Türkiye’den müttefiklerine terör örgütlerini desteklemeyi bırakmaları çağrısı

SDG, Uluslararası Koalisyon ile koordinasyonunu sonlandırdı.

Suriye sınırındaki Türk askeri gücü. (AA)
Suriye sınırındaki Türk askeri gücü. (AA)
TT

Türkiye’den müttefiklerine terör örgütlerini desteklemeyi bırakmaları çağrısı

Suriye sınırındaki Türk askeri gücü. (AA)
Suriye sınırındaki Türk askeri gücü. (AA)

Türkiye, terörle ve gerek sınırlarının içinde gerekse dışında güvenliğini ve halkını hedef alan saldırılarla mücadele etmek için gereken her şeyi yapmaya devam edeceğini vurgulayarak, müttefiklerine Suriye'nin kuzeyindeki teröristleri desteklemeyi bırakmaları çağrısında bulundu. Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Türkiye'nin adımlarını sıklaştırması ve Ankara'nın Suriye'nin kuzeyindeki mevzilerine kara harekatı düzenleme planları nedeniyle DEAŞ’a karşı oluşturulan Uluslararası Koalisyon’la koordinasyonun kesildiğini duyurdu.
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar dün yaptığı açıklamada “Ne zaman, nerede, ne yapmak gerekiyorsa, neyi gerektiriyorsa yeri ve zamanı gerektiğinde Türk Silahlı Kuvvetleri bugüne kadar olduğu gibi gereğini yaptı, bundan sonra da yapmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
Akar, gazetecilere yaptığı başka bir açıklamada, birkaç gün içinde mevkidaşları ile yaptığı görüşmeler ve toplantılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu:
“Son dönemde yapılan görüşmelerde müttefik ülkelere eli kanlı bir terör örgütü olan, sınırlarımıza ve halkımıza saldıran PKK/KCK/YPG'ye, DEAŞ'la mücadele bahanesi dahil her ne sebeple olursa olsun destek olmamaları, teröristlerden ayırt edilmeyi zorlaştıracak kendi bayrak ve kendi üniformalarını kullandırmamaları, bulundukları bölgelerden teröristleri uzak tutmaları ve bir an önce terör örgütleri ile tüm ilişkilerini kesmeleri hatırlatılmakta ve gerekli uyarılar yapılmaktadır.”

Dün Türkiye sınırına yakın, Haseke'deki ABD’ye ait bir askeri devriyesi. (AFP)
Bakan Akar sözlerini şöyle sürdürdü:
"PKK/KCK/YPG son dönemde de sivil yerleşim alanlarımızı hedef almış, çocuk, kadın, öğrenci, öğretmen demeden masum vatandaşlarımıza yönelik alçak ve kanlı saldırılar gerçekleştirmiştir. Binlerce kilometre öteden DEAŞ terör örgütünü tehlike olarak hissedenlerin, sınırlarımızın yanı başından okullar dahil sivil yerleşim yerlerimizi hedef alan ve masum insanlarımızı katleden terör örgütlerine karşı gerekli tedbirleri almamız konusundaki tutumları kabul edilemez."

Ankara: ABD bizi anlamalı
ABD'den yapılan "Türkiye'nin Suriye'de yeni bir askeri operasyon düzenlemesine şiddetle karşı olunduğuna" yönelik açıklamalara ilişkin soruya Bakan Akar şu cevabı verdi:
"Bizden tekrar değerlendirmemizi istediler. Biz de hassasiyetlerimizi, görüş ve düşüncelerimizi anlattık, verilen sözlerin tutulmasını istedik. Bizi, yani durumu anlamaları gerektiğini vurguladık."
DEAŞ'la sahada göğüs göğüse mücadele eden tek ülkenin Türkiye olduğunun unutulmaması gerektiğini dile getiren Akar, "Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde 4 bin 500 radikal DEAŞ'lı teröristi etkisiz hale getiren Türkiye, DEAŞ ve diğer tüm terör örgütleri ile mücadele için her türlü işbirliğine hazırdır" dedi. Terör örgütü PKK/KCK/YPG'nin, Suriye'nin kuzeyinde sağlanan huzur ve istikrar ortamını bozmaya yönelik taciz ve saldırılarını artırdığına dikkat çekti.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Savunma Bakanı Lloyd Austin'in çarşambayı perşembeye bağlayan gece Hulusi Akar ile yaptığı telefon görüşmesinde kendisine ‘Washington'ın Türkiye'nin Suriye'de yeni bir askeri operasyon düzenlemesine şiddetle karşı olduğunu ve bölgedeki gerginliğin artmasından endişe duyduğunu söylediğini’ aktarmıştı. Buna karşılık Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) açıklamasında, Bakan Akar’ın görüşmede Türkiye’nin halkının ve sınırlarının güvenliğini sağlamak üzere Birleşmiş Milletler (BM) Antlaşması'nın 51'inci maddesinden doğan meşru müdafaa hakları kapsamında terörle mücadele operasyonları yaptığını, operasyonlarda tek hedefin teröristler olduğunu ve koalisyon güçlerine veya sivillere zarar verilmesinin asla söz konusu olmadığını vurguladığı kaydedildi.
Hulusi Akar, perşembe günü Ankara’da ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ile görüştü. İkili Suriye’deki gelişmeleri ele aldı.

Türkiye’nin ısrarı
Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki askeri operasyonunda kararlı olduğunun yeniden altını çizdi. Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Ankara'nın bölgede herhangi bir terör örgütünün varlığını önlemek için gerekli adımları atacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında gerçekleştirilen MGK toplantısının ardından perşembeyi cumaya bağlayan gece yayınlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri̇ başta olmak üzere, millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuş ve ilave tedbirler müzakere edilmiştir. Yüce milletimizin ve eşsiz ülkemizin savunmasını ve güvenliğini sağlamak maksadıyla BM Şartı’nın 51’inci maddesi kapsamında güney sınırlarımız boyunca icra edilen operasyonların tek hedefinin terör örgütleri olduğu, bölgemizde; sınırlarımızı, şehirlerimizi, vatandaşlarımızı ve güvenlik güçlerimizi hedef alan hiçbir terör örgütünün varlığına ve etkinliğine müsaade edilmeyeceği, bunun için gereken her adımın kararlılıkla atılacağı hususu vurgulanmıştır.”
Toplantıda ayrıca şu hususa da dikkat çekildiği belirtildi:
“Teröre karşı verdikleri kahramanca mücadelede; millî ve milletler arası hukuk ile insan hakları ve kamu vicdanına mutlak bir bağlılıkla hareket etmeyi ilke olarak benimseyen güvenlik kuvvetlerimizin, ağır darbe alan bölücü terör örgütüne nefes aldırmak maksadıyla yalan ve iftiraya başvuran çevrelerce hedef alınmasına hiçbir surette müsamaha gösterilmeyeceğinin altı çizilmiştir.”

Operasyonlar devam ediyor
MSB Suriye'nin kuzeyinde tespit edilen 5 PKK/YPG’li teröristin öldürüldüğünü duyurdu.
MSB dün Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Teröre ve teröriste geçit yok! Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Suriye’nin kuzeyinde tespit ettiği 5 PKK/YPG’li teröristi etkisiz hâle getirdi. Teröristle mücadelemiz etkin ve kararlı şekilde sürecek!” açıklamasını yaptı.
Diğer yandan Anadolu Ajansı (AA) tarafından, PKK/YPG liderlerinden Muhammed Nasır’ın Suriye’de gerçekleştirilen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) operasyonuyla etkisiz hale getirildiği bildirildi.
AA dün güvenlik kaynaklarından edindiği bilgilerden hareketle, Kemal Pir kod adlı Muhammed Nasır’ın ‘terör örgütü PKK/YPG'nin sözde Tel Tamir eyaleti tugay sorumlusu olduğunu’ belirtti.
AA’ya göre bölgeden olması itibarıyla Barış Pınarı bölgesi sınır hattını çok iyi bildiği değerlendirilen teröristin, füze konusunda uzman olduğu ve sabotaj planlarının yapılmasında aktif rol aldığı belirlendi. Barış Pınarı bölgesi, Suriye Milli Ordusu ile işbirliği içinde Türk kuvvetleri tarafından kontrol ediliyor. AA, teröristin Barış Pınarı bölgesine yönelik eylemlerde önemli rol oynadığının ve kendisine bağlı unsurlarla sabotaj eylemlerine katıldığının tespit edildiğini ve daha önce MİT tarafından hedef listesine alındığını kaydetti.
Dün Türk Jandarma güçleri, bir TIR’ın dorsesinin altında Türkiye topraklarına yasa dışı yollardan giren bir teröristi yakaladı.
İçişleri Bakanlığı olaya ilişkin yaptığı açıklamada “Şırnak İl Jandarma Komutanlığı tarafından 24 Kasım 2022 günü PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütü üyelerine yönelik  gerçekleştirilen operasyonda, Canfeda Alman kod adlı Azad Öngüç isimli teröristin bir TIR’ın dorsesinin altına saklanarak yurt içine giriş yaptığı bilgisi alınması üzerine, Jandarma ekiplerince üç  kişinin bulunduğu TIR, Silopi ilçesi Ortaköy Jandarma Krk.K.lığı yol emniyet ve kontrol noktasında durduruldu” bilgisini paylaşarak operasyonda teröristin yurt içine girmesine yardım ettiği tespit edilen iki kişinin de gözaltına alındığını kaydetti.
Bakanlık, yapılan incelemelerde teröristin ‘PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütü içinde örgütün sözde Türkiye sorumlusu Hakkı Gabar kod adlı İskan Akyüz’ün uzun süre korumalığını yaptığının tespit edildiğini’ bildirdi.
TSK, Suriye Milli Ordusu ile iş birliği içinde, Suriye'nin kuzeyindeki SDG mevzilerine yönelik top ve füze saldırılarını sürdürdü. Perşembeyi cumaya bağlayan gece bir Türk silahlı insansız hava aracı (SİHA), Halep'in doğusundaki Menbiç kentindeki el-Metahin bölgesinde SDG güçlerini taşıyan bir aracı hedef aldı. Operasyon sonucunda aracın yandığı ve SDG saflarında kayıplar olduğu kaydedildi.
Bununla eş zamanlı olarak TSK, Tel Şair, Şuyuh Tahtani, Carkali, Zur Mağar köylerinde ve Halep'in doğu kırsalındaki Cerablus şehrine bakan Fırat Nehri'nin doğusundaki Ahmed Munir Çiftliği’nde SDG mevzilerini hedef aldı.
Yerel kaynaklar ayrıca, Rakka kırsalındaki Tel Abyad yakınlarındaki SDG mevzilerinin hedef alınmasıyla eş zamanlı olarak, Rakka'nın kuzey kırsalındaki Ayn İsa ilçesinin batısındaki ed-Debs, Cedide ve Muşeyrife bölgelerini bombardımana tuttuğunu bildirdi.

SDG ve Uluslararası Koalisyon
SDG Sözcüsü Aram Hanna’nın dün Reuters’a verdiği bilgiye göre SDG, ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon ile terörle mücadele kapsamındaki tüm koordinasyonun ve ortak operasyonların yanı sıra periyodik olarak yürütülen bütün ortak özel operasyonlara son verildiğini duyurdu. Pentagon Sözcüsü Patrick Ryder daha önce yaptığı açıklamada DEAŞ’a karşı yapılan operasyonların devam ettiğini söylemişti.
Geçen hafta SDG lideri Mazlum Abdi, sınırda Washington'dan ‘daha ​​güçlü bir mesaj’ talep ederek, güçlerinin Türkiye'nin operasyonları nedeniyle Uluslararası Koalisyon ile yapılan ortak devriyelerin durdurulduğunu bildirmişti.

Rusya’nın tutumu
Diğer yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ortadoğu ve Afrika Özel Temsilcisi ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, Rusya'nın Türkiye ve Suriye'ye arabuluculuk dayatmadığını belirterek, talep edilmesi halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed arasında bir görüşme ayarlamaya hazır olduklarını söyledi.
Rus Sputnik Haber Ajansı’nın aktardığına göre Bogdanov dün şu açıklamayı yaptı:
“Her zaman hazır olduğumuzu ifade ediyoruz ancak şu ana kadar siyasi düzeyde somut bir adım atılmadı. Henüz böyle bir plan yok. Her şey tarafların istekliliğine bağlı, kimseye bir şey dayatmıyoruz. Eğer bize sorulursa ve Ankara ve Şam'daki ortaklarımızın böyle bir ilgisi varsa, elbette olumlu yanıt vereceğiz.”
Kremlin daha önce, Pençe-Kilit Operasyonu ile Suriye’nin kuzeyindeki istikrarın bozulduğunu öne sürmüş, bunun ‘geri tepebileceğini ve güvenlik durumunu çıkmaza sokabileceğini’ savunmuştu.
Türkiye, PKK/PYD/YPG terör örgütünü sorumlu tuttuğu, 13 Kasım'da altı kişinin yaşamını yitirmesine ve 81 kişinin yaralanmasına neden olan İstanbul'daki bombalı terör saldırısından sonra 19 Kasım'da Pençe-Kilit Operasyonu’nu başlatmıştı.



Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
TT

Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)

Suriyeli bir yetkili, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye yaptığı ziyaret çerçevesinde İsrailli bir yetkiliyle görüştü. Şam'dan bilgi sahibi bir kaynağa göre, Esed rejiminin devrilmesinin ardından İsrail güçlerinin Suriye'nin güneyine girmesi konusunun ele alındığı görüşmeye eş-Şera katılmadı.

Şam'daki diplomatik bir kaynak dün, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan ziyareti çerçevesinde Bakü'de Suriyeli bir yetkili ile İsrailli bir yetkili arasında doğrudan bir görüşme gerçekleştiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre eş-Şera, Bakü'ye resmi bir ziyarette bulunarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Azerbaycan, Suriye'ye Türkiye üzerinden gaz ihraç etmeye başlayacağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgi sahibi bir kaynak yaptığı açıklamada, Suriyeli bir yetkili ile ismi açıklanmayan İsrailli bir yetkili arasındaki görüşmeyi doğruladı, ancak Suriye Cumhurbaşkanı'nın bu görüşmeye katılmadığını söyledi.

Diplomatik kaynağa göre, görüşmelerde Suriye'deki yeni İsrail varlığı ele alındı. Bu, İsrail güçlerinin yedi aydan uzun bir süre önce Beşşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin güneyine sızdığı bölgeleri kapsıyor.

Şam resmi olarak doğrudan görüşmeler yapıldığını duyurmasa da, Tel Aviv'in geçen yılın sonunda Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'nin askeri cephaneliğine yüzlerce saldırı düzenlemesi ve ülkenin güneyine girmesinin ardından artan gerilimi kontrol altına almayı amaçladığını söylediği İsrail ile dolaylı görüşmeler yapıldığını kabul etti.

Şam, İsrail ile dolaylı müzakerelerin hedefini, çatışmaların durdurulması ve iki taraf arasındaki askerden arındırılmış bölgenin bir Birleşmiş Milletler (BM) gücü tarafından denetlenmesi açısından 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması'na geri dönülmesine bağlıyor.

Bu ayın başlarında Suriye, anlaşmaya geri dönülmesi için Washington ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Suriye devlet televizyonunun resmi bir kaynaktan aktardığına göre İsrail, Dışişleri Bakanı Gideon Saar tarafından yapılan açıklamalarda hem Suriye hem de Lübnan ile ilişkileri normalleştirmeye ilgi duyduğunu ifade etti. Ancak Şam, İsrail ile bir barış anlaşması imzalanması yönündeki açıklamaları ‘erken’ olarak nitelendirdi.

Geçtiğimiz pazartesi günü Lübnan'ı ziyaret eden ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ‘Suriye ile İsrail arasında diyaloğun başladığını’ ifade etti.

Eş-Şera mayıs ayında Riyad'a yaptığı ziyaret sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmüştü. Trump o dönemde eş-Şera'nın normalleşmeye açık olduğunu söylemiş ve gazetecilere eş-Şera'nın istikrar sağlandığında İbrahim Anlaşması'na katılmaya açık olduğunu belirtmişti.

Eş-Şera iktidara geldiğinden bu yana Suriye'nin komşularıyla bir gerginlik ya da çatışma istemediğini vurgulamış ve daha sonra uluslararası topluma İsrail'e saldırılarını durdurması için baskı yapması çağrısında bulunmuştu, zira iki taraf 1948'den bu yana resmi olarak savaş halinde.