ABD, Ebu Eymen el-Mısri’yi neden şimdi istiyor?

Ebu Eymen el-Mısri  (Mutadawala)
Ebu Eymen el-Mısri (Mutadawala)
TT

ABD, Ebu Eymen el-Mısri’yi neden şimdi istiyor?

Ebu Eymen el-Mısri  (Mutadawala)
Ebu Eymen el-Mısri (Mutadawala)

ABD’nin, El Kaide terör örgütünün Yemen’deki liderlerinden, Ebu Eymen el-Mısri olarak bilinen İbrahim el-Benna hakkında bilgi sağlayanlara 5 milyon dolar ödül verileceğini duyurması, Washington’un bu talebinin gerekçeleriyle ilgili soruları gündeme getirdi.
Mısır’daki köktendinci hareketler konusunda uzman olan Ahmed Ban, “ABD’nin terör örgütlerinin liderlerini hedef alma konusunda tutarlı bir çizgisi var ve bu, kafa kesme stratejisi olarak tanımlanabilecek bir strateji. 2002’den beri El Kaide’nin liderlik yapısı hedef alındı. Washington 20 yıl boyunca çok sayıda ülkede El Kaide liderlerini hedef almayı bırakmadı” dedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Ban, “Washington terörle mücadele çabalarını sürdürdüğünün sinyallerini vermek amacıyla El Kaide liderlerinin başına ödül koyuyor” dedi.
El Kaide terör örgütü, ABD’nin Ağustos 2021’de Afganistan’ın başkenti Kabil’de evinin balkonunda olan 71 yaşındaki Eymen ez-Zevahiri’yi Hellfire füzesi ile öldürmesinden bu yana lidersiz.
ABD’nin Yemen Büyükelçiliği’nin Twitter hesabından Çarşamba günü yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanlığı’nın Adalet için Mücadele Programı kapsamında, Ebu Eymen el-Mısri hakkında bilgi verene 5 milyon dolar ödül verileceği bildirildi.
Gözlemcilere göre, Arap Yarımadası’ndaki El Kaide’nin kurucularından olan Ebu Eymen el-Mısri, El Kaide istihbarat servisinin manevi babası olarak kabul ediliyor.
El Kaide bağlantılı medya platformlarından biri, 2010 yılında Ebu Eymen el-Mısri ile yaptığı bir röportajı yayınladı.

El-Kaide eski lideri Eymen ez-Zevahiri (Arşiv)
Ebu Eymen el-Mısri röportajda, 2001’de meydana gelen 11 Eylül saldırılarını ‘iyi bir şey’ olarak nitelendirdi ve dünyanın her yerindeki ABD’lileri hedef almakla tehdit etti.
Hakkında dolaşan bilgilere göre, Ebu Eymen el-Mısri 1965 yılında Mısır’da doğdu. 1996-1998 yılları arasında Yemen’deki cihat grubunun lideriydi ve grubun eğitim ve istihbaratından sorumluydu.
Ayrıca, Arap Yarımadası El Kaidesi’nin medya kanadından sorumlu olarak görev yaptı.
Ebu Eymen el-Mısri saklanma ve ülkeler arasında dolaşma konusunda iyi ve Afganistan’daki El-Kaide liderleri tarafından takdir ediliyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Ebu Eymen el-Mısri’yi 2017’de ‘Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist’ olarak tanımladı.
Örgütün eski lideri Usame bin Ladin, Ebu Eymen el-Mısri hakkında şunları söylemişti:
“El Kaide unsurlarının dünyadaki istihbarat servislerinden gizlenmesine katkıda bulunan sahte belgelerle, onların dünya havalimanlarından geçiş iznidir.”
Ahmed Ban, ABD’nin ödül zamanlaması hakkında şu yorumu yaptı:
“Washington’ın El-Kaide de dahil olmak üzere terör örgütlerinin önde gelen liderleri hakkında bilgi sağlayanlara ödül vermesi ve teröristler hakkında bilgi karşılığında ödül ilan etmek her zaman vardır. Ödülün açıklanması, bu liderin hayatta olup olmadığı anlamına gelmez. Ancak bu yöntem son dönemde El Kaide liderlerini hedef almada büyük başarı gösterdi.”
Yemen’deki yetkililer, 2010 yılında Ebu Eymen el-Mısri’yi yakalayabileceklerini açıkladı.
2011’de Yemen’de 9 El Kaide üyesi öldürüldü ve dönemin medyası bu unsurlar arasında Ebu Eymen el-Mısri’nin de olduğunu ileri sürdü.
Ebu Eymen el-Mısri’nin nerede olduğuna veya hayatta olduğuna dair bilgi eksikliğine değinen Ban, “Ebu Eymen’in hayatta olduğunu veya ölümünü kimse doğrulayamaz. Çünkü El Kaide örgütü, liderleri hakkında herhangi bir ayrıntı vermemek için uğraşıyor. Üstelik örgütteki her liderin birden fazla adı var” dedi.
El Kaide, Ebu Firas el-Suri, Ebu Hallad el-Mühendis, Ebu Hatice Ürdüni, Ebu Ahmed el-Cezeri, Seyyaf Tunusi, Ebu Muhsin el-Mısri olarak bilinen Hussam Abdurrauf ve Ebu Hayr el-Mısri başta olmak üzere geçtiğimiz yıllarda çok sayıda önemli liderini kaybetti.



Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail medyası dün, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 29 Eylül'de Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşeceğini bildirdi.

Netanyahu dün, Trump'ın, BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ardından bu ayın sonlarında kendisiyle görüşeceğini duyurdu.

Netanyahu basın toplantısında, "Trump beni Beyaz Saray'a davet etti. BM'deki konuşmamın ardından onunla görüşeceğim" dedi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre Netanyahu, İsrail'in Gazze'deki savaş nedeniyle dünya sahnesinde giderek artan bir yalnızlıkla karşı karşıya kaldığı ve önümüzdeki yıllarda daha yalnız bir devlet olmak zorunda kalacağı yönündeki açıklamasıyla tepkilere yol açtıktan bir gün sonra basın toplantısı düzenledi ve piyasaların olumsuz tepkisini "yanlış anlama" olarak nitelendirdi.

Netanyahu, "İsrail ekonomisine tam güven duyuyorum" diyerek, "İsrail ekonomisi son iki yıldır süren savaşta tüm dünyayı şaşkına çevirdi" ifadelerini kullandı.


İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
TT

İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)

İspanyol polisi dün, Senegal'den Kanarya Adaları'na doğru yola çıkan ve varışta en az 50 kişinin kayıp olduğu bildirilen bir teknede göçmenleri öldürüp işkence ettikleri iddiasıyla 19 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

24 Ağustos'ta, Atlantik Okyanusu'ndaki Kanarya Adaları açıklarında harap bir tekneden göçmenler kurtarıldı. İspanyol polisine göre teknede 248 kişi bulunuyordu.

Reuters'ın haberine göre yetkililer yola çıktığı sırada teknede 300 kişinin bulunduğunu ve kayıpların çoğunun 11 günlük yolculuk sırasında denize atıldığını düşünüyor. Polis açıklamasına göre hayatta kalanlar soruşturmacılara, gözaltına alınanların çoğunun "onlarca kişiye saldırdığını, onları dövdüğünü ve çeşitli şekillerde darp ettiğini" söyledi.

Açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi: "Bazı durumlarda göçmenleri diri diri denize attılar ve kazara suya düşenleri kurtarmayı reddettiler."

Polis, bazı cinayetlerin batıl inançlarla bağlantılı olduğunu ve mağdurların "büyücülük" yapmakla ve motor arızalarından, yiyecek kıtlığından ve fırtınalardan sorumlu olmakla suçlandığını belirtti. Diğerleri ise zorlu koşulları protesto ettikleri için öldürüldü.

Tutuklu yargılanan 19 şüphelinin tamamı yasadışı göç, cinayet, saldırı ve işkence suçlamalarıyla karşı karşıya.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre son yıllarda binlerce göçmen, Kuzey Afrika'dan İspanya'ya, özellikle de Afrika'nın kuzeybatı kıyısındaki İspanyol Kanarya Adaları'na deniz yoluyla göç etmeye çalışırken hayatını kaybetti.

İspanya, İtalya ve Yunanistan ile birlikte Avrupa'ya giden düzensiz göçmenler için üç ana giriş noktasından biridir.


Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
TT

Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)

Birleşik Krallık, dün Windsor Kalesi'nde ABD Başkanı Donald Trump'a iki günlük resmi ziyaretinin ilk gününde kraliyet karşılama töreni düzenledi.

Ziyaret, Kral Charles’ın genellikle ikinci döneminde olan ABD başkanlarını sarayda akşam yemeğine davet etmesi nedeniyle benzeri görülmemiş bir olaydı. Ayrıca, Birleşik Krallığa gerçekleşen resmi ziyaretlerin tarihindeki en büyük şeref kıtası da bu ziyaret sırasında görüldü.

Bu yaklaşım, teknoloji sektöründe milyar dolarlık anlaşmalar yoluyla Washington ile Londra arasındaki ‘özel ilişkiyi’ güçlendirmeyi amaçlayan Başbakan Keir Starmer hükümetinin çabalarıyla örtüşüyor. Trump, Birleşik Krallığa ikinci kez resmi ziyaretle kabul edilmenin kendisi için ‘büyük onur’ olduğunu ifade etmekten çekinmediğinden, Londra'nın stratejisi meyvesini veriyor gibi görünüyor.

Trump'ın bugün İngiliz liderin kırsaldaki inziva yeri Chequers'a gitmesi ve burada başbakan ve hükümet üyeleriyle bir araya gelerek Ukrayna'daki savaş ve gümrük vergileri başta olmak üzere çeşitli konuları görüşmesi bekleniyor.