Tunus: Yolsuzluk davalarına karışanlarla 5 aşamalı uzlaşma

Tunus'ta yaklaşan seçimler için oy sandıkları hazırlanıyor (AFP)
Tunus'ta yaklaşan seçimler için oy sandıkları hazırlanıyor (AFP)
TT

Tunus: Yolsuzluk davalarına karışanlarla 5 aşamalı uzlaşma

Tunus'ta yaklaşan seçimler için oy sandıkları hazırlanıyor (AFP)
Tunus'ta yaklaşan seçimler için oy sandıkları hazırlanıyor (AFP)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, yolsuzluk yapılan fonlardan para transferi yapan eski görevlilerden meblağın geri alınması için bir çözüm bulmak amacıyla, bilhassa 2011'den önce mali ve idari yolsuzluk suçları işleyenlerle cezai uzlaşma yöntemini belirleyen bir kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarmaya hazırlanıyor.
Yaklaşık 13,5 milyar Tunus dinarı olduğunu tahmin edilen fon açığının yolsuzluk yapanlardan tahsili için kurulan 8 üyeli cezai uzlaşma komisyonu, Tunus Devlet Başkanı huzurunda anayasal yemin etmişti. Kays Said, komisyona altı ay süre vermişti. Aynı zamanda önceki rejimin ‘geçmiş yıllarda işledikleri suçları örtbas etmek için’ oluşturduğunu ifade ettiği mali yargı direğini şiddetle eleştirmiş, son 10 yılda 460 dosyadan hiçbirinin açılmadığını ifade etmişti. Mali yolsuzluk suçları işleyenlerle cezai uzlaşmadan elde edilecek mali gelirin, Tunus'un en yoksul bölgeleri için tahsis edilecek olan miktara yüzde 80 oranında dağıtılması, geri kalan yüzde 20 oranının ise kalkınma projeleri için belediyelere verilmesi bekleniyor.
KHK, beş aşamalı bir şekilde uygulanacak. İlk aşamada, ekonomik ve mali suçlar işlemekle itham edilen kimseler, suça en çok karışanlardan en az karışanlara doğru sıralanacak.
İkinci aşamada, devletle cezai uzlaşmada bulunan iş adamının hastane, temel sağlık ve tıbbi malzeme merkezi ve eğitim kurumu, endüstriyel planlar, kültürel alanlar, çocuk merkezleri ve yolların döşenmesi gibi bir dizi projeyi tamamlama taahhüdü ile sözleşmede bulunması istenecek.
Üçüncü aşamada ise konut sakinleriyle istişare edilmesi ardından kalkınma dernekleri tarafından projelerin belirlenmesi, taleplerin ve önceliklerin belirlenmesi üzerine durulacak. Dördüncü aşamada, temsilcilikler maddi durumlarına göre sıralanacak. En son aşamada ise ilgili iş adamlarıyla ilgili dosyalar Geçici Adalet Komisyonu çerçevesinde oluşturulabilecek birime sevk edilecek. Geçici uzlaşma yapılacak, üzerinde anlaşmaya varılan projelerden birinin gerçekleşmesi ardından 10 yıl geçmeden nihai cezai uzlaşma ile sonuçlandırılmayacak.
Diğer yandan 2013 yılında suikasta kurban giden Tunuslu iki siyasetçi Şükrü Belayid Belaid ve Muhammed Brahmi'nin avukatları, Nahda Hareketi liderlerinin ve Tunuslu güvenlik liderlerinin bu suikast ile doğrudan ilişkisini doğrulayan bazı hususların olduğunu iddia etti.
Savunma heyeti üyesi Abdunnasır el-Avini, Tunus İnsan Haklarını Savunma Birliği tarafından Sfaks’ta düzenlenen bir oturum sırasında yaptığı basın açıklamasında, bu hususların kayıtlar ve telefon görüşmeleri ile belgelendiğini söyledi. Heyetin savunma çabalarını 25 Temmuz 2021'den sonra Tunus'ta yaşanan siyasi gelişmeye göre ayarlamadığını, meselenin uluslararası hale getirilmeyeceğini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan aktardığına göre Avini, savunma heyetinin Nahda Hareketini aklamak ve sorumluluktan kaçmasına yardımcı olmak için uluslararası düzeyde harekete bağlantıların varlığından haberdar olduğunu da ekledi.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz