Avatar: Suyun Yolu'nun senaristleri, Cameron'ın "çılgın" fikrini anlattı

Filmin ortak senaristi, "Bence seyirci de buna ayak uyduruyor" dedi

(20th Century Studios)
(20th Century Studios)
TT

Avatar: Suyun Yolu'nun senaristleri, Cameron'ın "çılgın" fikrini anlattı

(20th Century Studios)
(20th Century Studios)

Avatar: Suyun Yolu'nun (Avatar: The Way of Water) senaristleri, fazlasıyla riskli olabileceğini düşündükleri sahne hakkında konuştu.
Geçen haftalarda James Cameron, ilk filmin gösterime girmesinden 13 yıl sonra pahalı devam filmini izleyiciyle buluşturdu.
The Independent'ta yer alan habere göre, çoğunlukla olumlu eleştiriler alan film, gişede büyük bir başarı elde ederek 2022'nin küresel gişe sıralamasında hızla yukarılara tırmanıyor.
Şimdi uzun bir röportajda film üzerine konuşan senaristler Rick Jaffa ve Amanda Silver, özellikle "riskli iş" olduğuna inandıkları bir sahneye odaklandı.
Silver, Jake'in oğlu Lo'ak (Britain Dalton) ile dev tulkun Payakan arasındaki dostluğu konu alan söz konusu sekansın, esasen "bir çocuk ve balinası" hakkında olduğunu söyledi.
Film boyunca Lo'ak'ın dev deniz yaratığıyla bağı keşfedilirken, bir noktada ikili birbiriyle konuştuğunda kambur balina benzeri sesler çıkaran Payakan'ın sözleri altyazıda görülüyor.
Silver, yanlış çekilmesi halinde izleyicilerin bu sahneyi "absürt ya da çılgınca olarak değerlendirebileceğini" itiraf etti.
Senarist, Variety'e yaptığı açıklamada, "Tüm karakterler bir şeye çok derinden inandığında belirli bir sahiplenme oluşuyor ve sonra karşınıza tamamen yabancı bir şey çıkıyor" dedi.

"Metkayina'lar tulkun kardeşlerine o kadar derinden inanıyor ki bence seyirci de buna ayak uyduruyor."

Silver daha sonra "Ama bu çok riskli bir iş. Eğer işe yaramazsa, o zaman film aptalca olur" diye ekledi.
Senarist, "harika çılgın" fikirleriyle "kendini ortaya koyduğu" için "korkusuz" Cameron'ı övdü.
Önceki günlerde oyuncu Stephen Lang, izleyicilerin "anlamsız" olduğunu iddia ettiği bir sahneyle ilgili hayranların hayal kırıklığını giderirken, izleyiciler filmi izledikten sonra "dev" bir olay örgüsü boşluğundan şikayet etti.



Robert De Niro, Cannes'da Trump'ı topa tuttu

Robert De Niro, salı günü Fransa'da düzenlenen 78. Cannes Film Festivali'nde Donald Trump'ı eleştirmeden önce kırmızı halıda (AP)
Robert De Niro, salı günü Fransa'da düzenlenen 78. Cannes Film Festivali'nde Donald Trump'ı eleştirmeden önce kırmızı halıda (AP)
TT

Robert De Niro, Cannes'da Trump'ı topa tuttu

Robert De Niro, salı günü Fransa'da düzenlenen 78. Cannes Film Festivali'nde Donald Trump'ı eleştirmeden önce kırmızı halıda (AP)
Robert De Niro, salı günü Fransa'da düzenlenen 78. Cannes Film Festivali'nde Donald Trump'ı eleştirmeden önce kırmızı halıda (AP)

Donald Trump'ı sert bir dille eleştiren Robert De Niro, salı gecesi Cannes Film Festivali'nde yaptığı ödül konuşmasında başkana hücum ederek, "özgürlüğü önemseyen herkesi örgütlenmeye, protesto etmeye ... oy vermeye" çağırdı.

Aktör, festivalde Altın Palmiye Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü kabul ederken dinleyenlere Trump'ın sanatı hedef aldığına dair uyarıda bulundu.

"Bir zamanlar kanıksadığımız demokrasi için canla başla savaşıyoruz ve bu hepimizi etkiliyor, burada hepimizi etkiliyor çünkü sanat demokratiktir. Sanat kapsayıcıdır. Bu gece olduğu gibi insanları bir araya getirir. Sanat gerçeği arar. Sanat çeşitliliği kucaklar" dedi.

De Niro alkışlar arasında, "İşte bu yüzden sanat bir tehdittir... İşte bu yüzden otokratlar ve faşistler için bir tehdidiz" dedi.

Ünlü oyuncu özellikle Washington D.C.'deki Kennedy Sahne Sanatları Merkezi'nin kontrolünü ele geçirdiği ve yabancı filmlere yüzde 100 gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunduğu için "Amerika'nın kültürsüz başkanına" saldırdı.

De Niro, "Amerika'nın kültürsüz başkanı kendisini önde gelen kültür kurumlarımızdan birinin başına atadı" dedi.

Sanat, beşeri bilimler ve eğitime yönelik fonları ve desteği kesti. Şimdi de ABD dışında üretilen filmlere yüzde 100 gümrük vergisi getireceğini açıkladı.

De Niro bu "saldırıların kabul edilemez olduğunu" söyledi.

Ve bu sadece Amerika'ya özgü bir sorun değil. Küresel bir sorun ve tıpkı bir filmde olduğu gibi hepimiz seyirci kalamayız. Harekete geçmeliyiz, hemen şimdi harekete geçmeliyiz, şiddetle değil ama büyük bir tutku ve kararlılıkla.

Konuşmasını Fransa'nın ulusal sloganı ile bitirdi:

Liberté, egalité, fraternité (Özgürlük, eşitlik, kardeşlik).

Cevap hakkı için iletişime geçilen Beyaz Saray henüz yanıt vermedi.

Independent Türkçe