Habercilikte yapay zekaya güvenen MSN'in sitesi uydurma haberlerle doldu

Habercilikte yapay zekaya güvenen MSN'in sitesi uydurma haberlerle doldu

MSN haber sitesine göre olağanüstü güçleri olduğu iddia edilen protez bacak ve kukla (TikTok/@tylerhenrymedium)
MSN haber sitesine göre olağanüstü güçleri olduğu iddia edilen protez bacak ve kukla (TikTok/@tylerhenrymedium)
TT

Habercilikte yapay zekaya güvenen MSN'in sitesi uydurma haberlerle doldu

MSN haber sitesine göre olağanüstü güçleri olduğu iddia edilen protez bacak ve kukla (TikTok/@tylerhenrymedium)
MSN haber sitesine göre olağanüstü güçleri olduğu iddia edilen protez bacak ve kukla (TikTok/@tylerhenrymedium)

Microsoft'un internet portalı MSN, habercilikte gazeteciler yerine yapay zekaya güvenmenin bedelini ödüyor.
MSN, son iki yıldır çalıştırdığı gazetecilerin büyük bölümünü işten çıkardıktan sonra, portalında sürekli artan sayıda sahte haber yayımlanmaya başladı. Gelen tepkiler üzerine, Inquisitr ve Exemplore gibi magazin, dedikodu ve eğlence sitelerinden alınan bazı haberler kaldırıldı veya bazı açıklamalar eklendi.
Bunlar arasında, "Los Angeles üzerinde uçan meleklere" ilişkin bir haber, insansı yaratık Kocaayak'la ilgili çok sayıda tanıklık ve Elon Musk'ın eski sevgilisinin Twitter paylaşımında nafaka talebinde bulunduğu iddiası yer alıyordu. Üstelik, Musk'la ilgili iddia Google Newscharts'a göre dünyada en çok okunan haberler arasına girmişti bile. 
Düzeltme ve açıklamaların ardından yapay zeka bu defa da, 19. yüzyıldan kalma bir vantrilok kuklasının olağanüstü güçlere sahip olduğunu iddia eden bir "haber" yayımladı. Onu, Hindistan'da yayın yapan World Is One News (WION) televizyon kanalının internet sitesindeki şu bağlantı izledi: 
"Loch Ness Canavarı yeni yerleştirilen canlı yayın kamerasına yakalandı. Burada izleyin!"
MSN'in haber sitesindeki başka bir başlık şöyle:
"Şeytan, yani İblis'in kendisi, New Jersey'deki Somerset'te Defnedilmiş"
Uzaylıların 50 yıl önce kaçırdığı adamın Kovid-19 pandemisi ve III. Dünya Savaşı hakkında bilgilendirildiğini anlattığı metin de siteye girdi.
Ayda 870 milyondan fazla ziyaretçi sayısıyla dünyanın en çok tıklanan haber sitelerinden birine sahip olan MSN, daha önce gelen eleştiriler üzerine, haberlerin doğruluğunu kontrol etmekle görevli çalışanları olduğunu açıklamıştı.
Independent Türkçe, Futurism, MSN



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research