İran kadın hakları ihlalleri gerekçesiyle BM Kadın Birimi'nden çıkarıldı

İran, kadın haklarına ilişkin ihlalleri nedeniyle Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi'nden ihraç edildi.

Tahran'da sokakta bir kadın (Reuters)
Tahran'da sokakta bir kadın (Reuters)
TT

İran kadın hakları ihlalleri gerekçesiyle BM Kadın Birimi'nden çıkarıldı

Tahran'da sokakta bir kadın (Reuters)
Tahran'da sokakta bir kadın (Reuters)

BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC), İran'ın, 2022-2026 döneminin geri kalanı için BM Kadının Statüsü Komisyonundan (CSW) "derhal yürürlüğe girecek şekilde çıkarılması" yönünde ABD tarafından hazırlanan kararı oyladı.
54 üyeli ECOSOC'da 29 üye ülke karar lehine oy verirken Rusya ve Çin de dahil olmak üzere 8 üye aleyhte oy kullandı. 16 üye ülke ise çekimser kaldı.
45 üyeli BM Kadının Statüsü Komisyonu, toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi ve kadınların güçlendirilmesi için faaliyet yürütüyor.
ABD'nin BM Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, kararın İranlı kadınlar ve sivil toplumdan gelen çağrılara cevap niteliğinde olduğunu kaydetti.
İran'ın BM Temsilcisi Amir Saeed Iravani ise kararı "yasa dışı bir adım" olarak nitelendirerek ABD'yi "siyasi gündemini sürdürmek için BM'yi kullanmaya çalışmakla" suçladı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü BM Direktörü Louis Charbonneau da "İran'ın BM Kadının Statüsü Komisyonundan çıkarılması, İran yönetimini kadınlara ve kız çocuklarına yönelik uzun süredir devam eden ayrımcılık ve zalimlik geçmişinden sorumlu tutmaya yönelik memnuniyet verici bir adım." dedi.

İran'daki protestolar
İran'da Mahsa Emini'nin polis nezaretine alındıktan sonra ölümü üzerine başlayan ve yaklaşık 3 aydır devam eden gösterilerle bağlantılı olarak şu ana kadar 25 kişi idama mahkum edildi. Bu kişilerden 23 yaşındaki Muhsin Şikari'nin cezası 8 Aralık'ta, Mecid Rıza Rahneverd’in cezası ise 12 Aralık’ta infaz edildi.
Gösterilerle ilgili idam kararlarına ülke içinden ve dışından tepkiler yükseliyor.
BM de 9 Aralık'ta Şikari'nin idam edilmesini kınamıştı.
Ülke geneline yayılan gösterilerde yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş, 10 binden fazla kişi ise gözaltına alınmıştı.



HDK Darfur'da önemli bir lojistik üssün kontrolünü yeniden ele geçirdi

Sudan’da HDK ile ordu arasındaki çatışma 2023 nisanında patlak verdi (Arşiv- Reuters)
Sudan’da HDK ile ordu arasındaki çatışma 2023 nisanında patlak verdi (Arşiv- Reuters)
TT

HDK Darfur'da önemli bir lojistik üssün kontrolünü yeniden ele geçirdi

Sudan’da HDK ile ordu arasındaki çatışma 2023 nisanında patlak verdi (Arşiv- Reuters)
Sudan’da HDK ile ordu arasındaki çatışma 2023 nisanında patlak verdi (Arşiv- Reuters)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, Kuzey Darfur'daki önemli bir lojistik üssün kontrolünü yeniden ele geçirdiğini duyurdu. Şarku’l Avsat’ın Reuters’ten aktardığı habere göre HDK söz konusu üssün kontrolünü, Sudan ordusuyla ittifak halindeki rakip güçlerin ele geçirmesinden bir gün sonra devraldı.

HDK ile ordu arasındaki çatışma, geçtiğimiz yıl nisan ayında patlak verdi. Taraflar arasındaki en ağır çatışmalardan bazıları Kuzey Darfur'da yaşandı. Sudan ordusu ve bazı eski isyancı gruplardan oluşan Müttefik Ortak Güçler, geniş bir yüzölçüme sahip olan Darfur bölgesinde çatışmaları yoğunlaştırarak son bir dayanak noktası elde etmeye çalışıyor.

Ordu ve Müttefik Ortak Güçler, cumartesi günü ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda, HDK'nın 20 aydır devam eden savaş boyunca Çad ve Libya sınırlarından malzeme taşımak için lojistik üs olarak kullandığı ez-Zerk Üssü’nün kontrolünü ele geçirdiklerini bildirdiler.

Söz konusu açıklamalarda, üssün ele geçirilmesi sırsında onlarca HDK unsurunun öldürdüğü, araçlarının imha edildiği ve teçhizatlarına el koyulduğu belirtildi.

Analistlere göre bu olay, HDK'nın tabanını oluşturan Arap aşiretleri ile Müttefik Ortak Güçler’in çoğunluğunu oluşturan Zeğava Aşireti arasındaki etnik gerilimi alevlendirebilir.

HDK, Müttefik Ortak Güçleri, üssün ele geçirilmesi sırasında ‘sivilleri öldürmek ve civardaki evleri ve kamu tesislerini yakmakla’ suçladı.

HDK tarafından dün yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Paralı askerler, ez-Zerk bölgesinde silahsız sivillere karşı etnik temizlik uyguladı. Çok sayıda çocuk, kadın ve yaşlıyı kasten öldürdüler. Su kuyularını, pazarları, sivillerin evlerini, sağlık merkezini, okulları, tüm kamu ve özel tesisleri yakıp yıktılar.”