Pakistan, Kabil Büyükelçiliği’ne saldırıyı soruşturuyor

Pakistan’ın Kabil Büyükelçiliği’ne saldırının baş şüphelisi DEAŞ Horasan örgütü

Pakistan güvenlik görevlileri, 30 Kasım 2022'de Ketta'da bir polis aracının hedef alındığı intihar saldırısı alanında toplandı (AFP)
Pakistan güvenlik görevlileri, 30 Kasım 2022'de Ketta'da bir polis aracının hedef alındığı intihar saldırısı alanında toplandı (AFP)
TT

Pakistan, Kabil Büyükelçiliği’ne saldırıyı soruşturuyor

Pakistan güvenlik görevlileri, 30 Kasım 2022'de Ketta'da bir polis aracının hedef alındığı intihar saldırısı alanında toplandı (AFP)
Pakistan güvenlik görevlileri, 30 Kasım 2022'de Ketta'da bir polis aracının hedef alındığı intihar saldırısı alanında toplandı (AFP)

Pakistan İstihbarat Servisi, geçen hafta Pakistan’ın Kabil Büyükelçiliği’ne yönelik düzenlenen suikast girişiminin arkasında Güney Asya ve Orta Asya'da faaliyet gösteren terör örgütü DEAŞ-Horasan örgütünün olup olmadığını araştırıyor.
Pakistan Dışişleri Bakanlığı, Pakistan'ın Kabil Büyükelçiliğine düzenlenen silahlı saldırıyı terör örgütü DEAŞ-H'nin üstlendiğine dair raporların görüldüğünü, Afgan yetkililerle istişarenin ardından bunun doğrulandığını bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, büyükelçiliğe yapılan saldırının, terörün Afganistan’daki barış ve istikrarın yanı sıra bölge için tehdit unsuru olduğunu hatırlattığı vurgulandı.
Bu kötülüğü yenmek için birlikte çalışılması gerektiğine işaret edilen açıklamada, Pakistan’ın terörle mücadeledeki kararlığı vurgulandı.
Pakistan'ın Kabil Büyükelçiliğine 2 Aralık'ta silahlı saldırıda bulunuldu. Saldırıda Pakistan'ın Kabil Misyon Şefi Maslahatgüzar Ubeydur Rahman Nizamani hedef alınmıştı. Nizamani, saldırıyı yara almadan atlatırken, saldırıyı önlemek için araya giren Büyükelçilik koruması Israr Muhammed ise ağır yaralandı.
Görünen o ki, DEAŞ-H örgütü tamamen Afganistan'daki Taliban ile bağlantılı hedefleri radarına almış durumda. Afganistan'da, Pakistan'da ve bölgenin diğer bölgelerinde Pakistan hükümetine karşı doğrudan saldırılar başlatmadı. Ancak grup, Pakistan'daki azınlıklara ve Şii topluluklara yönelik saldırıların sorumluluğunu üstlendi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre uzmanlar, Pakistan’ın Afgan Taliban hareketi ile yakın ilişkiler sürdürdüğü ve hareketi birçok yönden finansal olarak desteklediğini hatırlatarak, “Pakistan büyükelçisine yapılan saldırının DEAŞ-H terör örgütünün Afganistan'ı ve özellikle de Taliban'ı istikrarsızlaştırma kampanyasının bir parçası olabileceğini” düşünüyor.
Bir yetkiliye göre DEAŞ, Afgan Talibanı ile krize neden olmak için Pakistan büyükelçisini hedef almış olabilir. DEAŞ-H örgütü, Afgan Taliban hareketi ile sürekli bir rekabet halinde.
Afgan Talibanı, Pakistan hükümeti ile yaptığı görüşmede, Pakistan Taliban'ının (TTP) DEAŞ-H ile “kötü bir ortaklığa” girmemesi konusunu gündeme getirdi ve Pakistan hükümetini ikna etti. Ancak sadece birkaç gün önce TTP, Pakistan hükümeti ile ateşkesi sonlandırdığını duyurdu. Pakistan topraklarında güvenlik güçlerine ve Pakistan hükümetine karşı misilleme saldırıları düzenlemeye başladı.
Uzmanlar, Pakistan'ın Kabil'deki büyükelçisine yönelik saldırıyı açıklamak için başka bir olasılığa daha işaret etti. Uzmanların bir kısmına göre, bu suikast DEAŞ-H ile TTP’nin gerçekleştirdiği ortak bir operasyon olabilir. TTP, Afganistan Talibanı'nın etki alanından çoktan çıkmış olabilir.
Yetkililerden birine göre, Pakistan büyükelçisine yönelik saldırıda "DEAŞ-H" örgütünün parmağı olduğu kanıtlanırsa Pakistan hükümetinin nasıl bir eylemde bulunacağı net değil. Pakistan hükümeti güvenlik meselelerinde Afgan Talibanı'na zaten yardım ediyor. Belki de Pakistanlılar terörle mücadele çabalarına daha aktif bir şekilde dahil olacaklar.



Washington'dan Beyrut'a: Hizbullah’ın silahsızlandırılması sizin sorumluluğunuzda

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack Başbakan Nevvaf Selam ile görüşmeye giderken (Reuters)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack Başbakan Nevvaf Selam ile görüşmeye giderken (Reuters)
TT

Washington'dan Beyrut'a: Hizbullah’ın silahsızlandırılması sizin sorumluluğunuzda

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack Başbakan Nevvaf Selam ile görüşmeye giderken (Reuters)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack Başbakan Nevvaf Selam ile görüşmeye giderken (Reuters)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın Beyrut'a yaptığı üçüncü ziyaretin ilk günü ‘gerçek bir sonuç alınamadan’ sona erdi. Barrack, Hizbullah'ın silahsızlandırılmasının sorumluluğunun bir kez daha Lübnan devletine ait olduğunun altını çizdi. Barrack, Hizbullah'ın Washington'ın müzakere etmediği bir ‘terör örgütü’ olduğunu hatırlattı.

Ülkesinin Lübnan'ın talep ettiği garantileri sağlayamayacağını ifade eden Barrack, “Tüm sorulara verecek cevabımız yok... İsrail'i herhangi bir şey yapmaya zorlayamayız. Ancak Lübnan'a istikrar ve bölgeye umut getirmeye odaklanmamız gerektiğini vurgulamalıyız ve bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Hizbullah'ın silahsızlandırılmasının Lübnan’ın kendi iç meselesi olduğunu vurgulayan ABD’li yetkili, silahların teslim edilmemesinin ‘hayal kırıklığı’ yaratacağını, ancak bunun ABD açısından Lübnan'a yönelik ‘hiçbir sonucu olmayacağını’ belirtti.

Öte yandan Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ABD'nin Lübnan Büyükelçisi Lisa Johnson'ın huzurunda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul ettiği Barrack'a Lübnan devleti adına, 27 Kasım 2024 deklarasyonundan Lübnan hükümetinin bakanlar düzeyindeki açıklamasına ve yemin konuşmasına kadar Lübnan'ın taahhütlerini hayata geçirecek kapsamlı memorandum taslağını teslim etti.