‘Reich Vatandaşları’ kim?

‘Reich Vatandaşları’ kim?
TT

‘Reich Vatandaşları’ kim?

‘Reich Vatandaşları’ kim?

2016 yılından beri Reichsbürger (Reich Vatandaşları/Alman İmparatorluğu Vatandaşları) grubunu izleyen Alman istihbaratı, söz konusu grubu, devleti ve kurumlarını tanımadıkları için ülke güvenliği için bir tehdit olarak görüyor. İstihbarat servisi, bu grubun Almanya genelinde yaklaşık 21 bin takipçisinin olduğu tahmininde bulunuyor ve bunlardan yaklaşık binini son derece aşırılık yanlısı ve tehlikeli olarak sınıflandırıyor.
Alman pasaportlarına sahip olmayı reddeden Reich Vatandaşları’nın kendi kimlik kartları var. Ayrıca vergi ödemeyi veya polisin ve kamu kurumlarının talimatlarına uymayı da reddediyorlar. Sık sık yetkilileri tehdit mektupları, şikayetler veya itirazlara boğuyorlar. Vergi, para cezası ve benzeri ödemelere karşı davalar açıyorlar.
Hitler’in liderliğindeki Üçüncü Reich'in dağılmasından sonra oluşan sınırları ile Almanya Federal Cumhuriyeti'nin gayri meşru olduğuna ve bu nedenle var olmadığına inanıyorlar. Buna karşılık eski sınırlarıyla Reich dönemini esas alıyorlar. Reich Vatandaşları içinde birden fazla grup var. Bunlardan ilki, kendisini ‘Alman Reich Şansölyesi’ olarak adlandıran Wolfgang Ebel tarafından 1985 yılında kuruldu. Bu, hareket içinde çatışmaya, bölünmelere ve diğer grupların ortaya çıkmasına sebebiyet verdi. Ancak onları birleştiren şey, devlet kurumlarının egemenliğini tanımayı reddetmeleri oldu.
Grubun üyeleri aşırı sağ fikirlere sahip olmakla birlikte komplo teorilerine de inanıyor. Salgının tehlikesini ve buna karşı geliştirilen aşıları kabul etmemeleri bunun son örneği.
Reich grubuna mensup olanlar gizlice çalışıyor, genellikle kendilerini ifşa etmiyor ve Reich'ı tekrar kurmak için bu tür gizli eylemlerin gerektiği görüşündeler. Ayrıca siyasi veya özel hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olması adına polis ve ordu gibi devletin önemli kuruluşlarında daha fazla takipçi toplamaya çalışıyorlar.



Washington: Suriye'de taraflar çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımlar üzerinde anlaştı.

TT

Washington: Suriye'de taraflar çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımlar üzerinde anlaştı.

Washington: Suriye'de taraflar çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımlar üzerinde anlaştı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Suriye'de savaşan çeşitli tarafların buradaki çatışmaları sona erdirecek belirli adımlar üzerinde anlaştıklarını söyledi.

"Suriye'deki çatışmalarda yer alan tüm taraflarla görüştük. Bu rahatsız edici ve dehşet verici durumu bu gece sona erdirecek belirli adımlar üzerinde mutabık kaldık" dedi.

Rubio sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun için tüm tarafların verdikleri taahhütleri yerine getirmeleri gerekiyor ve biz de onlardan tam olarak bunu bekliyoruz.”

Rubio daha önce yaptığı açıklamalarda, Suriye'deki durumun “karmaşık” olduğunu ve bir “yanlış anlaşılma” olduğunu belirterek, önümüzdeki birkaç saat içinde gerilimi azaltma yönünde ilerleme kaydedileceğine inandığını ifade etmişti.

Rubio Oval Ofis'te Başkan Donald Trump'ın huzurunda şunları söyledi: “Gün ve gece boyunca her iki tarafla da iletişim kurduk ve gerilimi azaltma yönünde ilerlediğimize inanıyoruz.” “Önümüzdeki saatlerde gerçek bir ilerleme görmeyi umuyoruz” diyen Rubio, “Suriye'nin güneybatısındaki farklı gruplar, Bedeviler ve Dürzi toplumu arasındaki tarihi, uzun süredir devam eden rekabet, talihsiz bir duruma ve görünüşe göre İsrail tarafı ile Suriye tarafı arasında bir yanlış anlaşılmaya yol açtı” ifadelerini kullandı.

Rubio, ABD'nin İsrail'in Suriye'deki saldırılarından “derin endişe” duyduğunu ve çatışmaların durmasını istediğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye'ye gerilimi düşürmek için güçlerini geri çekmesi çağrısında bulunduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Fox News'ten aktardığına göre Bruce, “Suriye hükümetine, tüm tarafların çatışmasızlığa ulaşabilmesi için güçlerini geri çekmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.

İsrail, 300'den fazla kişinin ölümüne yol açan üç günlük şiddet olaylarının ardından, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda kasabasından çekilmemeleri halinde hükümet güçlerine yönelik saldırılarını yoğunlaştırma tehdidinde bulunduktan sonra dün Şam'daki Suriye ordu karargahını bombaladı.

Rubio çeşitli taraflarla telefonda görüştüğünü söyledi, ancak bu tarafların isimlerini vermedi. “Bu konuda çok endişeliyiz (...) Umarım daha sonra haber alırız” diyen Rubio, salı günü bir ‘ateşkese’ varıldığını ancak kısa bir süre sonra “bozulduğunu” doğruladı.

Daha önce ABD elçisi Tom Barrak tüm tarafları Suriye'de ateşkes için diyalog başlatmaya çağırmıştı.

Axios'un üst düzey bir ABD'li yetkiliden aktardığına göre Başkan Donald Trump yönetimi, bir kez daha İsrail'den Suriye'ye yönelik saldırılarını durdurmasını ve Şam hükümetiyle diyaloğa girmesini istedi. Axios, bu talebin İsrail'in dün Suriye ordusu karargâhına ve Şam'daki başkanlık sarayı yakınlarına düzenlediği saldırılardan önce mi yoksa sonra mı geldiğini belirtmedi.

Suriye'nin güneyindeki Suveyda kentinde dün Suriye hükümet güçleri ile yerel Dürzi savaşçılar arasında yeniden başlayan şiddetli çatışmalarla eş zamanlı olarak İsrail duruma müdahalesini arttırdı ve Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera vilayetlerindeki hükümet güçlerine yönelik saldırıların yanı sıra Şam'daki başkanlık sarayı ve Suriye ordu karargahı yakınlarına art arda saldırılar düzenledi.