BM’ye göre Yemen’de önümüzdeki yıl 21,6 milyon kişi insani yardıma muhtaç olacak

Husilerin kısıtlamaları nedeniyle kadınların yaşam koşullarının kötüleştiğine yönelik uyarı yapıldı.

Halkın önemli bir kısmı yardım kuruluşlarının desteğine bağımlı halde yaşıyor. (EPA)
Halkın önemli bir kısmı yardım kuruluşlarının desteğine bağımlı halde yaşıyor. (EPA)
TT

BM’ye göre Yemen’de önümüzdeki yıl 21,6 milyon kişi insani yardıma muhtaç olacak

Halkın önemli bir kısmı yardım kuruluşlarının desteğine bağımlı halde yaşıyor. (EPA)
Halkın önemli bir kısmı yardım kuruluşlarının desteğine bağımlı halde yaşıyor. (EPA)

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından önümüzdeki yıla ilişkin insani durumla ilgili tahminleri ele alan yeni analizde, yaklaşık iki milyon Yemenlinin temel insani ihtiyaçları olan kesim listesinden çıkacağı belirtildi. Husilerin kadınlara uyguladığı kısıtlamaların yaşam koşullarını kötüleştirdiğine yönelik uyarı yapıldı.
OCHA, ülke düzeyinde mayın temizleme faaliyetlerinin sürmemesi halinde insanları kara mayınlarına ve patlayıcı savaş kalıntılarına karşı savunmasız bırakacağını bildirdi. Halkın evlerine dönüş ve geçimlerini sağlamanın yanı sıra temel hizmetlere erişime dahi imkan olmayacağına dikkat çekti.
Gelecek yıla yönelik insani durumun analizine göre, OCHA Yemen’de milyonlarca insanın silahlı şiddetin karmaşık etkilerinden, devam eden ekonomik krizden ve kamu hizmetlerinin aksamasından muzdarip olmaya devam edeceğini belirtti. 2023 yılında tahminen 21,6 milyon kişinin insani yardım ve koruma hizmetlerine ihtiyaç duyacağını, bu sayının bu yılki ihtiyaç sahibi 23,4 milyon insandan daha az olduğunu kaydetti.

15 milyon kişinin suya ihtiyacı var
BM kuruluşu, insani yardıma muhtaç olan kişi sayısındaki bu düşüşün nedenlerini ‘toplum düzeyindeki ihtiyaç değerlendirmelerindeki teknik değişikliklerin yanı sıra bu yılın sonlarında yayınlanan revize edilmiş gıda güvenliği tahminlerine’ bağladı. OCHA, bu verilerin arkasındaki ana etmenlerin gıda güvensizliği, yetersiz beslenme, sağlık, su, sanitasyon ve koruma hizmetleri olduğunu bildirdi. Bu koşulların, yeni yılda gıda güvencesi ve tarımsal yardıma ihtiyaç duyacağı tahmin edilen yaklaşık 17,3 milyon kişi için geçerli olduğu vurgulandı. Ayrıca 21,6 milyon kişinin en temel sağlık hizmetlerine erişim için dahi desteğe, yaklaşık 15,3 milyon kişinin ise temiz su ve temel sanitasyon hizmetlerine erişim için yardıma ihtiyaç duyacağı öngörüldü.
Analiz, en yüksek ihtiyaç düzeylerinden bazılarının Yemen’in dört bir yanında yerinden edilmişler barındırma noktalarında yoğunlaştığını belirtiyor. Zira bu bölgelerde çok az hizmet bulunuyor. Kötüleşen insani koşulların bir sonucu olarak koruma ihtiyaçları çok yüksek bir seviye bulunuyor.  Bu da insanları giderek daha fazla olumsuz mücadele yöntemlerine başvurmaya zorluyor.
Yeni BM analizine göre geçtiğimiz kasım ayı itibariyle, ateşkes sonrası dönem nispeten istikrarlı bir tablo görüldü. Düşmanlıklarda veya askeri operasyonlarda herhangi bir büyük artış olmadı. Ancak iki taraf arasındaki gerilimin artması ve söylemlerin sertleşmesinin ‘silahlı şiddetin yeniden başlaması olasılığını beraberinde getirdiği’ konusunda uyarı yapıldı.
Şiddetin yeniden başlaması halinde toplulukların tükenen kaynakların baskısını daha da fazla hissetmesiyle, sivil kayıpların ve yerinden edilmelerin muhtemelen artacağı belirtildi.

En çok etkilenen kesim kadınlar
BM insani duruma ilişkin değerlendirmelerinde uluslararası finans kurumlarının, bağışçıların ve kalkınma desteği sağlayanların sürekli desteği olmadığı takdirde, ‘devam eden makroekonomik istikrarsızlığın muhtemelen hane halklarının satın alma gücünün sürekli azalmasına yol açacağını’ bildirdi. Bu durumun ‘mevcut yılda elde edilen kazanımları yok edeceği’ belirtildi. Aynı zamanda desteklerin olmamasının, insanların gıdaya ve diğer temel ihtiyaç maddelerine erişimini sınırlayacağı ve zaten büyük olan ihtiyaçları artıracağı kaydedildi.
OCHA temel kamu hizmetleri ve altyapı eski haline getirilmezse halkın ‘yetersiz beslenme, salgınlar ve kötü sağlık koşuları ile yüzleşeceğini bildirdi.
Kadınların ve kız çocuklarının, birçok şiddet türü de dahil olmak üzere krizin orantısız etkisine maruz kalmaya devam ettiği vurgulandı. Husi milisler tarafından kontrol edilen bölgelerde bu yıl, kadınlara getirilen kısıtlamaların, kadınlar ve erkekler arasında önceden var olan yapısal eşitsizlikleri şiddetlendirdiği belirtildi.
Anazlide, yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasının önündeki bürokratik engeller ve diğer kısıtlamaların önümüzdeki yıl da devam edeceğine işaret edildi. Bu durumun özellikle Husi milislerinin kontrolündeki bölgelerde yardımın sağlanmasını engelleyeceği belirtilirken Yemen’in önümüzdeki yıl yeniden iklim değişikliğinin etkilerine maruz kalacağı konusunda uyarıldı.
Analizde ayrıca şiddetli sel ve kuraklık gibi doğal afetlerin ‘geçim kaynaklarına ve temel hizmetlere zarar vereceği, aileleri evlerini terk etmeye zorlayacağı ve mevcut durumu kötüleştireceği ifade edildi.



Iraklı gruplar İsrail'in güneyine iki roket saldırısı düzenlendiğini duyurdu

İsrail Demir Kubbe sistemi, 12 Kasım 2024'te İsrail'in kuzeyindeki Nahariya kentinde bir füzeyi önledi (Reuters)
İsrail Demir Kubbe sistemi, 12 Kasım 2024'te İsrail'in kuzeyindeki Nahariya kentinde bir füzeyi önledi (Reuters)
TT

Iraklı gruplar İsrail'in güneyine iki roket saldırısı düzenlendiğini duyurdu

İsrail Demir Kubbe sistemi, 12 Kasım 2024'te İsrail'in kuzeyindeki Nahariya kentinde bir füzeyi önledi (Reuters)
İsrail Demir Kubbe sistemi, 12 Kasım 2024'te İsrail'in kuzeyindeki Nahariya kentinde bir füzeyi önledi (Reuters)

Iraklı silahlı gruplar dün, İsrail'in güneyindeki bölgelere düzenlenen iki saldırının sorumluluğunu üstlendi.

Kendilerini "Irak'taki İslami Direniş" olarak adlandıran gruplar, Telegram platformunda yaptıkları iki açıklamada, "Direniş savaşçıları, biri hayati bir bölgeyi, diğeri ise İsrail'in güneyindeki bir askeri bölgeyi hedef alan iki ayrı saldırı başlattı" ifadelerini kullandı.

Veriler, hedeflenen yerler hakkında daha fazla ayrıntı sağlamadı veya herhangi bir can kaybına işaret etmedi.

Saldırıların, Filistin ve Lübnan halklarıyla dayanışma amacıyla gerçekleştirildiğini belirten Iraklı grup, "operasyonlarının düşman kalelerini yok etmeye artan bir hızla devam edeceğini" vurguladı.