Malezya Maliye Bakanlığı'na da kendisini atayan Başbakan İbrahim'in kabinesi tartışılıyor

Hakkında 47 yolsuzluk davası olan Ahmed Zahid Hamidi, Başbakan Yardımcısı oldu

Malezya Başbakanı Enver İbrahim (sağda) ve Başbakan Yardımcıları Ahmed Zahid Hamidi (ortada) ve Fadıllah Yusuf, 3 Kasım'da yemin ederek göreve başladı (AFP)
Malezya Başbakanı Enver İbrahim (sağda) ve Başbakan Yardımcıları Ahmed Zahid Hamidi (ortada) ve Fadıllah Yusuf, 3 Kasım'da yemin ederek göreve başladı (AFP)
TT

Malezya Maliye Bakanlığı'na da kendisini atayan Başbakan İbrahim'in kabinesi tartışılıyor

Malezya Başbakanı Enver İbrahim (sağda) ve Başbakan Yardımcıları Ahmed Zahid Hamidi (ortada) ve Fadıllah Yusuf, 3 Kasım'da yemin ederek göreve başladı (AFP)
Malezya Başbakanı Enver İbrahim (sağda) ve Başbakan Yardımcıları Ahmed Zahid Hamidi (ortada) ve Fadıllah Yusuf, 3 Kasım'da yemin ederek göreve başladı (AFP)

Malezya'da yeni hükümet göreve başlarken, Maliye Bakanı koltuğuna da oturan Başbakan Enver İbrahim'in kabine tercihleri tartışma yarattı.
Umut İttifakı galibiyetiyle sonuçlanan seçimlerin ertesinde bakanlar 3 Kasım'da yemin ederken, eleştirilerin başında, Birleşik Malay Ulusal Örgütü (UMNO) Başkanı Ahmed Zahid Hamidi'nin hakkındaki 47 yolsuzluk davasına rağmen Başbakan Yardımcısı olması geliyor.
Eski başbakan ve ana muhalefet olan Umut İttifakı lideri Muhyiddin Yasin, yıllardır rekabet halinde olduğu yeni başbakana şöyle yüklendi:
"Enver'in adımları açıkça ülkenin itibarını kendi başbakan olma arzusu için satmaya eşdeğer."
Malezya parlamentosunun 222 üyeliği için 19 Kasım'da yapılan seçimlerde, İbrahim'in ittifakı 82 milletvekilliği kazanarak birinci olurken, Yasin'i destekleyenler 73 koltuk elde etmişti.
Koalisyon pazarlıklarında, Güneydoğu Asya ülkesinin en köklü siyasi kuruluşu UMNO'nun liderliğine rağmen sadece 30 vekilli kazanabilen Ulusal Cephe rotayı İbrahim'e çevirince, Malezya İslam Partisi ve bölgesel partilerin desteklediği Yasin'in başbakanlık ihtimali kalmamıştı. 
Ancak hükümete katılıp katılmamak UNMO içinde sert tartışmalara sebep oldu.
Eski Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanı Refide Aziz de halefi olarak, aday olduğu Kuala Selangor'da seçimi kaybeden Zefrul Aziz'in atanmasına tepki gösterdi. 
Kazandığı 40 meclis koltuğuyla Enver'in ittifakının omurgasını oluşturan Demokratik Eylem Partisi (DAP) lideri ve Ulaştırma Bakanı Antoni Loke, UNMO liderinin kabinede yer almasının yolsuzluk karşıtı tutumlarını değiştirmeyeceğini savundu. 
Umut İttifakı'nın 2018'deki hükümetinde oturduğu İletişim Bakanlığı'na dönmesi beklenen DAP milletvekili Gobind Sing, Enver'in teklifini geri çevirdi. 
Diğer yandan, Malezya Ulusal Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu üyesi A.T. Kumararajah, İbrahim'in hem Başbakan hem de Maliye Bakanı olmasına sevindiğini dile getirdi:
"Maliye Bakanı olmasının yurtiçi piyasalarında ve yatırımcılar üzerinde olumlu etkisi olacağını umuyoruz. Çünkü 2023'teki ekonomik zorluklar çok büyük olacak ve en az iki yıl onun tecrübesine ihtiyacımız var. Bütçenin hazırlanmasında bütün paydaşlar arasında denge sağlamak da tecrübe gerektirir."
Independent Türkçe, Straits Times, Sun Daily



Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

TT

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.

Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”

Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”

sdfrgt
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)

Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.

Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.

Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”

Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”

Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.

Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”