ABD Temsilciler Meclisi, Porto Riko'nun statüsünün referandumla belirlenmesini onayladı

Porto Riko Statü Yasası, ABD toprakları için eyalet statüsüne yönelik bağlayıcı bir referandum yapılmasına olanak sağlıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Porto Riko'nun statüsünün referandumla belirlenmesini onayladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Temsilciler Meclisi perşembe günü Porto Riko'nun bağlayıcı bir referandum yapmasını gerektiren yasayı onayladı. Porto Riko sakinleri bu referandumda ya egemenliği sürdürüp ABD'ye bağlı kalmaya ya da değişikliğe giderek ABD'nin 51. eyaleti veya bağımsız bir ülke olmaya yönelik isteklerini belli edecek.
Porto Riko Statü Yasası 217'si Demokratlardan ve 16'sı Cumhuriyetçilerden olmak üzere 233 oy alırken, yasaya karşı 191 oyun tamamı Cumhuriyetçi Parti'den geldi.
Tasarıda belirtilen üç seçenek, 2024 Kasım'daki genel seçimlerde oylamaya sunulacak. Her üç seçenek de Porto Riko'nun uzun süredir devam eden ve adanın 3 milyon sakininin ABD vatandaşı olsa da başkanlık seçimlerinde oy kullanamadığı ya da ABD Kongresi'nde temsil edilmediği ABD toprağı statüsünü sona erdirecek.
Temsilciler Meclisi'ndeki oylamaya başkanlık eden Meclis üyesi Alexandria Ocasio-Cortez, "ABD, ulusumuzun tarihinde ilk kez sömürgeci bir güç olarak rolünü kabul etti. Porto Riko Statü Yasası, adanın kendi geleceğine karar vermesine yönelik bir süreç ortaya koyuyor. Bu yasa eyalet olma, bağımsızlık ya da ilişkili devlet taraftarı değil. Yasa, Porto Rikoluların seçmesine olanak sağlıyor" dedi.
Tasarının nihai kaderi, henüz yasayla ilgili herhangi bir adım atmayan ve 117. Kongre ocakta sona ermeden önce de atmayı planlıyormuş gibi durmayan ABD Senatosu üyelerine bağlı. Senato tasarıyı ele alsa bile metin ABD Başkanı Joe Biden'ın masasına gitmeden önce 10 Cumhuriyetçi senatörün, Senato'daki 50 Demokrat'ın hepsine katılarak tasarıyı desteklemesi gerekecek.
Pek muhtemel olmayan bu durum için Beyaz Saray Yönetim ve Bütçe Ofisi, "çok uzun zamandır" ABD toprağında ikamet ettiğinden Porto Rikoluların, "kendi siyasi geleceklerini belirleme fırsatından mahrum bırakıldığını ve vatandaşlıklarının tüm hak ve faydalarından yararlanamadığını" belirten bir yönetim politikası beyanı yazarak Biden'ın tasarıyı imzalamasını tavsiye etti.
Açıklamada Porto Riko Statü Yasası'nın, "Porto Riko seçmenlerinin ABD toprakları statüsünden çıkmak için eyalet olma, bağımsızlık ve ABD'yle ilişkili egemen devlet olmak üzere üç anayasal statü seçeneğine dair isteğini belirleyecek bir süreç oluşturarak bu yanlışı düzeltme yolunda tarihi bir adım atacağı" ifade edildi.
ABD topraklarını denetleyen Temsilciler Meclisi Doğal Kaynaklar Komitesi Başkanı ve Temsilciler Meclisi üyesi Raúl Grijalva tasarıyı, "Porto Riko'nun sömürgelikten kurtarılması için Kongre'de yapılacak herhangi bir önerinin Porto Rikoluların bilgilendirmesi ve yönlendirmesiyle yapılması benim için çok önemli" diyerek kutladı.
Temsilciler Meclisi Demokrat liderliği üyesi ve tasarının savunucularından Steny Hoyer ise "Bu tarihi yasa Porto Rikolulara layık oldukları kendi kaderini tayin etme hakkını vererek adalarının geleceğine kendilerinin karar vermesine imkan sağlayacak" dedi.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.