James Webb Uzay Teleskobu 'pırlanta' gibi parlayan yeni bir galaksi görüntüledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

James Webb Uzay Teleskobu 'pırlanta' gibi parlayan yeni bir galaksi görüntüledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) James Webb Uzay Teleskobu, uzayda daha önce hiç görülmemiş bir galaksiyi görüntüledi.
CNN'in haberine göre, teleskobun yeni görüntüsü, Yeniden İyonlaşma ve Mercekleme Bilimi için Samanyolu Dışı Alanlar (PEARLS) adlı gözlem programının bir parçası olarak çekildi.
PEARLS kapsamında James Webb'den çekilen fotoğrafla, "pırlanta" gibi parlayan yeni bir galaksi görüntülendi.
Fotoğrafın, evrenin ilk "görülebilen en sönük gök cisminin" ve "en geniş alanının" yakalandığı görüntülerinden biri olduğu belirtildi.
Uzayın Kuzey Ekliptik Kutbu isimli bir kısmına odaklanan James Webb teleskobu, çıplak gözle görülebilenden 1 milyar kat daha sönük olan gök cisimlerini görüntülemek için sekiz farklı yakın kızılötesi ışık rengi kullandı.
Araştırmacılar, görüntüyü netleştirmek için James Webb verilerini Hubble Uzay Teleskobu tarafından yakalanan üç renk ultraviyole ve görünür ışıkla birleştirdi.
Görüntünün, program tamamlandığında, halihazırda çekilen kısmına göre 4 kat daha büyük olması bekleniyor.
PEARLS programının baş araştırmacısı ve çalışmanın yazarı Rogier Windhorst, açıklamasında,"Keşfedilen alan James Webb ile yılda 365 gün gözlemlenebilir olacak şekilde tasarlandı, bu nedenle zaman alanı, kapsanan bölge ve ulaşılan derinlik ancak zamanla daha iyi hale gelecektir" ifadesini kullandı.
Görüntüye ilişkin araştırma, 14 Aralık'ta The Astronomical Journal adlı akademik dergide yayımlandı.



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy