90 yaşındaki kadın üniversiteye başladıktan 71 yıl sonra mezun oldu

"Pes etmeyin"

Joyce DeFauw'ın 17 torunu, 24 torun çocuğu var (Northern Illinois Üniversitesi)
Joyce DeFauw'ın 17 torunu, 24 torun çocuğu var (Northern Illinois Üniversitesi)
TT

90 yaşındaki kadın üniversiteye başladıktan 71 yıl sonra mezun oldu

Joyce DeFauw'ın 17 torunu, 24 torun çocuğu var (Northern Illinois Üniversitesi)
Joyce DeFauw'ın 17 torunu, 24 torun çocuğu var (Northern Illinois Üniversitesi)

ABD'de 90 yaşındaki Joyce DeFauw, üniversiteye başladıktan 71 yıl sonra mezun oldu. Yaşlı kadın Genel Çalışmalar (General Studies) diplomasını pazar günü Northern Illinois Üniversitesi'nden aldı.
Genel Çalışmalar bölümü öğrencileri sosyal bilimler, matematik ve beşeri bilimler gibi pek çok daldan ders alabiliyor.

DeFauw üniversiteye 1951'de başladığını ve 3,5 yıl Ev Ekonomisi okuduğunu söyledi. Ancak Don Freeman Sr.'la tanışan kadın, okulu bırakıp evlenmeye karar verdi. 1955'te evlenen ikilinin üç çocuğu olurken, Freeman yaşamını yitirdi.
DeFauw daha sonra Roy DeFauw'la evlendi ve 6 çocuk daha dünyaya getirdi. Öte yandan Roy DeFauw da hayatını kaybetti.
Joyce DeFauw, 2019'da üniversiteye geri dönmek istediğini belirtti. Okulu bitiremediği için üzüldüğünü ifade eden yaşlı kadın, çocuklarının da cesaretlendirmesiyle Northern Illinois Üniversitesi'ne tekrar kaydolarak ders almaya başladı.
DeFauw derslere huzurevindeki bilgisayarından katıldı. Bilgisayarı çocuklarının yardımıyla öğrenen kadın, üç yıl sonra Genel Çalışmalar bölümünü bitirip kepini ve cüppesini giyerek mezun oldu.
Bu süreçte zaman zaman okulu bırakmak istediğini kaydeden DeFauw ailesi, arkadaşları ve okuldan destek gördüğü destekle eğitimini tamamladı.
DeFauw, kendisiyle benzer durumda olan kişilere şu tavsiyeleri verdi:
"Pes etmeyin. Bıraksanız bile geri dönün. Zor olabileceğini biliyorum ama hayatta her şeyin iniş ve çıkışları var."
Independent Türkçe, CNN International, ABC7 New York



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research