Ermenistan'ın Zengezur Koridoru'na itirazı sürüyor

Ermenistan'ın Tahran Büyükelçisi topraklarını uluslararası ulaşıma açmayacaklarını vurguladı

Laçin Koridoru gibi Ermenistan-Azerbaycan geriliminin yüksek olduğu bölgelerde Rus askerleri nöbet tutuyor ama çatışmalar tamamen engellenemiyor (AA)
Laçin Koridoru gibi Ermenistan-Azerbaycan geriliminin yüksek olduğu bölgelerde Rus askerleri nöbet tutuyor ama çatışmalar tamamen engellenemiyor (AA)
TT

Ermenistan'ın Zengezur Koridoru'na itirazı sürüyor

Laçin Koridoru gibi Ermenistan-Azerbaycan geriliminin yüksek olduğu bölgelerde Rus askerleri nöbet tutuyor ama çatışmalar tamamen engellenemiyor (AA)
Laçin Koridoru gibi Ermenistan-Azerbaycan geriliminin yüksek olduğu bölgelerde Rus askerleri nöbet tutuyor ama çatışmalar tamamen engellenemiyor (AA)

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 14 Aralık'ta Türkmenistan'da düzenlenen Azeri, Türk ve Türkmen devlet başkanları zirvesinde, Zengezur Koridoru'nun açılması için çalışmaların ilerlediğini söyledi ama koridorun topraklarından geçeceği Ermenistan'ın projeye itirazları sürüyor.
Aliyev, Türkmenbaşı kentindeki konuşmasında şöyle dedi: 
"Zengezur Koridoru'nun Azerbaycan'dan geçen kısmında demiryolunun yüzde 40'ı, karayolunun yüzde 70'i tamamlandı. İşler 2024'te tamamlanacak ve sonuçta yeni nakliyat koridoru oluşturulacak."
Ermenistan ajansı News.am, "Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Zengezur Koridoru hakkında konuşmaya devam ediyor" başlıklı haberinin sonuna şu iğneleyici ifadeyi ekledi:
"Not edelim, yukarıda söylenenler Ermenistan toprağıyla ilgili."
Zengezur Koridoru'nun, Çin'i Avrupa pazarlarına bağlaması planlanan Orta Koridor'un (Trans-Kafkasya Uluslararası Ulaştırma Rotası) parçası olması planlanıyor. 
Zenzgezur ulaşım hattının kurulması, Azerbaycan'ın zaferiyle sonuçlanan 2020 Dağlık Karabağ Savaşı'nın ardından Ermenistan'la imzalanan ateşkes antlaşmasıyla kararlaştırılmıştı. Amaç esasen, Azerbaycan'ın kendi toprağı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'yle kara bağlantısının sağlanması.
Koridorun Ermenistan kısmının tamamlanması halinde Türkiye, Nahçıvan ve Azerbaycan arasında da kara bağlantısı kurulmuş olacak.

"Ermenistan taahhütte bulunmamıştır"
Ermenistan'ın Tahran Büyükelçisi Arsen Avagyan, İran devletinin denetimindeki Tasnim ajansına 13 Aralık'ta verdiği röportajda, imzalanan anlaşmanın sadece Ermenistan ve Azerbaycan (Nahçıvan) arasındaki ulaşımı kapsadığını savundu:
"Ermenistan birçok kez açıkça belirtti ki hiçbir üçüncü ülkenin kendi toprağı üzerindeki bir rotayı kullanmasına izin vermeyecektir ve bu yönde bir taahhütte bulunmamıştır."
Ermeni büyükelçi, Nahçıvan'daki Azeri vatandaşların Azerbaycan'a Ermenistan toprakları üzerinden geçebilmesi için birçok sınır geçişi oluşturulduğunu söyledi.
İran da daha önce "bölgede sınır değişikliğine karşı" olduğunu belirterek projeyi eleştirmişti.

Rusya ve Türkiye devrede
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 12 Aralık'ta Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ı ayrı ayrı arayarak, sınır güvenliği ve bölgedeki ulaşım bağlantılarının sağlanması konularını görüşmüştü. Kremlin Sarayı'ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmeler Bişkek'te 9 Aralık'ta yapılan Avrasya Ekonomik Yüksek Konseyi toplantısı çerçevesinde gerçekleştirildi:
"Azerbaycan-Ermenistan sınırında güvenliğin sağlanması, Güney Kafkasya'da ticari, ekonomik, ulaşım ve lojistik bağlantıların yeniden sağlanmasına yönelik projelere özel önem verildi."
Savunma Bakanı Hulusi Akar, 6 Aralık'ta "Kardeş Yumruğu" ortak tatbikatı için gittiği Azerbaycan'da şöyle konuşmuştu:
"Zengezur bağlantısının açılması başta olmak üzere, bölgedeki demiryolu ve karayolu bağlantılarının yeniden tesisi, ekonomik faaliyetlerin başlaması ve bölge genelinde, Azerbaycan-Ermenistan ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerini de içerecek şekilde kapsamlı bir normalleşme sağlanması en samimi temennimizdir. Böylelikle, Kafkasya bölgesinin barış içinde, geleceğe emin adımlarla yürüyeceğine inanıyoruz. Bu maksatla bölgedeki diğer aktörlerin de, ülkeler arası işbirliği ve dayanışmanın sağlandığı müreffeh bir geleceğin oluşmasına katkı sağlamalarını bekliyoruz."
Azerbaycan içindeki Karabağ bölgesinde yaşayan Ermeni vatandaşların geçişi için oluşturulan Laçin Koridoru civarında sınır anlaşmazlıkları nedeniyle yer yer gerginlik ve çatışmalar yaşanmaya devam ediyor.
Independent Türkçe, AA, Tasnim, News.am



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.