Yemenlilerin yüzde 63’ü günlük gıda ihtiyaçlarını karşılayamıyor

Yemenliler, Sana'nın eteklerinde bir bağışçı tarafından sağlanan tankerden temiz su almak için toplanıyor (EPA)
Yemenliler, Sana'nın eteklerinde bir bağışçı tarafından sağlanan tankerden temiz su almak için toplanıyor (EPA)
TT

Yemenlilerin yüzde 63’ü günlük gıda ihtiyaçlarını karşılayamıyor

Yemenliler, Sana'nın eteklerinde bir bağışçı tarafından sağlanan tankerden temiz su almak için toplanıyor (EPA)
Yemenliler, Sana'nın eteklerinde bir bağışçı tarafından sağlanan tankerden temiz su almak için toplanıyor (EPA)

Uluslararası Kızıl Haç Komitesi, iklim değişikliği ve kuraklığın Yemen’de topluluklarinı kırılma noktasına getirebileceği konusunda uyardı.
Her 4 Yemenliden 3'ü geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlıyor. Yemen'deki çiftçiler geçim kaynaklarının şiddetli kuraklık, yıkıcı seller ve ezici çatışmalar nedeniyle yok olduğuna şahit oldular ve bu durum onların iki yakasını bir araya getirmelerini zorlaştırdı. BM raporlarına göre tarım alanlarındaki Husi mayın kurbanlarının sayısı son aylarda 300'den fazla sivile yükseldi. Uluslararası Kızıl Haç Komitesi'ne göre, son aylarda meydana gelen sellerin tarım sektörü üzerinde yıkıcı bir etkisi oldu. Yemen yıkıcı bir gıda güvenliği kriziyle karşı karşıya kalırken, ekinler yok edildi ve savaşın patlayıcı kalıntıları, tarım alanlarına taşındı. Komite bunun, zaten endişe verici olan durumu daha da kötüleştireceğini, özellikle de geçen yıl günlük gıda ihtiyaçlarını karşılayamayan 16,2 milyon kişinin sayısının bugün ülke genelinde 19 milyona dayandığını kaydetti. Günlük gıda ihtiyaçlarını karşılayamayan toplam nüfusun oranı geçen yıl yaklaşık yüzde 53'ken bu yıl bu oran yüzde 63 olarak kaydedildi.
Uluslararası Kızıl Haç Komitesi, iklim krizi ve çatışmanın daha fazla aileyi evlerini terk etmeye zorlaması konusunda uyardı. Yemen'de 3,3 milyondan fazla insanın evlerinden edilmiş olduğunun tahmin edildiğini hatırlatan komite, insanların çatışmalardan korunmak için evlerini terk etmelerinin ve ardından arazi ekilemediği için tekrar ayrılmalarının alışılmadık bir durum olmadığını belirtti. Ayrıca, tarım arazisi olması gereken yerlerdeki patlamamış mühimmatlar, insanların arazileriyle ilgilenmesini tehlikeli hale getirdi.
 Kızıl Haç'ın raporuna göre Yemen'in her yerinde su kıtlığı yaşanıyor. Çatışmaların şiddetlenmesi nedeniyle 17,8 milyon insanın güvenli içme suyuna sınırlı erişimi var. Sonuç olarak, çok sayıda çiftçi mesleğini bırakmak zorunda kalıyor. Raporda, çatışmalardan etkilenen birçok ülke gibi Yemen'in de iklim değişikliğinden orantısız bir şekilde etkilendiği belirtildi. Yemen gibi ülkelerde insanların iklim değişikliğine uyum sağlamasına yardımcı olmak için daha fazla destek çağrısında bulunuldu.
Uluslararası Kızıl Haç Komitesi, en savunmasız kırsal toplulukların geçim kaynaklarını sürdürmelerini desteklemek için Yemen Kızılayı ile yakın bir şekilde çalıştığını ifade etti. Geçtiğimiz yıl içerisinde 112 binden fazla besi hayvanı yetiştiricisi, besi hayvanlarına yönelik aşılama ve tedavi kampanyalarından yararlandı. Binlerce çiftçi ise bu yıl çok amaçlı nakit hibelerden veya küçük ekonomik girişim projelerinden yararlandı.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) raporuna göre, savaşın patlayıcı kalıntıları 2 Nisan 2022'de ülke çapında ateşkesin başlamasından bu yana Yemen'deki siviller için giderek daha ciddi tehlike oluşturuyor.
Açık kaynak raporlarına göre, savaş kalıntıları ve kara mayınları nedeniyle sivil kayıpların sayısı önceki altı aya göre yaklaşık yüzde 20 arttı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Eylül ayı sonu itibarıyla mayınlar ve patlamamış mühimmat sivil saflarında 95 ölüm ve 248 yaralanmaya neden oldu. Ateşkesten önceki altı aya kıyasla en çok etkilenen bölgeler, Hudeyde ve El-Cevf vilayetlerindeki geniş cephe hattı bölgeleri oldu. Sivil kayıpların sayısı ateşkesten önce çok daha düşüktü. 



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.