Gelişmekte olan ülkelerin borcu 10 yılda 2 kat artış gösterdi

Borç birikimini belirtmek için sabit para birimi banknotları (Reuters)
Borç birikimini belirtmek için sabit para birimi banknotları (Reuters)
TT

Gelişmekte olan ülkelerin borcu 10 yılda 2 kat artış gösterdi

Borç birikimini belirtmek için sabit para birimi banknotları (Reuters)
Borç birikimini belirtmek için sabit para birimi banknotları (Reuters)

Dünya Bankası dün (Salı), gelişmekte olan ülkelerin borcunun son 10 yılda 2 katından fazla artarak 2021'de 9 bin milyar dolara ulaştığını, bu ülkelerin krize düşme risklerinin arttığını vurguladı.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre yıllık borç raporunda, en fakir ülkelerin yaklaşık yüzde 60'ının, dolar karşısında para birimlerinin değer kaybetmesiyle ve yılbaşından bu yana faiz oranlarındaki artış nedeniyle borç kriziyle karşı karşıyalar.
Dünya Bankası Başkanı David Malpass yaptığı açıklamada, "Gelişmekte olan ülkelerin karşılaştığı borç krizi yoğunlaştı. Bu ülkelerin birçoğu onlara yardım etmek için adımlar atılmazsa, milyonlarca insanın yoksulluğa düşeceği finansal riskler ve siyasi istikrarsızlıkla karşı karşıya” dedi. Ayrıca, "Tablo gelişmekte olan ülkeler için iç karartıcı. Elektrik, gübre, gıda ve paranın güvence altına alınması uzun süre sınırlı kalacak" diye ekledi.
En yoksul ülkelerin karşı karşıya kaldığı bir diğer zorluk ise, şu anda yıllık ihracat gelirlerinin yüzde 10'undan fazlasını borçlarını ödemek için harcıyor olmaları.
Malpass yaptığı açıklamanın devamında, “Ayrıca büyük geri ödemeler yapmalıdır. 2022'de Dünya Bankası'na bağlı Uluslararası Kalkınma Birliği'nden borç alabilecek ülkeler, bir yıl içinde önemli bir artış olan 62 milyar dolardan fazla geri ödeme yapmak zorunda kalacaklar. Bu miktarın üçte biri Çin'e tahsis edilecek” ifadelerini kullandı.
Dünya Bankası, gelişmekte olan ülkelerin alacaklılarının çarpıcı şekilde değiştiğini söyledi. Yakın zamana kadar borçlar büyük ölçüde Paris Kulübü üye devletlerinin (G7 ve Rusya dahil yaklaşık iki düzine ülke) elindeyken, şimdi özel sektörün elinde (yüzde 61).
Çin ve Hindistan liderliğindeki ‘Paris Kulübü’ üyesi olmayan pek çok ülke ve birçok Körfez ülkesinin paylarında artış görülürken, Çin bazen kredilerin yarısını tek başına karşıladı.
Borç verenlerin çokluğu, ilgili ülkelerin borçlanma maliyetlerini artırmakta ve son zamanlarda Sri Lanka'da olduğu gibi, kontrolden çıkmadan önce borçlarını yeniden yapılandırmanın zorluklarını artırmakta ve ilgili ülkeler için genellikle feci sonuçlar doğurmakta. Diğer bir sorun ise, özellikle ülkeler arası borçlar hakkında genellikle eksik bilgilerin olması.
Dünya Bankası baş ekonomisti Andermit Gill, “Ülkelerin krizde olmasının nedenlerinden biride, şeffaflık eksikliğidir. Şeffaflık, borçların daha etkin bir şekilde yeniden planlanmasına izin verir. Böylece ülkeler finansal istikrarlarını ve büyümelerini hızla geri kazanabilirler” dedi.



IMF, Asya-Pasifik Bölgesi’nin 2023 büyüme tahminini artırdı

AA
AA
TT

IMF, Asya-Pasifik Bölgesi’nin 2023 büyüme tahminini artırdı

AA
AA

Uluslararası Para Fonu (IMF), Asya – Pasifik Bölgesi için ekonomik büyüme tahmininin 0,3 artırılarak yüzde 4,6’ya yükseltildiğini bildirdi.
IMF, “Belirsizliğin ortasında hızı azalan toparlanma” başlıklı Asya – Pasifik Bölgesel Ekonomik Görünüm raporunu yayımladı.
Raporda, küresel ekonomik büyümenin hız kesmesi ve Rusya-Ukrayna savaşının ekonomik aktivite üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiğine dikkat çekilirken 2023 yılının küresel ekonomi için zorlu bir yıl olduğu belirtildi.
IMF raporunda, ABD ve Avrupa’da finans sektöründe görülen sorunların Asya – Pasifik Bölgesi’nin kompleks ekonomik yapısı üzerinde ek belirsizlik yarattığı kaydedildi.
Raporda, zorluklara rağmen Asya – Pasifik Bölgesi’nin dinamik bir bölge olduğu belirtilirken, zayıflayan dış talebe karşın parasal sıkılaştırmanın ve iç talebin güçlü olduğu hatırlatıldı.
Raporda, kuruluşun Asya – Pasifik Bölgesi’nin bu yıl için ekonomik büyüme tahminini 0,3 artırarak yüzde 4,6’ya yükselttiği bildirildi. Raporda bölgenin 2024 yılına ilişkin büyüme tahminin ise 0,2 puan azaltılarak yüzde 4,4’e çekildiği kaydedildi.
Raporda, bölgenin 2023 yılında küresel ekonomik büyümenin yüzde 70’ini oluşturmasının beklendiği, Asya ekonomisindeki büyümenin ağırlıklı olarak Çin ve Hindistan’daki ekonomik toparlanmayı yansıttığı vurgulandı.
Küresel talebin azalmasının Asya – Pasifik Bölgesi’ndeki ekonomiler üzerinde de ağırlığını hissettirdiğinin belirtildiği raporda, manşet enflasyonun azalmaya başlamasına rağmen halen pek çok ülkenin hedef seviyelerinin üstünde seyrettiği değerlendirmesi yapıldı.
Raporda, ABD ve Avrupa bankacılık sektörlerindeki krizin Asya – Pasifik Bölgesi üzerindeki yayılma etkilerinin sınırlı olmasına rağmen, sıkılaşan küresel para politikalarının yarattığı kırılganlıklarının arttığı bildirildi.

Çin’in bu yıl yüzde 5,2 büyümesi bekleniyor
Raporda, Çin’in bu yıl ekonomik büyüme tahmininin 0,8 puan artırılarak 5,2’ye yükseltildiği, gelecek yıl için büyüme tahminin ise 4,5 ile sabit tutulduğu kaydedildi.
IMF raporunda, Hindistan’ın bu yıl için ekonomik büyüme tahmininin 0,2 puan azaltılarak yüzde 5,9’a, 2024 için ise 0,5 puan azaltılarak yüzde 6,3’e çekildiğinin altı çizildi.
Raporda, gelişmiş Asya ekonomilerinin bu yıla ilişkin büyüme öngörülerinin 0,4 puan azaltılarak yüzde 1,6’ya, gelecek yıla ilişkin büyüme öngörülerinin ise gelecek yıl 0,2 puan azaltılarak yüzde 1,7’ye düşürüldüğü görüldü.
IMF raporunda, Endonezya’nın 2023 yılına ilişkin büyüme tahmininin yüzde 5 ile sabit tutulduğu, gelecek yıla ilişkin büyümenin de 0,3 puan azaltılarak yüzde 5,1’e çekildiği kaydedildi.
Raporda, Malezya’nın bu yıla ilişkin ekonomik büyüme öngörüsünün 0,1 puan artırılarak yüzde 4,5’e yükseltildiği, gelecek yıla ilişkin büyüme öngörüsünün 0,4 puan azaltılarak yüzde 4,5’e çekildiği bildirildi.