İranlı yetkililer protestocuları cezalandırmakta kararlı

Reformist isim Kerrubi ‘iktidarın infaz arzusu’ konusunda uyardı, Ünlü aktivistler, BM Genel Sekreteri Guterres'i duruma müdahale etmeye çağırdı

Bilim ve Kültür Üniversitesi'ndeki kız öğrenciler idam kararlarını kınayan bir protesto gösterisi düzenlediler (İran Öğrenci Birliği) Cumartesi akşamı Tahran'ın merkezindeki Settar Han Caddesi'nde konuşlanan çevik kuvvet polisleri (Twitter)
Bilim ve Kültür Üniversitesi'ndeki kız öğrenciler idam kararlarını kınayan bir protesto gösterisi düzenlediler (İran Öğrenci Birliği) Cumartesi akşamı Tahran'ın merkezindeki Settar Han Caddesi'nde konuşlanan çevik kuvvet polisleri (Twitter)
TT

İranlı yetkililer protestocuları cezalandırmakta kararlı

Bilim ve Kültür Üniversitesi'ndeki kız öğrenciler idam kararlarını kınayan bir protesto gösterisi düzenlediler (İran Öğrenci Birliği) Cumartesi akşamı Tahran'ın merkezindeki Settar Han Caddesi'nde konuşlanan çevik kuvvet polisleri (Twitter)
Bilim ve Kültür Üniversitesi'ndeki kız öğrenciler idam kararlarını kınayan bir protesto gösterisi düzenlediler (İran Öğrenci Birliği) Cumartesi akşamı Tahran'ın merkezindeki Settar Han Caddesi'nde konuşlanan çevik kuvvet polisleri (Twitter)

İran İçişleri Bakan Yardımcısı, ülkede protesto gösterilerinin patlak vermesinin 13’üncü haftasının başında, göstericilerin infaz edileceği yönündeki tehditlerin ülke geneline yayılmış haldeki protesto hareketinin odak noktası haline geldiği bir dönemde, rejim karşıtı gösterilerde tutuklananlar hakkında yargı tarafından alınan kararların uygulanmasına ilişkin kararlılıklarını vurguladı. Öte yandan Tahran'da, geçtiğimiz hafta yetkililer tarafından idam edilen Muhsin Şikari için gece saatlerinde sloganlar atıldı. Kürdistan ilinin merkez şehri Senendec’te, sosyal platformlarda paylaşılan video kayıtlarında güvenlik güçlerinin infazları protesto eden öğrencilere saldırdıkları görüldü.
Başkent Tahran’ın çeşitli bölgeleri yine çalkantılı bir geceye sahne oldu. Polis, Cumartesi gecesi Settra Han Caddesi'ndeki göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz kullandı. Göstericilerin ağırlıklı olarak ‘diktatöre ölüm’ sloganları atması dikkati çekti.
Twitter'da protesto gösterilerini yakından takip eden ve gösterilerden görüntüler aktaran 1500tasvir adlı hesabın aktardığı görüntülere göre Cuma gecesi sıkı güvenlik önlemleri altında Tahran'ın batısındaki Teşigir semti sokaklarına dökülen bir grup protestocu, ‘Biz kimseyi katil liderle pazarlık yapmak için kurban vermedik’ ve ‘yoldaşların kanı üzerine yemin olsun sonuna kadar direneceğiz’ sloganları attıkları duyuldu.
İran, Perşembe günü protestocular hakkında alınan ilk idam kararını infaz ederek Tahran'nın batısındaki protestoların düzenlendiği başlıca noktalardan biri olan Settar Han Caddesi'ni kapatmak ve bir güvenlik görevlisini bıçaklamakla suçlanan 23 yaşındaki Muhsin Şikari’yi idam etti. Batı ülkeleri idamı kınarken, infaz, ülke içinde öfkeli protesto dalgalarına neden oldu.
Şikari'nin infazının ateşlediği öfke patlamasıyla ülkedeki bazı üniversitelerde ve Tahran'daki ez-Zehra Üniversitesi'nde protestolar yeniden başladı. Güvenlik güçleri, Şikari'nin infazını kınayan pankartlar taşıyan çok sayıda kız öğrenciyi gözaltına aldılar. Tahran'daki Bilim ve Kültür Üniversitesi'nde protestocular Şikari'nin infazını kınayan sloganlar atarken Tahran'daki Beheşti Üniversitesi öğrencileri ise sessizce nöbet tuttular. Güvenlik güçleri, Kürdistan ilinin merkez şehri Senendec’teki Senendec Üniversitesi'nde Muhsin Şikari'nin infazını protesto eden bir grup kız öğrenciyi kovaladı. Sosyal medya platformları üzerinden paylaşılan görüntülerde üniversite avlusunda panik yaşandığını görülürken kız öğrencilerin çığlık attıkları duyuldu.
İranlı Kürt genç kadın Mahsa Amini'nin (22) 16 Eylül'de gözaltına alındığı sırada bir polis merkezinde ölmesinin ardından ülke genelinde patlak veren protestolar, Velayet-i Fakih sisteminin 43 yıllık ömründe rejime karşı başlatılan en büyük meydan okumalardan biri olarak kabul ediliyor.
Protestocular, Cuma günü geç saatlerde Muhsin Şikari’nin mezarı çevresinde ve ailesinin Tahran’ın kuzeyindeki Narmek semtindeki evinin önünde toplandılar. Reuters'ın aktardığına göre sosyal medyada yoğun bir şekilde paylaşılan bir video kaydında protestocuların dün akşam geç saatlerde Tahran'ın kuzeyindeki evlerin çatılarından İran’ın Dini Lideri (Rehber) Ali Hamaney'e karşı ‘Hepimiz Muhsen'iz’ ve ‘Hamaney bir katil’ sloganları attıkları duyuldu.
Şikari’nin infazı, İranlı yetkililerin ‘yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak (ifsad fi'l arz)’ ve ‘devlete karşı savaş açmak (muharebe)’ ile suçlanan ve her iki suçlama için de ölüm cezasıyla yargılanan kişilerin infazlarına devam edeceklerine dair korkuları artırdı.
Emniyetten sorumlu İçişleri Bakan Yardımcısı Mecid Mirahmadi, ülkesinin protestoculara karşı verilen yargı kararlarını ‘mutlaka’ uygulamak niyetinde olduğunu söyledi. ‘Rejimi geri adım atmaya zorlamak için’ yargıya yönelik bir ‘medya propagandası’ olduğuna işaret eden Mirahmadi, ancak propagandanın yargı görevlilerinin kararlılığını etkilemeyeceğini ve son kişinin dahi cezasını çekmesini sağlayacağını belirtti.
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ile bağlantılı ‘Javan’ (Civan) gazetesi ise protestoculara verilen idam cezalarının infazını savundu. Gazetenin Cumartesi günü yayınlanan sayısında, son olayların faillerinin yargılanması ve cezalandırılmasına yönelik adli prosedürlerin yasal standartlara uygun olduğu ve insanların hak iddiasına dayandığı vurgulandı. Gazete, güvenlik güçlerinden 60 kişinin öldürüldüğünü bildirdi. Yasalar gereği yargının tüm cinayet faillerine ceza vermesi gerektiğinin altını çizen gazete, Şikari'nin infazının son olaylarda bir ilk olduğunu, ancak son olmadığını yazan gazete, “Muhsen Şikari'nin infazından sonra bazı kişilerin çıkardığı gürültü, yargı süreçlerinin doğru ve yasal standartlara uygun olduğunu gösteriyor. Kaosun arkasındakilerin yargılanıp cezalandırılmasını beklemek zorundayız.  Muhariplerin (devlete karşı savaş açanların) ve onların suç ortaklarının İran’a ve İranlılara verdirdikleri kayıpların bir kısmı telafi edilecek mi?” diye ekledi.
İran'da reformcu kesime yakın Etemad (İtimat) gazetesi, idam cezası öngörülen ‘muharebe (devlete karşı savaş açmak)’ suçlamasıyla yargılanan 25 protestocunun isimlerinin olduğu bir liste yayınladı. Gazete, daha fazla kişinin infaz edilmemesi için yargı makamlarına idam cezalarının yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.
İran Meclisi’nde milletvekillerinin bir kısmı, protestoculara karşı ‘misillemede bulunulması ve idam cezasına çarptırılmaları’ çağrısında bulunulan bir bildiriyi imzalayarak tartışmalara yol açtılar. Bazı milletvekilleri ise bildiriden uzak kalmaya çalıştılar.
Öte yandan merkezi Norveç Oslo'da bulunan İran İnsan Hakları Örgütü, önde gelen onlarca İranlı aktivistin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'e bir mektup göndererek tepki göstermelerinin İran'daki ‘infaz makinesini durdurabileceğini’ söylediklerini duyurdu.
Mektupta İran İnsan Hakları Örgütü (IHR) Başkanı Mahmud Amiri Mukaddem, Nobel Barış Ödüllü avukat Şirin Ebadi, Nesrin Sutude ve Mehrangiz Kar gibi isimlerin de aralarında bulunduğu önde gelen 45 aktivistin imzası yer aldı.
Mektupta, protestocu Muhsen Şikari'nin şoke edici, ani ve yasa dışı infazının daha çok askeri mahkemelerde yapılanlara benzediği, İran’ı ve halkını şaşkınlığa uğrattığını ve büyük bir üzüntüye boğduğu vurgulandı.
Mektupta, şu ifadeler yer aldı:
“Hak ve özgürlüklerini talep etmek için sokaklara çıkan bu genç, hukuka aykırı olarak Devrim Mahkemesi'nde avukatsız ve kendini savunma fırsatı verilmeden mahkûm edildi. Bu, İran makamları tarafından tanınan anayasa, İslam Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve İran'ın taraf olduğu uluslararası sözleşmeler dahil olmak üzere kanunların açıkça ihlalidir.”
 ‘Devrimci Mahkeme’nin çok sayıda protestocu hakkında idam cezası verdiğine dikkat çekilen mektupta, “Tek suçları ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük' sloganıyla barışçıl gösterilere katılmaktı. Bu hukuksuz ve insanlık dışı infazların gerçekleştirilmemesi için BM Genel Sekreteri’nden yasal araçları kullanarak ve uluslararası toplumun yardımını alarak infazların derhal ve kesin bir şekilde durdurulmasını istemesini ve İran hükümetinin çocukların da yargılandığı davalar dahil olmak üzere hukuka aykırı davalara son vermesini ve gelecekte yerel yasalara, uluslararası standartlara ve sözleşmelere uygun olarak mahkemelerde bağımsız avukatların bulunmasını talep etmesini vurguladık” denildi.
Mektupta imzası bulunan akvisitler, İran’ın tüm şehirlerinde güvenlik ve istihbarat yetkililerinin direktifleri altında ve yargıçların şok edici cezalar verdiği özel adli birimlerde protestocuların yargılanmaya devam ettiğini ve bunun yanı sıra yaygın ve açık bir şekilde yasaların ihlal edildiğini belirttiler. Mektubun sonunda, “İran İslam Cumhuriyeti'nin infaz ve baskı makinesini ancak siz sayın Genel Sekreterin (Antonio Guterres), dünya kamuoyunun, demokratik hükümetlerin ve etkili şahsiyetlerin acil müdahalesi durdurabilir” ifadeleri yer aldı.
Diğer taraftan ev hapsindeki reformist lider Mehdi Kerrubi, Muhsen Şikari'nin infazını kınadı. Kerrubi, Şikari'ye verilen idam cezasının, cinayet işlenmediği ve eylemlerinin muharebe sayılmadığı halde  terör ortamı dayatmalarına uygun olarak hızlı bir şekilde onaylanarak infaz edildiğini söyledi.
Kerrubi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kararın uygulanmasının, iktidarın iradesine göre daha fazla infaz kararının çıkarılmasının ve bu kararların uygulanmasının başlangıcı olmasından korkuyorum. Ne yazık ki, Sayın Hamaney, protestoların nedenlerine bakmadan ve onları suçlamadan, yalnızca sorunu ortadan kaldırmaya ve ondan kurtulmaya odaklandı. Olayların bastırılmasına temel sağlamak için her protestoyu ya da talebi kasıtlı olarak düşmandan bildi. Teröre karşı zafer teorisi baskıdan, aşağılanmadan, ayrımcılıktan, yozlaşmadan bıkmış bu millet için artık geçerli değil. Rüzgar ekenin fırtına biçeceğini asla unutmayın!”



İran geniş çaplı füze tatbikatlarına başladı

Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Nour News Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, yeri belirtilmeyen füze tatbikatları görülüyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Nour News Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, yeri belirtilmeyen füze tatbikatları görülüyor.
TT

İran geniş çaplı füze tatbikatlarına başladı

Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Nour News Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, yeri belirtilmeyen füze tatbikatları görülüyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Nour News Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, yeri belirtilmeyen füze tatbikatları görülüyor.

İran medyası, ülke genelindeki çeşitli illerde füze denemelerinin başladığını bildirdi.

İran Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı, görgü tanıklarının ifadelerine ve vatandaşlardan gelen haberlere dayanarak, İran genelinde çeşitli yerlerde füze denemelerinin yapıldığını belirtti.

Haberlere göre, füzeler Loristan eyaletinin başkenti Hürremabad'da, Batı Kürdistan eyaletinin (batı) Mahabad şehrinde, İsfahan'da, Tahran'da (merkez) ve ülkenin kuzeydoğusundaki Horasan eyaletinin başkenti Meşhed'de görüldü.


Sarı hattı etkisiz hale getirmek... Gazze anlaşmasının ikinci aşamasını tehdit eden bir pazarlık kozu

Gazze şehrindeki enkaz yığınları arasında Hamas mensupları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) üyeleri (AFP)
Gazze şehrindeki enkaz yığınları arasında Hamas mensupları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) üyeleri (AFP)
TT

Sarı hattı etkisiz hale getirmek... Gazze anlaşmasının ikinci aşamasını tehdit eden bir pazarlık kozu

Gazze şehrindeki enkaz yığınları arasında Hamas mensupları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) üyeleri (AFP)
Gazze şehrindeki enkaz yığınları arasında Hamas mensupları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) üyeleri (AFP)

ABD’nin Miami kentinde yapılan Gazze anlaşması çerçevesindeki dörtlü arabuluculuk toplantısının sonuçları, haftalar sürebilecek istişarelere işaret ediyor. İsrail kaynaklarından sızan bilgiler, Gazze Şeridi’nin kontrol altındaki alanının yüzde 50’sinden fazlasını kapsayan ve Hamas’ın bulunmadığı bölgede silahsızlandırma olasılığına dair ipuçları veriyor.

Sızıntılar, sarı hat bölgesinde ikinci aşamadan bağımsız kısmi bir yeniden imar planının hazırlandığını öne sürüyor. Uzmanlar, bu hamleyi, arabulucular ve Hamas üzerinde baskı kurmak için bir araç olarak değerlendiriyor; amaç, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerde silahlarını bırakmasını sağlamak.

Uzmanlar, tek taraflı girişimlerin, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasını aksatabileceğini ve İsrail’in bölgeyi bölme ve tamamen çekilmeme hedeflerine hizmet edebileceğini belirtiyor. İlk aşaması 10 Ekim’de uygulamaya konulan barış planının maddeleri de bu olasılıklara işaret ediyor.

İsrail Kanal 12 televizyonuna konuşan bir güvenlik kaynağı, ordunun sarı hat bölgesinde silahsızlandırma çalışmalarını tamamlamak üzere olduğunu belirtti. Kaynağa göre, söz konusu bölge Gazze Şeridi’nin doğusunda yer alıyor ve toplam alanın yaklaşık yüzde 52’sini kapsıyor.

Ekim ayında imzalanan Gazze anlaşmasından bu yana, sarı hat içinde faaliyet gösteren altı tugay, yer üstü ve yer altındaki altyapının onlarca kilometresini yok etti. Aynı kaynak, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerde silahsızlandırmanın önemine dikkat çekti.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre İsrail ordusu cumartesi günü, Han Yunus’un güneyinde sarı hattın İsrail tarafında Hamas’a ait tünellerin patlatıldığını ve yıkıldığını gösteren görüntüler paylaştı.

Bu adımlar, Yedioth Ahronoth gazetesinin yaklaşık bir hafta önce aktardığı habere göre, Tel Aviv’in, ABD talebi üzerine Gazze Şeridi’nde enkaz kaldırma maliyetlerini karşılamayı ve geniş çaplı mühendislik çalışmalarını üstlenmeyi ilk etapta kabul etmesinin ardından geldi. Haberde, Refah bölgesinde yeniden imar için bir alanın boşaltılmasının planlandığı ifade edildi.

Buna karşılık Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati cumartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nde yeniden imar çalışmalarının acilen başlatılması gerektiğini vurguladı. Abdulati, tek taraflı çözümleri veya Filistin topraklarının demografik ve coğrafi yapısını değiştirme girişimlerini reddettiklerini ve Filistin halkının topraklarından zorla çıkarılmasına izin verilmeyeceğini belirtti.

dcfr
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc'de İsrail ordusu tarafından çizilen sarı hattı temsil eden beton blok (AFP)

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsrail konularında uzman akademisyen Ahmed Fuad Enver, sarı hattın silahsızlandırılmasıyla ilgili açıklamaların İsrail tarafından yapılan belirsiz ve baskı amaçlı beyanlar olduğunu belirtti. Enver, bu adımların ikinci aşamayı etkilemeyi amaçladığını vurguladı.

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal ise sızıntıları, arabulucular ve Hamas üzerinde ‘doğrudan baskı’ kurma girişimi olarak nitelendirdi. Nazzal, Hamas’ın silahsızlandırılmasının zaman alacağını ve uygulanmasının zorluklar içereceğini, ayrıca İsrail içinde sahte zafer algısı yaratmayı hedeflediğini ifade etti.

Söz konusu tartışmalar, Miami’de yapılan toplantının sonuçlarıyla eş zamanlı olarak gerçekleşti. Mısır, Katar, Türkiye ve ABD’yi temsil eden arabulucuların açıklamasına göre, ABD’nin gönderdiği diplomat Steve Witkoff’un X hesabından aktardığı mesajda, ikinci aşama görüşmelerinde Gazze’de birleşik otorite altında sivil ve kamu düzeninin korunmasını sağlayacak bir yönetim organının güçlendirilmesine vurgu yapıldığı belirtildi. Arabulucular, geçiş sürecinde sivil ve güvenlik alanları ile yeniden inşayı yönetmek üzere Barış Konseyi’nin kurulması ve aktif hale getirilmesine destek verdiklerini açıkladı.

xscdfg
Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü mensupları, 2023 yılında er-Rimal mahallesinde yıkılan bir binanın enkazı arasında ceset arıyor. (AFP)

Arabulucular, tüm taraflara yükümlülüklerini yerine getirme, itidal gösterme ve denetim mekanizmalarıyla iş birliği yapma çağrısında bulundu. Ayrıca ikinci aşamanın uygulanmasını ilerletmek amacıyla önümüzdeki haftalarda görüşmelerin devam edeceği açıklandı.

Ahmed Fuad Enver, ikinci aşama için geri sayımın başladığını belirterek, “İsrail’in bu aşamaya girmesi için zorunlu bir süreç olacak… Ocak ayında bunu görebiliriz” dedi.

Nizar Nazzal ise Miami toplantısının ikinci aşamanın ana hatlarını çizdiğini, Barış Konseyi, Gazze Yönetim Komitesi ve istikrar güçlerinin oluşturulmasının uygulamaya konduğunu söyledi. Nazzal, buna bağlı olarak İsrail’in, silahsızlandırma ve saldırıların devamı gibi engellere rağmen ABD baskısı altında ikinci aşamaya katılmak zorunda kalacağını ifade etti.


İran: Füze programımız savunma amaçlıdır ve müzakere konusu değildir

Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde görülen İran balistik füzeleri (Arşiv – Reuters)
Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde görülen İran balistik füzeleri (Arşiv – Reuters)
TT

İran: Füze programımız savunma amaçlıdır ve müzakere konusu değildir

Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde görülen İran balistik füzeleri (Arşiv – Reuters)
Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde görülen İran balistik füzeleri (Arşiv – Reuters)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün yaptığı açıklamada, İran’ın füze programının savunma amaçlı olduğunu ve müzakere edilemeyeceğini belirtti.

Bekayi, “İran'ın saldırganları caydırmak için tasarlanmış savunma yetenekleri hakkında hiçbir koşulda tartışma yapılmasına yer yoktur” dedi.

Amerikan medyasında yer alan haberlere göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dan İran’ın balistik füze programındaki herhangi bir genişlemenin hızlı bir müdahaleyi gerektirebilecek bir tehdit oluşturduğunu belirten bir brifing alması bekleniyor.

sdf
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), ülkenin güneyindeki Hürmüz Boğazı'nda düzenlenen askeri tatbikat sırasında füze ateşledi. (EPA)

İsrailli güvenlik kaynakları, İran’ın nükleer programını yeniden canlandırma yönünde adımlar atmaya başladığına dair bir dizi işaret bulunduğunu, ancak uranyum zenginleştirmeyi henüz yeniden başlatmadığını açıkladı. Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre, son haftalarda İsrail ve ABD’nin önceki saldırılarında tahrip edilen nükleer reaktörler çevresinde sürekli bir hareketlilik gözlemleniyor.

Kaynaklar, ayda ortalama 3 bin balistik füze üretimi için yoğun çabalar sarf edildiğini belirtti. Bu füzeler eski nesil ve düşük isabetli olmasına rağmen, hedeflerine ulaşanlar ciddi yıkıma yol açabiliyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ise dün yaptığı açıklamada, Tahran’ın ‘yeni bir saldırı olasılığını göz ardı etmediğini’, ancak ülkenin ‘tam anlamıyla ve öncesine göre daha fazla’ hazır olduğunu belirtti. Arakçi, bu hazırlığın amacının savaşı önlemek olduğunu, savaş istemek olmadığını vurguladı ve İran’ın haziran ayındaki saldırılarda zarar gören altyapıyı yeniden inşa ettiğini kaydetti.

fgt
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve ekibi, 12 Nisan'da Maskat'ta Amerikan heyetiyle yapılan dolaylı görüşmelerin ardından gerçekleştirilen ilk tur görüşmelerin arasında (Arşiv – AFP)

Nükleer tesislerine yönelik saldırılardan önce İran, uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştiriyordu. Bu oran, askeri kullanım seviyesine yakın kabul ediliyor. UAEA, savaşın başlaması sırasında İran’ın yaklaşık 441 kilogram bu düzeyde zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğunu bildirmiş, ancak 13 Haziran’dan bu yana stokları doğrulamanın mümkün olmadığını açıklamıştı.

Batılı ülkeler, bu seviyede zenginleştirmenin sivil bir ihtiyaç olmadığını savunurken, UAEA İran’ın yüzde 60 oranında uranyum zenginleştiren, nükleer silaha sahip olmayan tek ülke olduğunu belirtiyor.