Tahran'da hava kirliliği 'kırmızı alarm' seviyesinde

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Tahran'da hava kirliliği 'kırmızı alarm' seviyesinde

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İran’ın başkenti Tahran’da "kırmızı alarm" seviyesine ulaşan hava kirliliği sosyal hayatı olumsuz etkiliyor.
Hava kirliliği Tahran’ın kuzey bölgelerinde "hassas gruplar için sağlıksız" (turuncu), güney bölgelerinde ise "tüm gruplar için sağlıksız" (kırmızı) seviyede seyrediyor.
Hava kirliliğinin alarm vermesi nedeniyle şehrin sosyalleşme mekanlarının başında gelen park ve bahçeler boş kaldı. Dışarı çıkan vatandaşların ise yetkililerin uyarılarını dikkate alarak maske taktığı görüldü.
Elektronik aletlerin satıldığı, döviz bürolarının bulunduğu ve genelde kalabalık olan Cumhuri Caddesi’nde de yoğunluğun belirgin olarak azalması dikkati çekti.
Araç trafiğinde ise beklenen azalma olmadı. Yetkililerin mecbur kalmadıkça trafiğe çıkılmaması uyarısına ve Tahran Belediyesinin araç girişine sınırlama getirilen bölgelere giriş bileti satılmayacağını açıklamasına rağmen sürücüler caddeleri boş bırakmadı.
Şehrin sembol yapılarından Milad Kulesi de yoğun hava kirliliği nedeniyle bulanık bir silüete büründü.
Tahran ve Elburz eyaletlerinde okullar geçen hafta hava kirliliğinin yüksek seviyelerde seyretmesi nedeniyle tatil edilmiş, dersler çevrim içi yapılmıştı. Dün yapılan açıklama da okulların salı günü akşamına kadar tatil edildiği duyurulmuştu.
Hava sirkülasyonuna uygun olmayan konumu ve nüfus yoğunluğunun yanı sıra eski model araçlar ile yaygın olarak kullanılan motosikletlerin çıkardığı egzoz gazları, Tahran'da hava kirliliğini artıran etkenler arasında gösteriliyor.
Dünya genelindeki hava kirliliği sıralamasında ilk 3 şehir arasında yer aldığı belirtilen Tahran'da bu nedenle okullar sık sık tatil ediliyor.
Hava kalitesi endeksinde bir metreküp hava içindeki partikül maddeye (PM10) göre belirlenen değerler şöyle sıralanıyor:
0-50 arası "temiz hava" (yeşil), 51-100 "orta" (sarı), 101-150 "hassas gruplar için sağlıksız" (turuncu), 151-200 "sağlıksız" (kırmızı), 201-300 "çok sağlıksız" (mor), 301-500 "tehlikeli" (kahverengi).



İsrail ordusu: İslami Cihad Hareketi'nin Cenin Taburu Komutanı’nı öldürdük

Batı Şeria'daki askeri operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu)
Batı Şeria'daki askeri operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu)
TT

İsrail ordusu: İslami Cihad Hareketi'nin Cenin Taburu Komutanı’nı öldürdük

Batı Şeria'daki askeri operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu)
Batı Şeria'daki askeri operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, İslami Cihad Hareketi'nin Cenin Taburu Komutanı Nur el-Bitavi'nin Batı Şeria'nın Nablus kentindeki bir evde öldürüldüğünü duyurdu.

Ordu Sözcüsü Avichay Adraee X platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin el-Bitavi'yi Nablus'ta bir evin içinde tespit ettiğini, evi kuşattığını ve ‘karşılıklı ateş sırasında onu etkisiz hale getirdiğini’ söyledi.

Adraee, el-Bitavi'yi Cenin ve çevre köylere para aktarmak, İsrail ordusuna karşı operasyonlar düzenlemek üzere adam toplayıp silahlandırmak, Cenin'de patlayıcı düzenekler yapmak ve yerleştirmekle suçladı.

İsrail ordusu şubat ayının sonlarında işgal altındaki Batı Şeria'daki operasyonlarını genişlettiğini duyurdu. 2005'te İkinci İntifada’nın sona ermesinden bu yana ilk kez tanklar Filistin bölgesinde faaliyet gösterirken, Cenin'e bir tank birliği konuşlandırıldı.

İsrail işgali altındaki kuzey Batı Şeria'da bulunan Cenin şehri ve mülteci kampı, kendilerini Filistin Yönetimi ve güvenlik aygıtının aksine ‘direniş’ olarak sunan, İsrail’e muhalif silahlı grupların kalesi konumunda.

Geçtiğimiz hafta AFP, toprak bariyerlerle kapatılmış sokaklarda sarkan elektrik direkleri ve Cenin'deki devlet hastanesine giden yolda biriken lağım sularının görüntülerini yayınladı.

Batı Şeria'daki şiddet, 7 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'nde savaşın patlak vermesinden bu yana yükselişe geçti.

Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana Batı Şeria'da aralarında çok sayıda silahlı direnişçinin de bulunduğu 900'den fazla Filistinli İsrail güçleri ya da yerleşimciler tarafından öldürüldü.

İsrail'in resmi rakamlarına göre, aynı dönemde İsrail'in bölgedeki operasyonları sırasında Filistinlilerin saldırıları ya da çatışmalarda aralarında askeri personelin de bulunduğu en az 33 İsrailli öldü.