'Ciğer kralının' itirafı takipçilerini hayal kırıklığına uğrattı

"Utanıyorum"

Johnson, "Bundan sonra daha iyi biri olacağım" dedi (Instagram / @liverking)
Johnson, "Bundan sonra daha iyi biri olacağım" dedi (Instagram / @liverking)
TT

'Ciğer kralının' itirafı takipçilerini hayal kırıklığına uğrattı

Johnson, "Bundan sonra daha iyi biri olacağım" dedi (Instagram / @liverking)
Johnson, "Bundan sonra daha iyi biri olacağım" dedi (Instagram / @liverking)

Sosyal medyada "ciğer kralı" olarak tanınan Brian Johnson, kaslarını çiğ sakatat yemeye değil steroidlere borçlu olduğunu itiraf etti.
45 yaşındaki Johnson, Instagram hesabından perşembe günü yayımladığı videoda “S**ıp batırdığımı tamamen kabul ediyorum. Yalan söyledim” dedi.
Çiğ ciğer ve sakatat yediği videolarla ünlenen sosyal medya fenomeni, “Utanıyorum ve mahcubum. Birçok kişiyi yanlış yönlendirdim. Tek suçlu benim. Hepsi çok yanlıştı” ifadelerini kullandı.
Johnson, özsaygı sorunu yaşadığı için steroid kullandığını belirterek,  karın kası implantı yaptırdığına dair iddialarınsa gerçeği yansıtmadığını savundu.
Ciğer Kralı adlı beslenme şirketinin de sahibi olan Johnson, yılda 100 milyon dolar gelir elde ettiğini öne sürmüştü.
Sosyal medya fenomeninin itirafları, Derek adlı YouTuber'ın Johnson'ın e-postalarını ele geçirip salı günü yayımlamasının ardından geldi.

Söz konusu e-postalarda, Johnson'un büyüme hormonu içeren ilaçlarla ilgili bir antrenörle yazışmaları ve steroid kullandığına dair bilgiler ortaya çıkmıştı.
ABD'li komedyen ve podcast yayımcısı Joe Rogan da Johnson'ın steroid kullandığını öne sürmüş, sosyal medya fenomeniyse iddiaları reddetmişti.
Independent Türkçe, New York Post, Fitness Volt



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais