Ebu Şebab bugün (perşembe) hayatını kaybetti. İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında adı sık sık gündeme gelen Ebu Şebab, özellikle kuşatma altındaki bölgeye insani yardımların girişinde oynadığı rol nedeniyle tartışmalara konu olmuştu.

İsrail ordusuna ait radyo, güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Hamas karşıtı aşiret liderlerinden Yaser Ebu Şebab’ın, daha önce aldığı yaralar nedeniyle Beerşeba’daki Soroka Hastanesi’nde hayatını kaybettiğini duyurdu. Ebu Şebab'ın yaralı halde İsrail’e nakledildiği belirtilmişti.

dsfgt
Yaser Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Silahlı Ebu Şebab grubu, Gazze’nin güneyindeki Refah bölgesinde faaliyet gösteriyor. Ebu Şebab, daha önce yaptığı açıklamalarda, grubunun tek bağlantısının Filistin Yönetimi olduğunu vurgulamış ve İsrail’le işbirliği yaptığı yönündeki suçlamaları reddetmişti. Gazze’de kurduğu “Halk Güçleri” isimli milis yapılanmasının “terörle mücadele grubu” olarak adlandırılmasını talep etmişti.

İsrail ordusuna ait radyo ise Ebu Şebab’ın İsrail’le işbirliği yaptığını ve Gazze’nin güneyinde Hamas’a karşı kurulan ilk silahlı grubun lideri olduğunu iddia etti. Ebu Şebab’ın son olarak kimliği belirsiz silahlı kişiler tarafından hedef alındığı aktarılmıştı.

Yardımların yeniden girişinde tekrar gündeme geldi

Birkaç ay önce insani yardımların Gazze’ye yeniden girişinin başlamasıyla Ebu Şebab yeniden görünür hale geldi. Yaklaşık üç ay süren sessizliğin ardından Facebook hesabını aktif kullanmaya başlaması dikkat çekti.

frgt
Bir çocuk, 28 Mayıs 2025'te Refah'taki Gazze Yardım Vakfı'ndan aldığı bir torba pirinçle Han Yunus'a ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor (AP)

Gazze’de bazı kesimler Ebu Şebab’ı geçmiş dönemlerde gelen insani yardımları yağmalamakla suçlarken, kimileri de tam tersine “yardımları koruduğunu” savunuyordu.

Mayıs ayında sosyal medya hesaplarını yeniden aktif hale getiren Ebu Şebab, yardımların güvenli şekilde sivillere ulaştırılmasını sağladığını duyurdu. Bu durum, neden birden ortaya çıktığına ve bu açıklamaların arkasındaki amaçlara dair yeni soru işaretleri yarattı.

Şarku’l Avsat’a konuşan bazı yerel kaynaklar, Ebu Şebab ve silahlı grubunun özellikle İsrail kontrolündeki Refah ile Han Yunus’un doğu ve güneydoğusu arasındaki bölgelerde bulunduğunu söyledi. Bu bölgelerde yalnızca Ebu Şebab’ın mensubu olduğu Tarabin kabilesinden az sayıda sivil kalmış durumda.

jy6j
28 Mayıs'ta Han Yunus'ta Gazze Yardım Vakfı'ndan aldığı iki şişe petrolü sallayan bir Filistinli (Reuters)

Geçen hafta İsrail’in uluslararası baskılara boyun eğerek 2 Mart’ta durdurduğu yardımların girişine yeniden izin vermesinin ardından Gazze’ye yardım sevkiyatı yeniden başladı. Küresel açlık gözlemevleri, uygulanan ablukanın yaklaşık yarım milyon Gazzeliyi kıtlık riskiyle karşı karşıya bıraktığını açıklamıştı.

Ebu Şebab kimdir?

Ebu Şebab’ın kurduğu silahlı grubun kaç kişiden oluştuğu bilinmiyor; bazı görüntüler ve sosyal medya paylaşımlarına göre bunun yüzlerce kişiden oluştuğu tahmin ediliyor. Grubun silahlı araçlara ve arazi tipi kamyonetlere sahip olduğu görülüyor.

 Şarku'l Avsat, Ebu Şebab'ın yardım konusundaki rolünün niteliğini öğrenmek için kendisiyle doğrudan iletişime geçemedi, zira tüm telefon numaraları kapalıydı.

frg
28 Mayıs 2025'te Gazze Şehri'nde sıcak yemek dağıtan bir yardım kuruluşunun mutfağında toplanan kalabalık (DPA)

Onu tanıyan bazı kaynaklara göre Ebu Şebab, geçmişte Hamas polisi tarafından uyuşturucu ticareti suçlamasıyla gözaltına alınmış, savaşın başlamasının ardından cezaevinden kaçmayı başarmış basit bir gençti. Siyasi bir örgütle bağlantısı bulunmuyordu ve İsrail’le işbirliği yaptığına dair bir kayda da rastlanmamıştı. Tarabin kabilesinde silah taşımak yaygın bir pratik olarak görülüyor.

Kasım 2024’te Gazze’de bazı mahallelerde yaşanan yardım yağmaları sonrasında Hamas güvenlik güçleri, Ebu Şebab’ın bulunduğu noktalara baskın düzenlemiş; en az 20 kişi ölmüş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.

Olaylar sırasında bir zırhlı araca atılan tanksavar mermisinin onu öldürdüğü iddia edilmiş, ancak daha sonra ölen kişinin kardeşi olduğu ortaya çıkmıştı. Bu olaydan sonra Ebu Şebab’ın İsrail ordusunun ileri hatlarına yakın bölgelere kaçtığı belirtilmişti.

Yağma mı, koruma mı?

Ebu Şebab’ın tekrar ortaya çıkmasının ardından, gruba ait olduğu söylenen videolarda yardım konvoylarının ve yabancı heyet araçlarının güvenliğini sağladıkları görülüyor. Görüntülerde Tarabin mensupları, Gazze’ye gelen heyetlerle konuşurken yer alıyor.

Her yardım girişinden sonra Ebu Şebab, Facebook hesabından yardımı koruduklarını ve teslim ettiklerini iddia eden paylaşımlar yapıyor. Hamas kontrolündeki bölgelere “diğer taraf” diyerek göndermede bulunuyor.

Bir paylaşımında şu ifadeler yer alıyor:

“Yardımları onurla dağıttığımızda bizi karaladılar. Koruduğumuzda suçladılar. Biz bu halkın evlatlarıyız.”

Meydandaki bazı kaynaklar, yağmalanan yardımların Hamas’ın eline geçmediğini, koruma olmadığı için sivil bölgelerde çetelerce çalındığını; Hamas’ın gönderdiği güvenlik güçlerinin ise İsrail saldırısında hedef alınarak 6 kişinin öldüğünü belirtiyor. Bu saldırıdan saatler sonra yardım çetesine düzenlenen Hamas saldırısında ise 6 kişi öldü.

Güvenlik boşluğu tartışmaları

Bazı kaynaklara göre Ebu Şebab okuma-yazma konusunda yetersiz olduğu için Facebook hesabını başkalarının yönettiği düşünülüyor. Hesabındaki profesyonel içerikler, arkasında bir medya ekibi olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Son paylaşımlarında Hamas’ı hedef alan ve birlik çağrısı yapan mesajlar dikkat çekiyor. Grubu için zaman zaman Halk Çalışma Güçleri veya Terörle Mücadele Güçleri ifadelerini kullanıyor.

Gazze’de bazı kişiler, ironi ya da tepki amacıyla Ebu Şebab’a “Sayın Başkan” veya “Devlet” lakabı takmış durumda. Grubun üyeleri, üniformalarına Filistin bayrağı dikiyor ve bölgeden geçen uluslararası heyetlere askerî selam veriyor. Yerel kaynaklara göre Ebu Şebab, son günlerde Han Yunus’un güneydoğusundaki Amur bölgesinde kuşatma altında kalan bazı ailelerin tahliyesine de yardım etti.

Hamas ise İsrail’i, Gazze’de “güvenlik boşluğunu körüklemek” ve silahlı çeteleri destekleyerek yardım kaçakçılığına zemin hazırlamakla suçluyor. İsrailli yetkililer ise Gazze halkını Hamas’a karşı ayaklanmaya teşvik ettiklerini açıkça ifade ediyor.