Georgia eyaletindeki seçimler, Kongre’deki son sandalyenin kaderini belirliyor

Cumhuriyetçi aday Herschel Walker, geçen cumartesi günü düzenlenen bir kampanya mitinginde (AP)
Cumhuriyetçi aday Herschel Walker, geçen cumartesi günü düzenlenen bir kampanya mitinginde (AP)
TT

Georgia eyaletindeki seçimler, Kongre’deki son sandalyenin kaderini belirliyor

Cumhuriyetçi aday Herschel Walker, geçen cumartesi günü düzenlenen bir kampanya mitinginde (AP)
Cumhuriyetçi aday Herschel Walker, geçen cumartesi günü düzenlenen bir kampanya mitinginde (AP)

ABD’nin Georgia eyaletindeki seçmenler, geçen Kasım ayında yapılan ara seçimlerde belirlenmeyen Senato’daki son sandalyenin kaderini belirlemek için bugün sandık başına gidiyor.  
Eyaletteki seçim yetkilileri, Cumhuriyetçi aday Herschel Walker ve Demokrat aday Raphael Warnock’un eyalette yüzde elli çoğunluğunu alamamasının ardından seçimlerin yeniden yapılmasına karar verdi. Bununla birlikte dikkatler iki adayın gelecek iki yılda partilerinin etkisini büyük ölçüde yansıtacak olan kaderine ve mevcut Başkan Joe Biden ile eski Başkan Donald Trump’ın siyasi arenadaki etkisine çevrildi.
2020’de Senato’da çoğunluğu Demokratların lehine veren eyalette seçmen katılımı belirgindi. Şu ana kadar 1,85 milyondan fazla seçmen erken seçimlerde oy kullandı. NBC kanalı, 76 bin yeni seçmenin Kasım seçimlerinde çekimser kalmalarının sonrasında oy kullandığını bildirdi.
Bu önemli sayılar, ABD seçmeninin Kongre’deki güç dengesine ve başkanlık seçimleri için en öne çıkan adayların parametrelerini belirlemeye ilgisinin arttığını gösteriyor.
Senato’daki çoğunluk, bugün 50 sandalyeye sahip olan Demokratların lehine karar vermiş olsa da Cumhuriyetçilerin de 49 sandalyesi bulunuyor. Ayrıca bu sayı, son iki yılda yönetime birden çok kez karşı çıkan ve gündeminin onaylanmasını engelleyen ılımlı Demokrat Senatör Joe Manchin gibi yüzlere büyük etki sağlayan basit bir çoğunluk. Bu nedenle ek bir sandalye kazanmak için kendilerine büyük bir manevra sağlayacak.
Cumhuriyetçiler açısından ise Herschel Walker’in zaferi, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in belirleyici oyu ile son iki yılda Senato’da öne çıkan beraberliği koruyacakları anlamına geliyor. Ancak bu aynı zamanda Cumhuriyetçi Lideri Mitch McConnell’in yarış sırasında kendisini desteklemeyen yeni bir yüze uyum sağlamak zorunda kalacağı anlamına da gelecek. Walker, Trump’ın mükemmel adayı. McConnell ise onu vasıfsız olarak nitelendirirken, onu desteklemeyi reddediyor. Bu nedenle Walker gibi parti tabanına karşı ‘asi’ yüzlerin varlığıyla Cumhuriyetçi safları sağlamlaştırması zor olacak.
McConnell ve partinin geleneksel yüzleri açısından Georgia yarışı, Trump’ın parti üzerindeki etkisinin gerçek bir testi sayılıyor. Kamuoyu açıklamalarında bölünme girişimleriyle birlikte Senato’ya ulaşması durumunda bu politikayı sürdürmeleri zor olacak. Kendileri, Trump’ı yarışın ikinci aşamasında etkisiz hale getirmeyi başardılar. Ara seçimlerde Walker’ı desteklemek için yoğun bir kampanya yürüten eski başkan, eyalette yeniden seçimlerin ilan edilmesinin ardından yarış sahnesinden tamamen kayboldu. Bu yokluğun ortasında Cumhuriyetçiler rahat bir nefes aldı. Başkan adaylığını açıklayan Trump, en son yeniden iktidara gelmek için ABD Anayasası faaliyetlerinin iptali çağrısında bulunduğu bir dizi tartışmalı açıklamanın ardından partisini utanç verici pozisyonlara sokmaktan çekinmedi.
Bu açıklamalar, Cumhuriyetçi kampı harekete geçirirken, genellikle Trump’ı eleştiren Cumhuriyetçi Liz Cheney, Trump’ı ‘anayasa düşmanı’ olarak nitelendirdi. Yandaşları da söz konusu bu açıklamayı savunmayı reddetti.
Belki de bu seçimlere katılmayanların katılanlardan daha önemli etkileri olabilir. Trump’ın yokluğunun yanı sıra Biden da ikinci turda kampanya arenasında yer almadı. Aksine parti, son kamuoyu anketlerinde Walker’ın biraz önünde olan Warnock’un zaferi için baskı yapması amacıyla eski Başkan Barack Obama’yı gönderdi.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.