Mısır'ın Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) örgütüne bağlı medya çalışanlarını ‘terör listelerine’ dahil etmesi, örgütün yurt dışındaki unsurlarında bu adımın etkilerine ilişkin soru işaretlerine yol açtı. Araştırmacılarla yapılan görüşmeler, Müslüman Kardeşler’in yurt dışındaki üyelerinin önümüzdeki dönemde sınır dışı edilerek Kahire'ye gönderilmeye ilişkin endişelerini ortaya koydu. Araştırmacılar bu korkunun, İhvan yanlısı gazeteci Husam el-Gamri’nin Türkiye'de tutuklanmasından bu yana, son dönemde arttığını belirtti.
Türkiye geçtiğimiz aylarda Mısır'ın ‘olumlu’ olarak nitelendirdiği adımlar attı. Bu adımların, kendi topraklarındaki ‘provokatif’ medya ve siyasi faaliyetlerinin durdurulması ile ilgili olduğu biliniyor. Örgüte bağlı medya çalışanlarının Mısır'ı eleştirmesini engelledi. İstanbul'dan yayın yapan Müslüman Kardeşler’e bağlı üç kanaldan biri olan Mekameleen TV, 2021 yılının nisan ayı sonunda Türkiye'den yayınını durdurduğunu duyurdu.
Daha önce, Türk hükümeti, İhvan yanlısı bir gazeteci olan Husam el-Gamri ile örgüte bağlı birçok medya çalışanını tutuklamış ve İhvan liderlerinden birinin müdahalesinin ardından serbest bırakmıştı. İhvan'ın hareketlerini gözlemleyen güvenilir kaynaklar şu açıklamada bulundular:
“Türk yetkililer Gamri'yi talimatlarına uyması konusunda bilgilendirdi. Ancak buna uymadı ve bu da Türk yetkililerin onu tekrar tutuklamasına ve ardından da hapse göndermesine neden oldu."
Mısır'da Resmi Gazete geçtiğimiz pazartesi günü, Kahire Asliye Ceza Mahkemesi 1. Dairesi'nin Cumhuriyet Savcılığı’nın Müslüman Kardeşler örgütünü yeniden terör örgütleri listesine dahil etme ve gazeteciler Mutaz Matar ve Sami Kemaleddin’in de 5 yıl süreyle terör listelerinde yer alması talebini onaylayan kararını yayınladı.
Mısır makamları, Müslüman Kardeşler'i 2014'ten bu yana ‘terör örgütü’ olarak nitelendirerek yasakladı. Genel Rehber Muhammed Bedii liderliğindeki örgütün lider ve destekçileri, şu an ‘şiddete tahrik’ ve ‘ağır ve müebbet hapis’ davalarından yargılanıyor. Bir kısmı hakkında ölüm cezası verilmiş durumda.
Mısır'da 2015 yılında yayınlanan terör örgütleri ve teröristlerin listelerini düzenleyen yasaya göre herhangi bir grubun veya kişinin bu listelere alınmasını otomatik olarak ‘para haczi, seyahat yasağı, gelişten bekleme listelerine alınma ve seyahat yasağı’ takip ediyor. Geçen yıl Müslüman Kardeşler örgütünün 5 yıl süreyle terör örgütleri listesine alınması yönünde iki karar çıkmıştı.
İslami hareketler ve terörizm alanında çalışmalar yürüten Mısırlı araştırmacı Ahmed Sultan, Şarku'l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“İhvan yanlısı medya mensuplarının terörist listelerine alınması, bazılarının Mısır'da şiddet davaları ile itham edilmesi veya haklarında gıyabi cezalar verilmesiyle bağlantılıdır. Bu hükümler kapsamında, terör listelerine dahil edildiler. Özellikle Türkiye'deki Müslüman Kardeşler çevrelerinde, özellikle el-Gamri'nin tutuklanmasının ardından Kahire'ye sınır dışı edilme olasılığına ilişkin bir endişe var. Türkiye'deki Müslüman Kardeşler üyelerinin Kahire'ye tehcir edilme korkuları, özellikle ülkelerden birinin 5 İhvan liderini bu ülkede ikamet etmelerine rağmen sınır dışı etmesinden sonra arttı. Türkiye'de ikamet eden bazı Müslüman Kardeşler üyelerinin Kahire'ye sınır dışı edilmesi söz konusu olabilir. Sınır dışı etme faaliyetlerinde bir genişleme söz konusu. Bu, başta örgütün gençleri olmak üzere yurt dışındaki Müslüman Kardeşler üyeleri üzerinde baskı oluşturuyor.”
Geçtiğimiz ay Katar'da düzenlenen Dünya Kupası'nın açılış oturum aralarında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tokalaşması,‘iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da normalleşmesine yönelik ilk adım olduğu ve ardından başka adımların geleceği’ değerlendirmelerine yol açtı. Medyada çıkan bu ve benzeri haberler ‘yurt dışındaki Müslüman Kardeşler unsurların korkularını’ artırdı.
Sisi ve Erdoğan'ın tokalaşmasından önce Türkiye’den geçtiğimiz ekim ayı başlarında yapılan, Mısır ile ilişkilerin ‘ortak çıkarlar temelinde geliştiğine’ dair açıklama da dahil olmak üzere gözlemcilerin ‘olumlu işaretler’ olarak yorumladığı çeşitli işaretler meydana gelmişti. Mısırlı ve Türk diplomatlar, geçtiğimiz yıl iki taraf arasındaki ‘ilişkileri normalleştirme’ olasılığını araştırmak için sırasıyla Kahire ve Ankara'da olmak üzere iki tur görüşme gerçekleştirdiler.
Gözlemcilere göre Sisi ile Erdoğan'ın el sıkışması tarihi olarak nitelendirildi. Ankara ile Kahire arasındaki uzlaşma Türkiye'ni (İhvan liderlerini ve mensuplarını kucaklaması ve Mısır devletine yönelik saldırıda kullandığı medya platformlarını ve kanalları onlara sağlaması nedeniyle bozulan ilişkilerin normale dönmesi yolunda yaşanan en önemli gelişme oldu.
Geçtiğimiz ay Türkiye Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Müslüman Kardeşler örgütünün Mısır'daki eski konumunu kaybettiği ve Mısır halkının büyük bir bölümünün zihninde patlayıcı bombalar ve masumların öldürülmesiyle ilişkilendirildiği, bunun da Mısırlıların İhvan nefretine sebep olduğunu söylemişti.
Gözlemciler, Ankara'nın topraklarında bazı Müslüman Kardeşler unsurlarını tutuklamaya devam etmesinin, son aylarda Arap ülkeleriyle yakınlaşma ve yeni Türk eğilimleri çerçevesinde geldiğine inanıyorlar. Zira Ankara, İhvan unsurlarının Türkiye'nin bazı ülkelerle ilişkilerinde yeniden örgütün kriz olabilecek siyasi gündemini gerçekleştirmek için Türk topraklarını kullanmasını istemiyor.
Sultan burada Sultan, Müslüman Kardeşler unsurlarının Türkiye'den örgüte bağlı bazı kanalları devretmek için bir plan ortaya koyduğuna ve Mahmud Hüseyin Grup tarafından finanse edilen eş-Şu'ub kanalı gibi bazı kanalların zaten Türkiye dışından yayın yaptığına dikkat çekti. Müslüman Kardeşler’e bağlı medya çalışanının birçok ülkede oturma izni aldığını ve bunların Mısır'a teslim edilmesi konusunun şimdilik uzak bir ihtimal olduğunu ama gelecekte gerçekleşebileceğini söyledi. Muhtemeldir ki Müslüman Kardeşler mensupları Türkiye'den sınır dışı edilirlerse üçüncü bir ülkeye nakledilebilirler.
Mısır’ın Müslüman Kardeşler’e mensup medyacıları ‘terör listelerine’ dahil etmesinin önemi
Araştırmacılar, Mısır dışındaki örgüt üyelerinin Kahire’ye iade edilmekten korktuklarına dikkat çektiler.
Mısır’ın Müslüman Kardeşler’e mensup medyacıları ‘terör listelerine’ dahil etmesinin önemi
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة