Riyad ve Pekin arasında konut, madencilik ve endüstri sektörlerinde iş birliği

Riyad ve Pekin konut, madencilik ve endüstri projelerini güçlendirecek

Veliaht Prens ve Çin Devlet Başkanı’nın da katılımıyla iki ülke bakanları, mutabakat zaptı alışverişinde bulundu. Fotoğrafta Suudi Enerji Bakanı, Çin Devlet Kalkınma Komitesi Başkanı ile birlikte görünüyor (SPA)
Veliaht Prens ve Çin Devlet Başkanı’nın da katılımıyla iki ülke bakanları, mutabakat zaptı alışverişinde bulundu. Fotoğrafta Suudi Enerji Bakanı, Çin Devlet Kalkınma Komitesi Başkanı ile birlikte görünüyor (SPA)
TT

Riyad ve Pekin arasında konut, madencilik ve endüstri sektörlerinde iş birliği

Veliaht Prens ve Çin Devlet Başkanı’nın da katılımıyla iki ülke bakanları, mutabakat zaptı alışverişinde bulundu. Fotoğrafta Suudi Enerji Bakanı, Çin Devlet Kalkınma Komitesi Başkanı ile birlikte görünüyor (SPA)
Veliaht Prens ve Çin Devlet Başkanı’nın da katılımıyla iki ülke bakanları, mutabakat zaptı alışverişinde bulundu. Fotoğrafta Suudi Enerji Bakanı, Çin Devlet Kalkınma Komitesi Başkanı ile birlikte görünüyor (SPA)

Suudi Arabistan - Çin ortaklığı, 8 Aralık’ta imzalanan anlaşmalarla daha geniş ufuklara doğru ilerliyor. Ayrıca iki ülke arasında ‘Ticaret ve Yatırım Alt Komitesi mekanizması içinde konut alanında işbirliğine ilişkin ortak bir çalışma grubu oluşturulması, hükümet düzeyinde alışverişin artırılması, politikaların ve planlamanın koordinasyonu, Riyad ile Pekin arasında barınma alanında iş işbirliğinde karşılaşılan sorunların belirlenmesi, bu sorunların zamanında ele alınması, iki taraf arasındaki iş birliğini sürekli olarak genişletmek ve pekiştirmek için işbirliği ve ortak projelerin uygulanması fırsatlarına ek olarak, iki ülkedeki şirketlerin, finans kuruluşlarının ve araştırma kurumlarının bilgi alışverişi ve iletişiminin kapsamını genişletmeye teşvik edilmesi’ için çalışmalar devam ediyor.
İş birliği alanları; kentsel gelişim ve konut inşaatı, Çin, Suudi Arabistan veya üçüncü bir ülkede ortaklaşa belirli konut projelerinin uygulanması, tasarım, inşaat, şantiye yönetimi, sağlık, güvenlik ve çevre, inşaat malzemeleri ve enerji tasarruflu binalar ile modern bina teknolojileri, finansman yenilikleri, yeşil bina, inşaat sektöründe bilgi ve veri teknolojilerinin uygulanması, inşaat sektöründe ve akıllı şehirlerde sanayileşmenin yanı sıra konut, yapı ve inşaat araştırmaları alanında iki ülkede ilgili mühendis ve teknisyenlerin yetiştirilmesi meselelerini içeriyor.
Öte yandan Riyad ve Pekin, altın ve bakır arama ve madenciliği alanındaki iş birliğini artırmayı planlıyor. Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif, iki ülke arasında sanayi ve madencilik alanlarında artan stratejik ortaklığın, ülkesinin madencilik alanında Çin ile işbirliğini artırma konusundaki istekliliğini doğruladığını dile getirdi.
Bakan Harif, özellikle de Çin’in ‘Kuşak- Yol Girişimi’ ile birçok hedefe entegre edildiği için Suudi Arabistan’ın iki ülke arasında ortaklık amacıyla umut verici endüstriyel fırsatlar sunan 2030 Vizyonu çerçevesinde, sanayi ve madencilik alanlarındaki ilişkileri güçlendirme planlarını açıkladı. Bakan ayrıca, Çin’in bazı mineral kaynaklarında büyük rezervlere sahip ülkelerden biri olduğunu, fosfat, nadir toprak elementleri, kuvars ve bakır üretiminde ileri bir konuma sahip, elmas üreten ülkelerden biri ve çok çeşitli maden endüstrilerinde gelişmiş olduğunu dile getirdi.
Bakan Bender el-Harif’in belirttiğine göre madenler, petrokimya ile birlikte Suudi Arabistan’ın Çin’e yaptığı ihracat listesinin başında yer alırken, Çin’in Krallığa yaptığı en önemli ihracat ürünleri ise ağır makine, elektronik, araç ve yedek parçalar oldu. Suudi Sanayi Fonu’nun 6 ortak projenin finansmanına katkı sağlaması nedeniyle projelerin iki ülke arasındaki işbirliği hacminin önemli bir bölümünü oluşturduğuna işaret eden Harif, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Şubat 2019’da Çin’e yaptığı ziyaret sırasında imalat sanayileri, petrokimya, ilaç endüstrileri ve diğerleri dahil olmak üzere bir dizi sektörde imzalanan anlaşmalar dahil Pekin ve Riyad’ın ortak girişimler kurmak için çeşitli anlaşmalar imzaladığını söyledi.
Bakan, Suudi Sanayi Şehirleri ve Teknoloji Bölgeleri Kurumu’nun plastik, metal, seramik, beton ve gıda endüstrilerinin yanı sıra çeşitli planlama, inşaat ve uygulama aşamalarındaki yaklaşık 10 fabrikaya ek olarak çeşitli alanlarda faaliyet gösteren Çin merkezli 7 fabrikaya ev sahipliği yapması nedeniyle yatırım alanının iş birliği hacminde büyük bir paya sahip olduğunu ifade etti.  Ayrıca Jubail ve Yanbu Kraliyet komisyonu (RCJY) için Çinli şirketlerle farklı aşamalarda yaklaşık 12 proje olduğunu söyleyen bakan, şirketlerin bazılarının faaliyette, diğerlerinin ise prosedür veya tasarım aşamasında olduğunu kaydetti.
Harif, Çin’in sanayi yatırımları alanında küresel bir ağırlığı temsil ettiğini belirterek, iki ülke arasında gelecekteki iş birliği alanları için büyük fırsatlara dikkati çekti. Ülkesinin petrokimya, imalat ve madencilik endüstrileri, yenilenebilir enerji ve diğer alanlarda bir dizi yatırıma sahip olduğuna atıfta bulunan Harif, bakanlığın endüstriyel teknolojileri yerelleştirmeyi, mevcut yatırımları geliştirmeyi ve endüstriyel alanlara yatırım yaparak Çinli şirketlerle iş birliğini geliştirmeyi hedeflediğini aktardı. Harif ayrıca, Suudi Arabistan’daki Çin yatırımlarının GSYİH’ya katkıyı arttıracağını ve yeni iş fırsatları yaratacağını söyledi.
Suudi-Çin İş Konseyi Başkanı Muhammed bin Abdulaziz el-Aclan ise Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Pekin’in Krallık’ta Çin endüstrileri için bölgesel bir merkez kurmayı planladığını söylerken, başta bakır ve altın olmak üzere maden arama ve sondaj alanındaki iş birliğinin, Suudi- Çin işbirliği için önemli ve teşvik edici olacağını belirtti.
Aclan, Suudi madencilik stratejisinin Çin ile ortak çıkarları olan yatırımları ve endüstrileri cezbettiğine dikkati çekerken, stratejinin Suudi stratejisi ve 2030 Vizyonu çıktıları ile uyumlu yatırım fırsatlarını hedeflemeye dayandığını ve 3 eksen içerdiğini söyledi.
Aclan, birinci eksenin maden arama faaliyetlerine dayandığını, ikinci eksenin çıkarılan mineralleri kullanan gelişmiş metal endüstrileri ekseni olduğunu ve üçüncü eksenin ise laboratuvarları ve sondaj operasyonlarını içeren madencilik destek hizmetleri olduğunu belirtti. Muhammed bin Abdulaziz el-Aclan, Suudi şirketlerinin bu konuda büyük başarılar elde ettiğine dikkat çekti.
Öte yandan Suudi Arabistan ‘Maaden’ şirketi, ülkedeki en büyük 10 şirketten biri ve dünyanın en hızlı büyüyen madencilik şirketleri arasında yer alıyor. Öyle ki 2021 yılı için gelirleri 26,7 milyar doları buldu. Ayrıca sanayi sektörüne madencilik sektörü aracılığıyla büyüme ve genişleme fırsatı vererek yerel ekonomiyi desteklemenin yanı sıra madencilik sektöründe uzun vadeli ortaklıklar kurmayı amaçlıyor.
Şirket, modern teknolojilere ve sürdürülebilir madencilik yöntemlerine yatırım yaparak mineral kaynakları ve gelişmiş bir yerel madencilik sistemi geliştirmeyi hedefliyor. Şirket ayrıca, 17 maden ve saha işletirken, ürünlerini 30’dan fazla ülkeye ihraç ediyor. Aynı şekilde gelecek 18 yıl boyunca fosfat, alüminyum, altın ve bakırın her birinde iş hacmini artırmaya çalışıyor. Krallık topraklarında 1,3 trilyon dolar olarak tahmin edilen gizli ve değerli maden zenginliğini harekete geçirmek amacıyla da yeni mineraller keşfetmeye çabalıyor.



Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
TT

Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği Danışmanı ve Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Krallığın bugün bir fırsatlar ülkesi haline geldiğini belirterek, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 çerçevesinde çeşitli alanlarda kaydettiği niteliksel atılımları vurguladı.

26-27 Ekim tarihlerinde ilk kez Riyad'da düzenlenen Fortune Global Forum'un açılış konuşmasında er-Reşid, kadınların işgücü piyasasına katılımının yüzde 37'ye ulaşarak 2030 için belirlenen hedefi aştığını açıkladı. Öte yandan, turizm sektörü geçen yıl 100 milyon ziyaretçi hedefi açıklanmışken, 120 milyon ziyaretçiyi ağırladı.

Er-Reşid, yaklaşık 8 milyonluk nüfusu ile dünyanın en büyük 50 şehir ekonomisi arasında yer alan Riyad şehrinin, Suudilerin hırsını ve zorlu bir ortamda inşa etme yeteneğini somutlaştırdığını belirtti. Er-Reşid, “Başarılar, Suudi halkını karakterize eden hırs, sabır ve sınırsız iyimserlik sayesinde elde edildi” ifadesini kullandı.

Er-Reşid, Vizyon 2030'un uygulanmasının tüm sektörleri kapsayan kesin performans göstergelerine dayandığını belirtti. Suudi Arabistan’ın, çeşitli bölgelerdeki erkek ve kadınların ortak çabalarıyla, küresel yetenekleri çekerek ve uluslararası ortaklıkları güçlendirerek binden fazla girişim başlattığını ve bunların yüzde 85'inin plana göre ilerlediğini kaydetti.

Suudi Arabistan’ın iş birliği ve yatırımı artırmak için dünyaya kollarını açtığını vurgulayan er-Reşid, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Buradayız, hazırız. Yeteneklerimizi artıracak ve bilgimizi derinleştirecek yeni ortaklıklar kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Fortune Global Forum, yapay zekâ alanındaki tarihi gelişmeler, jeopolitik gerilimler ve değişen ticaret politikalarının küresel pazarlar ve tedarik zincirleri üzerindeki etkisi dahil olmak üzere, küresel ekonomideki büyük değişikliklerin arkasındaki itici güçleri tartışıyor. Ayrıca, ekonomilerin stratejilerini enerji bağımlılığından finansal liderliği güçlendirmeye doğru yeniden yönlendirdiği, kamu-özel sektör ortaklıkları için yeni fırsatlar yarattığı ve iş ve yatırım alanlarında küresel iş birliğinin haritasını yeniden çizdiği Körfez bölgesindeki dönüşümleri de vurguluyor.


İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.