Avatar: Suyun Yolu'nun senaristleri, Cameron'ın "çılgın" fikrini anlattı

Filmin ortak senaristi, "Bence seyirci de buna ayak uyduruyor" dedi

(20th Century Studios)
(20th Century Studios)
TT

Avatar: Suyun Yolu'nun senaristleri, Cameron'ın "çılgın" fikrini anlattı

(20th Century Studios)
(20th Century Studios)

Avatar: Suyun Yolu'nun (Avatar: The Way of Water) senaristleri, fazlasıyla riskli olabileceğini düşündükleri sahne hakkında konuştu.
Geçen haftalarda James Cameron, ilk filmin gösterime girmesinden 13 yıl sonra pahalı devam filmini izleyiciyle buluşturdu.
The Independent'ta yer alan habere göre, çoğunlukla olumlu eleştiriler alan film, gişede büyük bir başarı elde ederek 2022'nin küresel gişe sıralamasında hızla yukarılara tırmanıyor.
Şimdi uzun bir röportajda film üzerine konuşan senaristler Rick Jaffa ve Amanda Silver, özellikle "riskli iş" olduğuna inandıkları bir sahneye odaklandı.
Silver, Jake'in oğlu Lo'ak (Britain Dalton) ile dev tulkun Payakan arasındaki dostluğu konu alan söz konusu sekansın, esasen "bir çocuk ve balinası" hakkında olduğunu söyledi.
Film boyunca Lo'ak'ın dev deniz yaratığıyla bağı keşfedilirken, bir noktada ikili birbiriyle konuştuğunda kambur balina benzeri sesler çıkaran Payakan'ın sözleri altyazıda görülüyor.
Silver, yanlış çekilmesi halinde izleyicilerin bu sahneyi "absürt ya da çılgınca olarak değerlendirebileceğini" itiraf etti.
Senarist, Variety'e yaptığı açıklamada, "Tüm karakterler bir şeye çok derinden inandığında belirli bir sahiplenme oluşuyor ve sonra karşınıza tamamen yabancı bir şey çıkıyor" dedi.

"Metkayina'lar tulkun kardeşlerine o kadar derinden inanıyor ki bence seyirci de buna ayak uyduruyor."

Silver daha sonra "Ama bu çok riskli bir iş. Eğer işe yaramazsa, o zaman film aptalca olur" diye ekledi.
Senarist, "harika çılgın" fikirleriyle "kendini ortaya koyduğu" için "korkusuz" Cameron'ı övdü.
Önceki günlerde oyuncu Stephen Lang, izleyicilerin "anlamsız" olduğunu iddia ettiği bir sahneyle ilgili hayranların hayal kırıklığını giderirken, izleyiciler filmi izledikten sonra "dev" bir olay örgüsü boşluğundan şikayet etti.



Golf sahası yakınında yaşamak, Parkinson riskini artırıyor

Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)
Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)
TT

Golf sahası yakınında yaşamak, Parkinson riskini artırıyor

Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)
Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)

Golf sahasına yakın yaşamakla Parkinson riski arasında bir korelasyon saptandı.

Parkinson hastalığı vücudun bazı bölümlerinde titreme, hareketlerde yavaşlama ve kaslarda sertleşmeyle kendini gösteren nörodejeneratif bir bozukluk. Uzmanlara göre hastalığın gelişiminde hem genetik hem de çevresel faktörler etkili. 

Daha önce yapılan araştırmalarda pestisitlere maruz kalmanın Parkinson riskini artırabileceğine dair sonuçlar elde edilmişti. 

Bilim insanları ABD'deki golf sahalarında yüksek seviyede pestisit kullanılmasından ve bu maddelerin suları kirletme ihtimalinden dolayı sahalara yakın yaşamanın Parkinson riskiyle bağlantısını araştırdı. 

Bulguları hakemli dergi JAMA Network Open'da 8 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada ABD'nin 27 ilçesinde Parkinson tanısı alan 419 ve kontrol grubu görevi gören 5 bin 113 kişinin sağlık verileri incelendi. 

Araştırmacılar uydu görüntüleri ve katılımcıların adres bilgilerinden yararlanarak golf sahasına uzaklıklarını belirledi. 

Ekip ayrıca bölgedeki su hizmetlerinin etrafında golf sahası olup olmadığını da hesaba kattı. 

Bulgular, golf sahasına yaklaşık 1,6 kilometre mesafede yaşayanların, Parkinson'a yakalanma riskinin 10 kilometre veya daha uzakta yaşayanlara kıyasla yüzde 126 daha yüksek olduğunu gösteriyor. 

Golf sahasından 18 mile (yaklaşık 25 kilometre) kadar her 1 millik (yaklaşık 1,6 kilometre) mesafe artışında riskin yüzde 9 azaldığı kaydedildi. 

Araştırmacılar Parkinson'a yakalanma riskinin su kaynaklarının golf sahalarına yakınlığından da etkilendiğini buldu. İçme suyu kaynağı golf sahasına yakın olan kişilerin Parkinson'a yakalanma riski yüzde 92 daha fazla. 

Bulgular golf sahası yakınında yaşamakla Parkinson riskinin artması arasında bir neden-sonuç ilişkisi kurmuyor. Uzmanlar ayrıca Parkinson'a yol açan bütün risk faktörlerinin de hesaba katılmadığını ifade ediyor.

Ancak bilim insanları çalışmada bulunan güçlü bağlantı nedeniyle pestisit kullanımına dikkat çekiyor. Araştırmacılar, golf sahalarındaki pestisit kullanımının yanı sıra bölgedeki yeraltı sularının takip edilmesinin öneminin altını çiziyor.

ABD merkezli Parkinson Vakfı'ndan Dr. Michael Okun, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında şöyle diyor:

Bu golfle ilgili değil; pestisitler, çevre kaynaklı etkiler ve çoğu zaman fark edilmeyen önlenebilir risklerle ilgili. Eğer reaktif tedaviden proaktif önlemeye geçmezsek, bu yük yönetilemez hale gelecek.

Independent Türkçe, MedicalXpress, Newsweek, News Medical, JAMA Network Open