Örümceklerin atalarının boyu iki metreye ulaşıyormuş

Fas'taki eşsiz bölge incelendi: "Burasıyla ilgili her şey yeni"

Araştırmacılara göre fosillerin çıkarıldığı kazı alanı, doğa tarihindeki çeşitlilik için eşsiz bilgiler sağlıyor (Emmanuel Martin)
Araştırmacılara göre fosillerin çıkarıldığı kazı alanı, doğa tarihindeki çeşitlilik için eşsiz bilgiler sağlıyor (Emmanuel Martin)
TT

Örümceklerin atalarının boyu iki metreye ulaşıyormuş

Araştırmacılara göre fosillerin çıkarıldığı kazı alanı, doğa tarihindeki çeşitlilik için eşsiz bilgiler sağlıyor (Emmanuel Martin)
Araştırmacılara göre fosillerin çıkarıldığı kazı alanı, doğa tarihindeki çeşitlilik için eşsiz bilgiler sağlıyor (Emmanuel Martin)

Fas'taki büyük bir fosil sahasındaki yeni keşifler, milyonlarca yıl önce yaşamış eklembacaklılarla ilgili önemli bilgiler verdi.
Bulgular, 470 milyon yıl önce denizlere hükmeden eklembacaklıların boylarının iki metreyi bulduğunu ortaya koydu. 
Latince adı Arthropoda olan eklembacaklılar, halihazırda gezegenin her yerine yayılmış durumda. Örümcekleri, kırkayakları, midyeleri, karidesleri ve daha birçok türü içeren eklembacaklıların boyutları bugün epey küçük.
Ancak hakemli bilimsel dergi Scientific Reports'ta yayımlanan araştırmada, Fas'ın Cezayir sınırına yakın bir bölgede iki metre boyundaki eklembacaklıların fosilleri çıkarıldı.
Araştırma, milyonlarca yıl önce okyanusa ev sahipliği yapan ama şimdi çöl olan "Taichoute" adlı paleontolojik kazı alanında yapıldı.
Burada tespit edilen fosiller, 80 kilometre ötede geçmişte kazılmış ve incelenmiş fosillerden çok daha farklıydı.
Bu nedenle araştırmacılar, Taichoute bölgesinin paleontoloji ve ekoloji çalışmaları için yeni yollar açacağını düşünüyor.
Lozan ve Yunnan Üniversitelerinde görev alan Dr. Ferid Salih, "Bu bölgeyle ilgili her şey yeni" diye konuştu.
Araştırma ekibine liderlik eden Salih, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fezouata'daki biyota (belirli iklim ve arazi özelliklerine sahip bir bölge ya da yöredeki bitki ve hayvanların birlikte meydana getirdiği bütün) Dünya'daki geçmiş yaşama dair bilgi birikimimizi geliştirmemiz için çok önemli."
Tortul kayaçların üzerinde günümüze kadar gelebilmiş fosillerin çoğu, eklemli uzuvlara ve sert ama esnek dış iskelete sahip hayvanlardan oluşuyor.
Exeter Üniversitesi'nden Dr Xiaoya Ma, Taichoute'de bulunan örnekleri halen tanımlamaya çalıştıklarını ve daha yapılacak çok iş olduğunu belirtti.
Öte yandan bu fosiller arasında civarda önceden yapılan kazılarda ortaya çıkarılan, yani zaten tanımlanmış olan türlerin de yer alma ihtimali yüksek.
Ma, "Yine de, büyük boyutları ve serbest yaşam tarzları, bu ekosistemlerde benzersiz bir rol oynadıklarını gösteriyor" dedi.
Öte yandan daha önce Taichoute bölgesinde başka hiçbir yerde görülmemiş trilobit türlerine de rastlanmıştı.
Trilobitler, dünya sularımızda 550 milyon yıl evvel yaşamıs olan sert kabuğu ve segmentli bir vücut yapısına sahip ilginc bir canlı.
Araştırma ekibi bu tür dev hayvanların öldüklerinde deniz tabanında yaşayan daha küçük canlılar için besin kaynağı haline geldiğini söylüyor.
Bu yaşam biçimi bugün balinaların ölerek deniz tabanına battığında yaşanan besin patlamasını andırıyor.
Araştırma ekibinde yer alan, Lyon Üniversitesi akademisyeni Dr. Bertrand Lefebvre, bölgenin ilginç yapısını şöyle anlatıyor:
"Fezouata Biotası bizi yeni ve beklenmedik keşiflerle şaşırtmaya devam ediyor."
Independent Türkçe, Phys.org, IFL Science



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space