ABD'li antikomünist eski parlamenter, Venezuela adına çalıştığı için gözaltına alındı

Trump'la Maduro'nun ekiplerini buluşturmak için 50 milyon dolara anlaşmış

Atlanta Havalimanı'nda gözaltına alınan David Rivera, 2011-2013 döneminde Florida'dan ABD Temsilciler Meclisi'ne girmişti (AP)
Atlanta Havalimanı'nda gözaltına alınan David Rivera, 2011-2013 döneminde Florida'dan ABD Temsilciler Meclisi'ne girmişti (AP)
TT

ABD'li antikomünist eski parlamenter, Venezuela adına çalıştığı için gözaltına alındı

Atlanta Havalimanı'nda gözaltına alınan David Rivera, 2011-2013 döneminde Florida'dan ABD Temsilciler Meclisi'ne girmişti (AP)
Atlanta Havalimanı'nda gözaltına alınan David Rivera, 2011-2013 döneminde Florida'dan ABD Temsilciler Meclisi'ne girmişti (AP)

Eski ABD Temsilciler Meclisi üyesi David Rivera, yasalara aykırı olarak Venezuela adına lobi faaliyeti yürüttüğü gerekçesiyle 5 Aralık'ta gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemede kefaletle serbest bırakıldı. 
Cumhuriyetçi Parti üyesi eski Florida milletvekili, kayıt oluşturmadan yabancı devlet adına çalışma ve kara para aklama iddialarıyla federal mahkemede yargılanacak.
Rivera'nın, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun ABD'yle ilişkileri normalleştirmeye çalıştığı 2017-2018 döneminde Venezuela devletinin petrol şirketi PDVSA'yla danışmanlık için 50 milyon dolarlık anlaşma yaptığı öne sürülmüştü.
İddianameye göre, Rivera ve siyasi danışmanı Esther Nuhfer, Venezuela'daki sosyalist hükümete yönelik yaptırımların kaldırılması için eski Başkan Donald Trump yönetimini etkilemeye çalıştı.
ABD yasalarına göre, yabancı devletler adına lobi faaliyeti yürütecek olanlar yapılan anlaşmayı Adalet Bakanlığı'na kaydettirmekle yükümlü.
Sağcı ve antikomünist görüşleriyle bilinen Küba kökenli Rivera, Venezuela'ya yaptırımların en sıkı savunucusu Senatör Marco Rubio'nun yakın arkadaşı.
İddianamede, Rivera'nın şirketi Interamerican Consulting'in, PVDSA'nın rafineri şirketi Citgo'dan anlaşma çerçevesinde en az 23,75 milyon doları tahsil ettiği ve bir kısmıyla emlak ve lüks yat satın alan ikilinin, bir kısmını da Rivera'nın 2018'de yeniden seçilmek için yürüttüğü kampanyada kullandığı öne sürülüyor:
"Sanıkların gizli anlaşmasının amacı, ABD'de kanuna aykırı olarak Venezuela devleti adına siyasi faaliyet yürüterek ve ABD dış politikasını etkileme çabasıyla ABD hükümeti yetkilileri karşısında Venezuela devletinin çıkarlarını temsil ederek zenginleşmekti."
Lobi anlaşmasının dönemin Venezuela Dışişleri Bakanı ve şimdiki Devlet Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez'in talimatıyla yapıldığı da iddialar arasında. 
İddianameye göre, Rivera'nın şirketi Kongre'den bazı Teksaslı ve Floridalı üyelerle Venezuela yetkililerini, Maduro'nun serbest seçimleri kabul etmesi gündemiyle birkaç kez buluşturdu ama söz verdiği gibi Beyaz Saray danışmanlarına ulaşamadı.
Anlaşma, PDVSA'nın 2020'de Interamerican Consulting'i yükümlülüğünü yerine getirmediği için dava etmesiyle ifşa olmuştu. Venezuela hükümeti adına değil, ABD destekli muhalefet için lobi faaliyeti yürüttüğünü savunan Rivera da 30 milyon dolarlık alacak davası açmıştı. Venezuelalı muhalifler, Rivera'nın savunmasını "saçma" diye nitelendirmişti.
Independent Türkçe, AP, New York Times, New York Post



ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.