Tanzanya'daki şempanzeler insanın ayağa kalkmasına dair gizeme ışık tutabilir

Araştırmaya göre ilk insanlar, muhtemelen önce ağaçlarda dik yürüdü

Yetişkin bir erkek şempanze, Issa Vadisi habitatının karakteristik özelliği olan seyrek orman örtüsünde dik yürüyor (Rhianna C Drummond-Clarke)
Yetişkin bir erkek şempanze, Issa Vadisi habitatının karakteristik özelliği olan seyrek orman örtüsünde dik yürüyor (Rhianna C Drummond-Clarke)
TT

Tanzanya'daki şempanzeler insanın ayağa kalkmasına dair gizeme ışık tutabilir

Yetişkin bir erkek şempanze, Issa Vadisi habitatının karakteristik özelliği olan seyrek orman örtüsünde dik yürüyor (Rhianna C Drummond-Clarke)
Yetişkin bir erkek şempanze, Issa Vadisi habitatının karakteristik özelliği olan seyrek orman örtüsünde dik yürüyor (Rhianna C Drummond-Clarke)

Şempanzeler, Britanya ve Amerikan üniversitelerinde çalışan bilim insanlarına, insan evriminin en büyük gizemlerinden birini, yani insanların neden dört değil de iki ayak üzerinde yürüdüğünü çözmelerinde yardımcı oluyor.
Bu çok önemli bir soru çünkü sadece ayaklara değil, elleri olan üst uzuvlara da sahip olmak, insanların alet yapmasına, daha büyük beyinler geliştirmesine ve başka hiçbir hayvanın yapamadığı işlerde başarılı olmasına olanak tanıdı.
Tanzanya'nın iç kesimlerindeki bir ormanlık alanda yaşayan şempanzeler, bilim insanlarına insan evriminin önemli bir yönünü daha iyi anlayabilmeleri için gereken bazı önemli verileri sağlıyor.
İki ayaklılığın kökenleri her zaman bir gizem oldu ve buna dair birbiriyle rekabet halindeki iki ana teori var. İlkine göre insanlar ağaçlarda, diğerine göreyse ağaçsız otlaklarda dolaşarak bu şekilde evrimleşti.
Tanzanya şempanzelerinin uzuvlarını nasıl kullandıklarına dair gözlemlerse dengeyi ilk teorinin lehine çevirmeye başlıyor.
Gözlemler aynı zamanda evrimsel baskılara ve ilgili olayların sırasına da ışık tutuyor.
Pek çok evrimsel değişimde olduğu gibi, iki ayaklılığın da eski tropik ormanları yok eden ve bunların yerine sadece küçük yoğun orman parçalarının hayatta kalmayı başardığı otlaklar ve açık ormanlık alanları getiren iklim ve ekoloji değişimlerinin sonucunda hızlanmış olması muhtemel.
The Independent'ta yer alan habere göre bazı bilim insanları, bu çevresel değişimin ilk insanları ağaçlardan savan habitatlarına ittiğini ve burada iki ayaklılığın geliştiğini düşünüyor.
Ancak, hem yoğun orman hem de açık ormanlık ortamlardaki modern şempanze topluluklarını gözlemleyen bilim insanları, artık, insandaki iki ayaklılığın ilk evrelerini otlak habitatlardan ziyade muhtemelen parçalı orman ve ağaçlık alanların yönlendirdiğini düşünüyor.
Zira beklenenin aksine, şempanzeler ağaçlar üzerindeki iki ayaklı aktivitelerini yoğun orman ortamlarına kıyasla daha seyrek ormanlık alanlarda 4 katına çıkardı.
Bunun muhtemel nedeni, açık ormanlık alanda yiyecek elde etmenin, sık bir ormana kıyasla daha zor olması. Çünkü bu nedenle orman örtüsünün daha az erişilebilir alanlarında daha fazla yiyecek aramaları gerekti.
Yeni şempanze gözlemlerinin ortaya koyduğu bulgulara göre, şempanzelerin orman örtüsünün daha zorlu alanlarına erişebilmeleri için daha sık yer değiştirmeleri ve dolayısıyla iki ayaklılıklarını geliştirmeleri gerekti. Zira üst uzuvlarını hemen üstlerindeki ağaç dallarını kavramak için daha sık kullanmaları lazımdı.
Kent Üniversitesi, University College London ve Kuzey Karolina Duke Üniversitesi'nden bilim insanlarının yürüttüğü araştırma 2020'de başladı ve 2024'e kadar tamamlanması planlanıyor.
Projenin baş araştırmacısı antropolog Rhianna Drummond-Clarke, "Saha çalışmamız hayati önemde çünkü neden iki ayak üzerinde yürüdüğümüzü anlamak, insan olmanın ne olduğunu anlamak için çok önemli" dedi.
Ekip, Tanzanya'daki açık ormanlık alanda şempanze iki ayaklılığı gözlemlemeye odaklandı ve bulgularını Uganda'daki sık ormanlarda başka bilim insanları tarafından yapılan daha önceki şempanze gözlemleriyle karşılaştırdı.
Kent Üniversitesi'nden Drummond-Clarke, Tanzanya'nın batısındaki 12 kilometrekarelik dağlık ve çoğunlukla açık ormanlık bir alanda 18 şempanzeden oluşan bir grubu 10 ay boyunca gözlemledi. Grupta 7 yetişkin erkek, 6 yetişkin dişi, 4 genç, 3 ergen ve 5 yavru vardı.
İlk sonuçlar, ABD'nin açık erişimli çevrimiçi bilimsel dergisi Science Advances'da bir makalede yayımlandı.



James Webb Uzay Teleskobu'nun bulduğu devasa galaksi bilim insanlarını şoke etti

NASA teleskobu, evrenin uzak köşelerinde beklenmedik keşifler yapmaya devam ediyor (NASA)
NASA teleskobu, evrenin uzak köşelerinde beklenmedik keşifler yapmaya devam ediyor (NASA)
TT

James Webb Uzay Teleskobu'nun bulduğu devasa galaksi bilim insanlarını şoke etti

NASA teleskobu, evrenin uzak köşelerinde beklenmedik keşifler yapmaya devam ediyor (NASA)
NASA teleskobu, evrenin uzak köşelerinde beklenmedik keşifler yapmaya devam ediyor (NASA)

Bilim insanları evrenin ilk zamanlarında şaşırtıcı derecede davasa kütleye sahip bir büyük tasarım sarmal galaksi gözlemledi. 

Büyük tasarım sarmal galaksiler, çekirdekten çıkan kollarının diğer gökadalara kıyasla belirgin ve net olmasıyla biliniyor. Gökbilimciler galaksi kollarının, yıldızların doğduğu yoğun bölgeler olduğunu tahmin ediyor. 

Sarmal galaksilerin tam olarak ne zaman ve nasıl oluştuğu bilinmiyor. Kırmızıya kayma denen bir olgudan yararlanan bilim insanları, uzak galaksi ve yıldızların yaşını hesaplayarak bu soruyu yanıtlamaya çalışıyor. 

Standart modele göre 13,8 milyar yıl önce gerçekleşen Büyük Patlama'dan beri evren genişlediği için bir gökcismi veya galaksi Dünya'dan ne kadar uzaksa o kadar yaşlı oluyor. 

Dünya'dan bakıldığında bir ışık kaynağı uzaklaştıkça ışığın frekansı düşüyor ve spektrumda daha kırmızı dalga boylarına kayıyor. Kırmızıya kayma denen bu durum sayesinde bir cisimden gelen ışığa bakarak ne kadar uzak ve yaşlı olduğu anlaşılabiliyor. 

Bugüne kadar keşfedilen çoğu sarmal galaksinin kırmızıya kayma derecesi pek yüksek değil. Gökbilimciler bu galaksilerin evrenin daha sonraki dönemlerinde oluştuğunu tahmin ederken, NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu bu düşünceye meydan okuyor. 

Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş ve ön baskı sunucusu arXiv'de yayımlanmış çalışmada teleskobu kullanan bilim insanları, evren henüz 1,5 milyar yaşındayken oluşmuş bir galaksi buldu.

Büyük tasarım sarmal galaksi sınıfındaki bu gökadanın, iyice belirginleşmiş iki kolu olduğu gözlemlendi. Ayrıca kırmızıya kayma derecesi de alışılmadık seviyedeydi.

Tahmini yıldız oluşum hızını hesaba katan ekip, sadece birkaç yüz milyon yıl içinde Güneş'in yaklaşık 10 milyar katı kütleye ulaştığını saptadı.

A2744-GDSp-z4 adı verilen gökadaya dair veriler, sarmal galaksilerin oluşum süreci hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Evrenin bu dönemindeki galaksilerin düzenli olmasını beklemeyen bilim insanları makalede şöyle yazıyor: 

A2744-GDSp-z4 bu kadar kısa sürede nasıl bu kadar büyük bir disk elde etti? Büyük tasarımlı spiral kollar nasıl ve ne zaman ortaya çıktı? 

Üç yıl önce faaliyete geçen James Webb Uzay Teleskobu, evrenin ilk dönemlerine ışık tutarken gökbilimcilerin varsayımlarına da meydan okuyor. 

Bu döneme ait gelişmiş galaksiler keşfetmesiyle bu yapıların oluşumuna dair bilinenlerin yanı sıra evrenin geçmişi ve yaşını da sorgulamaya açıyor.

Independent Türkçe, Live Science, Phys.org, arXiv