Dogo Argentino'yu kaçıramayınca sahibinin kardeşini götürdüler

"Üç adam, kardeşimi geri istiyorsam köpeği onlara getirmemi istedi"

Yetkililer köpeğin pahalı bir cins olduğu için kaçırılmaya çalışıldığını düşünüyor (Pixabay/Arşiv)
Yetkililer köpeğin pahalı bir cins olduğu için kaçırılmaya çalışıldığını düşünüyor (Pixabay/Arşiv)
TT

Dogo Argentino'yu kaçıramayınca sahibinin kardeşini götürdüler

Yetkililer köpeğin pahalı bir cins olduğu için kaçırılmaya çalışıldığını düşünüyor (Pixabay/Arşiv)
Yetkililer köpeğin pahalı bir cins olduğu için kaçırılmaya çalışıldığını düşünüyor (Pixabay/Arşiv)

Hindistan'da köpek kaçırmak isteyen üç kişi, saldırıyı önlemeye çalışan adamı kaçırdı. Saldırganlar daha sonra fidye olarak Dogo Argentino cinsi köpeği istedi.
Uttar Pradeş eyaletine bağlı Greater Noida'da yaşayan Şubham Pratap Singh, polise yaptığı başvuruda olayın 14 Aralık'ta meydana geldiğini söyledi.
İki köpeğe baktığını açıklayan adam, Dogo Argentino cinsi köpeği 6 ay önce 150 bin rupiye (yaklaşık 35 bin TL) satın aldığını ve kardeşi Rahul Singh'in de hayvanların bakımına sık sık yardım ettiğini belirtti.
Şikayetçi, kardeşiyle görüşmek için evlerine gelen Vishal Kumar'ın yanında Lalit ve Monty adlı kişilerin olduğunu ve üçlünün söz konusu köpeği kaçırmaya çalıştığını açıkladı:
"Fakat Rahul araya girdi. Bunun ardından köpek geride kalırken üç adam, kardeşimi otomobillerine atıp götürdüler. Daha sonra beni aradılar ve eğer kardeşimi geri istiyorsam köpeği onlara getirmemi istediler."
Vakayı doğrulayan Greater Noida polisi olayla ilgili soruşturma başlattı. Saldırganlar polisin olaya el atmasının ardından Rahul Singh'i 15 Aralık'ta serbest bıraktı.
Singh, kardeşinin bir cep telefonuyla birlikte tenha bir yere bırakıldığını kaydetti:
"Rahul beni arayıp yerini söyledi. Onu eve getirdim. Şüphelilerin bir an önce yakalanmasını umuyoruz."
Polis ekipleri kaçan saldırganları arıyor.
Independent Türkçe, Hindustan Times, The Indian Express



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research